Hocalı katliamı şehitleri Osmangazi’de anıldı

Konferanstan görüntü
Çatışma Uluslararası Soğuk Savaş Öğrenciler Saldırı 

-Konuşmacılar
-Dinleyiciler
-Detaylar

( BURSA ) BURSA

- Osmangazi Belediyesi, Azerbaycan’ın Hocalı şehrinde 1992 yılında Ermeniler tarafından yapılan katliamda öldürülen 613 masum sivil vatandaşı andı. Osmangazi Belediyesi, Ermenistan birliklerince 1992 yılında Yukarı Karabağ’ın Hocalı kasabasında 613 masumun öldürüldüğü katliamın 28. yıl dönümünde anma programı düzenledi.
Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlenen ‘Hocalı Olaylarının Tahlili ve Etkileri’ konulu konferansta konuşmacı olarak Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Özdal yer aldı. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Halil Döner’in de katıldığı konferansa özellikle öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Halil Döner yaptığı konuşmada, Hocalı katliamının tarihi bir olay değil, günümüzün acı bir gerçeği olduğuna vurgu yaptı. Katliamı kınayan Döner, “İnsanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan bu vahşi saldırıyı her zaman kalbimizin en derinlerinde hissediyor, bu acıyı en içten duygularımızla paylaşıyoruz” dedi.
Konferansın konuşmacısı olan Prof. Dr. Barış Özdal, slayt gösterisi eşliğinde Hocalı olaylarının çıkış sebebini, nasıl tırmandığını, Hocalı’nın önemini ve katliam için neden Hocalı’nın seçildiğini anlattı. Hocalı olaylarının çıkışının en büyük sebebinin Ermenilerin ‘Büyük Ermenistan Devleti’ kurma hayâli olduğuna dikkat çeken Özdal, “Ermenilerin iddiası sadece Dağlık Karabağ bölgesine yönelik değil. Sınırlarını, Akdeniz, Hazar ve Karadeniz’e kadar büyütme hayali var. Hocalı olaylarının da bu hayalin doğrultusunda yapılmış bir katliam olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
“Ermeniler Rus askerlerini paralı asker olarak kullandı” Hocalı olaylarının soğuk savaş döneminin sonlarına doğru tırmandığına dikkat çeken Özdal, “1988 yılında soğuk savaş döneminin sonlarına doğru Azerî Türkleri bölgeden göç etmeye zorlanırken, Karabağ Ermenileri, Ermenistan Devleti tarafından silahlandırılma başlandı. 1991 yılında Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi uluslararası hukuka aykırı olarak tek taraflı şekilde bağımsızlığını ilân etti. Bu bağımsızlığı Ermenistan dâhil hiçbir devlet tanımadı. Bu tarihten itibaren bölgede şiddet ve çatışmalar arttı. Bölgenin kaderini değiştiren en önemli unsurlardan bir tanesi de Sovyetler Birliği’nin dağılması ve bölgede bulunan Rus askerlerinin kontrolsüz kalması oldu. Rus askerlerinin çekilmesi, bölgede otorite boşluğunu doğururken, Ermeniler, otorite boşluğunda kalan bazı Rus askerlerini paralı asker olarak kullanmaya başladı” diye konuştu.
Ermenilerin saldırı için Hocalı’yı seçmelerinin sebepleri üzerine de konuşan Özdal, “Hocalı, Dağlık Karabağ bölgesinde tek havaalanının olduğu yer. Bu yüzden stratejik bir öneme sahip. Ermeniler, saldırı öncesinde ilk olarak karayolunu kapattı. Daha sonra şehrin elektriğini kesti. Top ve ağır makineli silahlar ile bölgeyi abluka altına aldılar. Bölgede hafif silahlı 150 Azerbaycan askeri bulunuyordu. Otoritesiz kalan Rus askerleri de gerek mühimmat gerekse askerî olarak Ermenileri destekledi. Şehirden çıkış için sadece dar bir koridor bırakıldı. O dar koridorun hemen ucunda da Ermeni askerler ve Ermeni çeteleri bölgeden çıkmak isteyen Hocalılı sivilleri katlettiler. Bütün bunlar yapılan vahşetin bir askeri strateji ile yapıldığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. “Ermeniler, Sumgayıt’ın öcünü almak istedi” Ermenistan Devleti’nin, Hocalı katliâmını, 1988 yılında Sumgayıt şehrinde yaşanan olayların 4. yıldönümüne denk getirerek âdetâ öç alma politikası izlediğine vurgu yapan Özdal, “Hocalı’da, çocuk, kadın, yaşlı, genç ayırt edilmeksizin 613 kişi katledildi. Bu ölenlerden 83’ü çocuk, 166’sı ise kadındı. 1275 kişi ise rehin alındı. 487 kişi ağır yaralandı. 150 kişi de kayboldu. Ölenlerin na’şları bile uzun süre alınamadı. Uluslararası kamuoyu da yaşanan bu olayı katliâm ve insanî kıyım olarak görmüştür” dedi.

3 Mart 2020 Salı günü yayınlandı