Kameramanlıktan yazarlığa

Nadir Doğan ile röportaj
Kamera Kıyam Kıyamet Şahit Irak 

-Kuzeye yolculuk kitabından genel detay görüntüler
-Kitapevinden genel detay görüntüler

( İZMİR -HD)- TRT kameramanı Nadir Doğan’ın kitabı büyük beğeni topladı İZMİR

- TRT kameramanlarından Nadir Doğan’ın, sinematografik bir üslup ve kurgu kullanarak kaleme aldığı "Kuzey’e Yolculuk Zülkarneyn Ye’cüc Me’cüc", okuyucuların büyük beğenisini topladı. Serinin ikinci kitabı Togarman’ın Çocukları da raflardaki yerini alırken, üçüncü kitabın ise ekim ayında çıkması bekleniyor. Kameramanlık mesleğini 25 yıldır sürdüren TRT İzmir Bölge Müdürlüğünde görevli Nadir Doğan, okumaya olan merakını yazdığı kitapla taçlandırdı. Son zamanlarda Türkoloji alanında okumalar yapan deneyimli kameraman, gerçek bir hikayeden yola çıkarak "Kuzey’e Yolculuk Zülkarneyn Ye’cüc Me’cüc" isimli kitabını kaleme aldı. Üçleme olarak tasarlanan serinin ikinci kitabı Togarman’ın Çocukları, İzmir Kitap Fuarı’nda okuyucuları ile buluşurken, üçüncü kitabın ise ekim ayında çıkması planlanıyor. Doğan, ilk kitabının yazılış süreci ve konusu hakkında bilgileri paylaştı. “Oğluma kalıcı bir hediye bırakmak istedim” Kitap yazma fikrinin, tarih okumaları yaparken rastladığı bir bilgi üzerine ortaya çıktığını belirten Doğan, “842 yılında Halife el-Vasık, rüyasında Zülkarneyn Seddinin yıkıldığı ve Ye’cüc Me’cüc’ün gelip kıyametin koptuğunu görüyor. Uyandığında her şeyi yerli yerinde bulmasına rağmen bir heyet kuruyor ve o heyet Samarra’dan Kuzey Buz Denizi’ne kadar 16 ay yolculuk ediyor. Bu gerçek bir hikaye. Ben bu hikayeden yola çıkarak tarihi macera ile fantastik ögelerin olduğu bir senaryo yazdım. Kültür Bakanlığı tarafından senaryoya yazım desteği verilmesi ve okuyanların yoğun isteği doğrultusunda bunu bir romana dönüştürdüm. Oğluma kalıcı bir hediye bırakmak istedim” dedi.
“Dünyaya sinematografik bakıyoruz” Meslekte 25 yılını doldurduğunu söyleyen Doğan, “O kadar çok yer görüyor, o kadar çok olaya şahit oluyoruz ki bir üniversite daha okumuş gibi oluyoruz. Kameraman olduğumuz için artık ister istemez dünyaya sinematografik bakıyoruz. Bu öyküyü de sinematografik üslup ve kurgu kullanarak kaleme aldım. Herkes okuyunca olayların gözlerinin önünde canlandırdığını söyledi.

Benim kitabı yazarken amacım da buydu. Ben sürekli okuyan biriyim. Seyahatlerde, haber aralarında sürekli okurum. Son zamanlarda Türkoloji alanına yoğunlaştım. Bu roman da o yoğunlaşmanın sonucunda oluştu” diye konuştu.
Doğan, üç kitabın da başlı başına özgün bir konuya sahip olduğunu ancak üçleme bitirildiğinde hepsinin arasında bir bağlantı olduğunu kaydetti.

19 Nisan 2018 Perşembe günü yayınlandı