Kader mahkumlarının babası

Başkan sargın ile röp.

( BURSA ) - (Özel Haber)- İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, mahkumlarından gelen talepleri geri çevirmiyor BURSA
Kurban Bayramı Belediye Başkanı Belediye Başkanlığı Hapishane İç Çamaşırı 


- İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, kader mahkumlarının babası oldu. Mahkumlarının kendisine mektup göndererek çeşitli taleplerde bulunduğunu söyleyen Başkan Osman Sargın, "Genellikle sıkıntıları olan, kimi kimsesi olamayan, yardıma muhtaç kimseler mektup göndermekte. Ben de bu kardeşlerimizi kırmayarak elimden geldiğince yardımda bulunuyorum" dedi.
Sargın, "Kader mahkumları, yazdıkları mektuplarında, 'Başkanım, senin baba adam olduğunu duyduk' diyerek, isteklerde bulunuyor. Bunlar iç çamaşırı, eşofman ve ayakkabıdan oluşuyor. Ben de bunları karşılıyorum. Adresi açık ise üç beş kuruş da harçlık gönderiyorum. Onları mutlu etmeye çalışıyorum. Tabii ki Allah hiç kimsenin başına vermesin. Hiç kimse cezaevine düşmek istemez. Ama hayat şartları bazen insan oğlunu hata yapmaya zorluyor. Bu zorlama ile bin bir pişmanlık içinde cezasını çekmek üzere hapishaneye düşüyorlar. Bizden yardım talep eden bu tür kardeşlerimize elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. Ardından teşekkür ve hayır dua mektupları geliyor. Gerçekten samimi bir şekilde yazıyorlar. Hayır duada bulunuyorlar" dedi.
"İnsanlığımdan utandım" Bir başka kader mahkumunun yazdığı mektup ile çok duygulandığını anlatan Osman Sargın, "iki yıldır cezaevinde yatan İznikli kader mahkumu bir kardeşimiz, ailesinin zor durumda olduğunu ve yardımcı olmamı istedi. Belediyeden görevli arkadaşlarımı da alarak o kardeşimizin evine gittim. Manzara karşısında önce insanlığımdan utandım. Ardından da belediye başkanlığımdan ar duydum. Çünkü belediye başkanının asli görevi gerçek ihtiyaç sahibini bulup ona yardım etmektir. Yani Hazreti Ömer'in adaletini uygulayabilmektir. Bizim tenceremiz de aş kaynarken, milletin tenceresinde taş kaynamamalı. O kardeşimize de elimizden ne geldiyse yapmaya çalıştık. Bir de yine başka biri babasının çok hasta olduğunu söyledi.

Eve gittiğimiz de babasının yatalak olduğunu gördük. Hemen onu aldık, götürüp yıkadık, pakladık. Ardından hastaneye yatırdık. 15 gün sonra da hayatını kaybetti. Bunun gibi çok sayıda örnekler var. En dokunaklı olanı da yine eşi hapiste olan bir hanım kardeşimizdi. İki tane küçük çocuğu ile mağdur durumdaydı. Onlara da destek olduk. Çocukların bir tanesinin kulağıma eğilip "Başkanım biz kurban bayramında et yiyememiştik" deyişi vardı. O beni yıkmıştı. Belediye başkanlığı gerçekten vebal ve sorumluluk istiyor. Bizim gibi bu işin içinde olan insanların bu tür şeylerle ilgilenmesi lazım" dedi.
(HA-MŞ)
2 Aralık 2018 Pazar günü yayınlandı