Retro butikler klasik mağazacılığın önüne geçiyor

Retro butik işleten Burçin Akın ile röportaj
Fabrika Teknoloji Naat İnter Bulduk 

-İşletmeden genel ve detay görüntüler

( ESKİŞEHİR )- Modadaki eskiye dönüş işletmelerin ruhunu değiştiriyor- İşletmeci Burçin Akın;- “Üzerimdeki gömlek ablamın, 30 yıllık gömleği giyiyorum” ESKİŞEHİR

- Son dönemde yaygınlaşan Retro butikler hem işletmecilik hem de ürün yelpazesi açısından sektörü geliştiriyor. Yıllar içerisinde gelişen ekonomi ve teknolojideki değişimlerle birçok sektörde ürün çeşitliliği arttı. Bu geniş ürün yelpazesinde hâlâ kendine göre bir şeyler bulunmadığını düşünenlerin sayısı ise hiç de az değil. Dolayısıyla vatandaşlar fabrikasyon ürünlerin yanı sıra alternatif moda akımlarını da takip ediyor ve bu sayede giyim kuşam anlayışındaki tektipleşmenin önüne geçiyorlar. Eskişehir’de bu anlayışla tasarım ürün satışı gerçekleştiren butiklerin sayısı ise gün geçtikçe artıyor. Işıltılı caddelerin bilindik mağazalarına rakipten ziyade alternatif olabilen bu küçük işletmeler özellikle retro, vintage ve etnik tarzlara hitap ediyor. Mağaza çok ama farklı ürün yok Eskişehir’de bir etnik ve Retro ürünlerin yer aldığı bir butiği işleten Burçin Akın, dükkanını kendi giyiniş tarzına göre düzenlediğini, hatta kendi üzerindeki giysilerin bile müşterilerce talep edildiğini söyledi.

Çevresindekilerin kendisinden sürekli kombin ipuçları istediğini belirten genç girişimci, “Abimler de bu durumu görünce artık bu işe girmelisin dediler. Benim de böyle bir iş hayalim vardı zaten. Mağazacılıkta fabrikasyon ürünler çok fazla bulunuyor, sürekli tek tip şeyler görüyoruz. Ben burayı açtığım zaman hep kendi giyiniş tarzıma göre kıyafetler getirdim. Mesela kot ceket, gayet düz ve eskileri de anımsatan bir üründü. Bunu sırf deneme amaçlı getirmiştim, insanlar nasıl değerlendirecek diye. O kot ceketi kendi üzerimde sergiledim ve insanların aradığının bu olduğunu gördüm. Bir baktım ki insanlar gelip sürekli o kot ceketi soruyor, ‘bunun renkleri var mı, aradığımız tam da buydu ama bulamıyorduk’ diyorlar. Anladım ki mağazalar çok fazla olmasına rağmen ürünler aynı seri olduğu için insanlar farklı bir şey bulamıyorlar” şeklinde konuştu.
“İnsanlar, eskiye dönük şeyleri yaşatmak istiyorlar” Retro gibi akımlarla fabrikasyon ürünlerin karşısında eski tarz kıyafetlerin değer kazandığını vurgulayan Akın, “Burada yaptığımız işin moda açısından şöyle bir karşılığı var. İnsanlar, eskiye dönük şeyleri yaşatmak istiyorlar. Zaten eski kıyafetlerin hem kalitesi, hem tarzı o kadar güzelmiş ki şu an hiçbirisi üretilemiyor. Mesela benim üzerimdeki gömlek ablamın, 30 yıllık gömleği giyiyorum. Dışarıda da kadınların nasıl giyindiğine bakıyorum, annelerinin eski eteklerini, babaannelerinin gömleklerini falan giydiklerini görüyorum. Ayrıca bu giysiler kimsede olsun istemiyorlar. O yüzden bizim de yaptığımız şekilde üretimler olması çok güzel bir şey” diye konuştu.
“Kadınların daha şevkle çalışmaya başladığını farkettim” Daha önce büyük mağazaların şubelerinde satış temsilcisi olarak çalıştığını aktaran Akın, Retro-vintage butiklerde kıyafetlerin sadece satışında değil üretiminde de mağazalardan farklı olduğunu şu sözlerle anlattı; “Özellikle kadınlar çok güzel ürünler ortaya çıkarıyorlar. Hem özgünlük ve üretkenlik açısından, hem de göz zevklerinin iyi olması dolayısıyla çok başarılı ürünler meydana getiriyorlar. Takı, örgü işleri veya kıyafet dikiminde ortaya koydukları şeyleri görünür kılmaya çalışıyoruz. Standart mağazacılıkta şöyle bir şey vardır, bir zanaatkârdan ürünlerini alır satarlar ancak hiçbir şekilde onu gün yüzüne çıkartmazlar, asıl yapan kişinin ismi arkada kalır. Kendileri yapmış gibi o ürünleri satarlar. Ben ise takı yapan arkadaşlarımın da ismi duyulsun istedim, onlar da markalaşabilsin istedim ve o kadınların daha şevkle çalışmaya başladığını farkettim.” “Dükkanı açarken bana en çok ‘müşteri’ dediğimiz arkadaşlar yardımcı oldu” Yeni tarz butik işletmelerde klasik satıcı-müşteri ilişkisinin olmadığını vurgulayan Akın, “Maalesef kimi insanlarda hâlâ kadınlar bir şey yapamaz algısı var. Aslında bunun aksini göstermeye çalıştım. İnternet üzerinde ya da dükkanda gelip bir bileklik sorduklarında direk takıyı yapan arkadaşıma yönlendiriyorum. Bu sayede o takıyı yapan kişi bunu görünce daha mutlu bir şekilde çalışıyor ve daha güzel işler çıkarmaya başlıyor. Dükkanı açarken bana en çok ‘müşteri’ dediğimiz arkadaşlar yardımcı oldu. Özellikle kadınların desteği sayesinde burada bir şeyler yapabilme imkânı bulduk” dedi.

13 Nisan 2018 Cuma günü yayınlandı