'Türkiye, Lübnan'daki faaliyetleriyle olumlu bir rol oynuyor' (2) - BEYRUT

"Türkiye, Lübnan'daki faaliyetleriyle olumlu bir rol oynuyor" (2) - BEYRUT - Lübnan Fetva Kurulu'na bağlı İslam Araştırmaları ve Medya Merkezi Başkanı Haldun Uraymit ile röportajBEYRUT (AA) - Lübnan Fetva Kurulu'na bağlı İslam Araştırmaları ve Medya Merkezi Başkanı Haldun Uraymit, Türkiye'nin mezhepsel veya buna benzer nüfuz temellerine dayalı yaklaşımlara sahip olmadığından dolayı Lübnan'da takdirle karşılandığını söyledi.

Lübnan'daki Sünni Müslümanların dini merci konumundaki Fetva Kurulu'na bağlı araştırma merkezi yöneticisi Uraymit, İslam coğrafyası ve Lübnan'daki Müslümanların durumuna ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.Arap coğrafyasında ve özellikle de Lübnan'da Müslümanların birden çok tehlikeyle karşı karşıya olduğuna işaret eden Uraymit, İslam dünyasının çarpıtmalara maruz kaldığı ve bunun tarihi sebepleri olduğunu belirterek, Müslümanların uzun dönemler boyunca Emeviler, Abbasiler ve Osmanlılar olarak dünyada büyük roller oynadığını vurguladı. - Müslümanların kalkınma dönemi gelecektirUraymit, Müslümanların omuz omuza birlik olmaları halinde dünyada dengeleri yeniden değiştirecek güce kavuşacakları ve çeşitli komplolar peşindeki düşmanlara galip gelecekleri değerlendirmesinde bulundu.Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan gibi güçlü Müslüman ülkeleri dağıtmak için aralarına çekişme tohumlarını ekerek İslam dünyasına yeni saldırıların gerçekleştirildiğini söyleyen Uraymit, bugün Müslümanların genel anlamda bir adım geride oldukları ancak bu aşamanın akabinde mutlaka bir kalkınma döneminin geleceğini kaydetti.
Aslında İslam dünyasında nelerin yaşandığını görmek için Lübnan'a bakmak gerektiğini ifade eden Uraymit, "Lübnan'ın en zayıf kesimi Müslümanlardır. Bunun sebebi ise İran ve İsrail'e verilen rol konusunda oluşan bölgesel ve uluslararası fikir birliğidir. Bu nedenle Arap ve İslam dünyasında nelerin yaşandığını görmek istiyorsak Lübnan'da yaşananlara bakmalıyız." dedi.
Lübnan'daki Müslümanların durumunun pek iyi sayılmadığı ve haklarına kavuşmalarını engelleyen birtakım etkenlerin olduğuna işaret eden Uraymit, "Lübnanlı Müslümanlar, İran'ın mezhepsel nüfuzundan ötürü anlaşmazlık ve çekişme bataklığına girdi. İran, projelerini hayata geçirmek için bazen Filistin davasını bazen de mezhepsel sloganları kullanıyor." diye konuştu.
- Dini mercilerin ülkedeki rolüLübnan'daki dini mercilerin değişimler konusunda çağrı yapmaktan başka bir yetkisinin olmadığını vurgulayan Uraymit, "Lübnan toplumu olarak mezhep, sosyal ve politik ayrışma halinde olduğumuzdan dolayı adaleti sağlayamıyoruz. Bu nedenle tüm kesimlerin devlet sınırlarının dışındaki projelerinden vazgeçmesi gerekiyor." ifadeleri kullandı.Lübnan'daki İslami gruplar arasındaki anlaşmazlıkların dini veya mezhepsel bir zemine dayalı olmadığını kaydeden Uraymit, aslında anlaşmazlıkların kaynağının İran'ın bölgedeki müdahalelerin olduğunun altını çizdi. - Türkiye, Müslümanlara liderlik edebilecek potansiyele sahipİran'ın, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında oluşacak her türlü uzaklaşmayı fırsata dönüştürdüğünü savunan Uraymit, Tahran yönetiminin bölgedeki nüfuz projelerini sürdürdüğünü ifade etti.
Türklerin Arap kardeşlerinin işbirliğiyle Müslümanlara liderlik edebilecek potansiyele sahip oldukları yönündeki kanaatini dile getiren Uraymit, Türkiye'nin mezhepsel veya buna benzer nüfuz temellerine dayalı yaklaşımlara sahip olmadığından Lübnan'da takdirle karşılandığına dikkati çekti.Uraymit, Türkiye'nin Lübnan'a yardımlarıyla ilgili ise şunları kaydetti:"Türkiye, Lübnan'da yaptığı yardım ve hizmet faaliyetleriyle olumlu bir rol oynuyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Lübnan'a birçok proje kazandırdı. TİKA, Lübnan'da açtığı tıbbi kliniklerin yanı sıra Osmanlı döneminden kalma çok sayıda mescit ve yapının restorasyonunu tamamlamadı."Türkiye ile Lübnan arasında devam eden iş birliğinin önemine de dikkati çeken Uraymit, "Türk kardeşlerimizi, tüm Arap ülkeleriyle işbirliği yapmaya ve herhangi bir Arap ülkesiyle aralarının açılmasına müsaade etmemeye davet ediyoruz." dedi.

Araştırma Merkezi Restorasyon Muhabir Uluslararası Saldırı 

8 Ocak 2019 Salı günü yayınlandı