Humuslu Türkmenlerin imkansızlıklar içindeki yardım bekleyişi sürüyor (2) - İDLİB
Kış aylarının çok zor olduğunu söyleyen Ebu Hamza, "Çocuklar üşüyor. Sünger, soba, mazot, battaniye ve yastık lazım. Yağmur yağarsa çadırın içine su girer. Dışarısı hep çamur olur." ifadelerini kullandı.Ebu Hamza, "Çadır kentin yakınlarında cami yok. Halk namaz kılamıyor. Türkiye Türkçesini daha iyi öğrenmek istiyoruz ama öğretmen yok. Gece vaktinde çocuklarım hasta veya aç olduğunda onların karınlarını doyuramadığım ve ilaç bulamadığım zaman yaşadığım en zor anlardandır." şeklinde konuştu.
- "Erdoğan dede bizi çadırlarda bırakmayın"7 yaşındaki Ömer Nebhan da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Humus’un Kala köyünden Türkmen'im. Ey Erdoğan dede bizi köyümüzden çıkardılar. Evimizden attılar. Çadırlara koydular. Çadırlar iyi değildir. Erdoğan dede bizi çadırlarda bırakmayın. Türkçe ve Kur'an öğrenmek istiyorum." dedi.
İdlib 'e sığınan Türkmenlerden 5 çocuk annesi Samira Abo da geçen ramazan ayından iki gün önce köylerinden tehcir edildiklerini söyledi.
Abo, "Hayat burada çok zordur. Bize bakan veya yardım eden kimse yoktur. Okul veya cami yoktur. Soba, mazot, sünger ve battaniye lazım." dedi.
Eti, Kurban Bayramı'ndan sonra bir kere yediklerini belirten Abo, "Ben de Türkmen'im. Türk kardeşlerimize bir mesajım var. Bize gelin bakın. Yardım edin. Hayat burada pek zordur. Kızım hasta. Beyninden problemi var. Tedavi görmesi lazım. Ben de para olsa Türkiye’ye gidip orada yaşamak isterdim. Orada kızımın tedavisini yaptırırdım. Kendim ve kocamın da tedavisini yaptırırdım." ifadelerini kullandı.
Ramazan Ayı Muhabir Öğretmen Kız Kardeş Saldırı
16 Kasım 2018 Cuma günü yayınlandı