Gözaltındaki şahsın intiharına mahkemeden 9 yıl sonra 'Hizmet kusuru' kararı

Olayın arşivi
Tazminat Davası Hukuk Savaşı Polis Memuru Bilirkişi Hapis Cezası 

-Turan'ın fotoğrafları

( İSTANBUL - ÖZEL) Gözaltındaki şahsın intiharına mahkemeden 9 yıl sonra "Hizmet kusuru" kararı- İdare Mahkemesi, hizmet kusuru gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'nı 177 bin 795 lira tazminata mahkum etti İSTANBUL

- "Silahlı gasp" suçlaması ile gözaltında bulunduğu Şişli Emniyet Müdürlüğü’nün 7. katından atlayarak intihar eden 23 yaşındaki Erhan Turan’ın, ailesinin başlattığı hukuk savaşı 9 yıl sonra sonuçlandı. İdare Mahkemesi, hizmet kusuru bulunduğu gerekçesi İçişleri Bakanlığı'nın Turan ailesine 107 bin 795 TL maddi, 70 bin TL manevi tazminat olmak üzere 177 bin 795 lira ödemesine hükmetti. Şişli'de 28 Mart 2010'da meydana gelen soygun nedeniyle 29 Mart 2010'da "Silahlı gasp" suçlaması ile gözaltına alınan 23 yaşındaki Erhan Turan, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülmüştü. Nezarethaneye götürülürken görevli memurun kendisinden uzak olmasından faydalanan Turan, koridorda açık olan pencereye tırmanmıştı. Kendisini sakinleştirmeye çalışan polis memuru S. L.’nin yakasından tutmaya çalıştığı Erhan Turan, 7'inci katta bulunan pencereden atlayarak hayatını kaybetmişti. Polis memuruna 5 ay hapis Olayın ardından, ardından nezarethane sorumlusu polis memuru S. L. hakkında "Görevi ihmalden" adli ve idari kovuşturma başlatıldı. Polis memuru S. L. Yapılan yargılama sonunda 19 Nisan 2011'de 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştı. Aile dava açtı, idare mahkemesi reddetti Olayda hayatını beden Turan'ın ailesi, İçişleri Bakanlığı'nın hizmet kusuru bulunduğunu öne sürerek doğan zararın tazmini amacıyla ile İstanbul 1'inci İdare Mahkemesi'ne 250 bin TL maddi, 150 bin TL manevi olmak üzere toplam 400 bin TL'lik tazminat davası açtı. İstanbul 1'inci İdare Mahkemesince, Erhan Turan'ın pencereden kendi irade ve isteği ile atlayarak intihar ettiği, bu kusuru nedeniyle idarenin fiil ile zarar arasındaki illiyet bağının kesildiği, İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminata hükmetme olanağı bulunmadığı ifade edilerek davanın reddine karar verildi.
Danıştay, "Hizmet Kusuru Var" dedi: Turan ailesi avukatı Oktay Süleyman Öztürk, davanın reddine ilişkin karara itiraz ederek dosyayı Danıştay’a taşıdı. İtirazı inceleyen Danıştay 10'uncu Dairesi, olayda hizmet kusurunun bulunduğuna dikkat çekerek, Turan'ın ailesinin meydana gelen olay nedeniyle oluşan gerçek zararın belirlenmesi için dosyada yer alan bilgi ve belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini belirterek İdare Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararı bozdu. Danıştay’ın bu kararının ardından İçişleri Bakanlığınca yapılan "Karar düzeltme" talebiyle Danıştay 10'uncu Dairesine başvurdu. Danıştay, İçişleri Bakanlığı'nın karar düzeltme talebinin reddederek dosyayı yeniden İstanbul 1'inci İdare Mahkemesi'ne gönderildi. "Hizmet kusuru var": Bozma kararının ardından dosyayı yeniden ele alan İstanbul 1'inci İdare Mahkemesi, 27 Kasım 2018 tarihli kararında bozma kararına uydu. İstanbul 1'inci İdare Mahkemesi kararında Erhan Turan'ın nezarette intihar ederek ölmesinde, İçişleri Bakanlığı'nın Danıştay'ın bozma kararında belirtilen gerekçelerle hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varıldığını belirtti.
177 Bin Lira tazminat İstanbul 1'inci İdare Mahkemesi, Adil ve Zekiye Turan'ın ölen çocukları Erhan Turan'ın desteğinden yararlandıklarını dikkate alarak, İçişleri Bakanlığı'nın yasal faizi ile baba Adil Turan'a 31 bin 914 TL, anne Zekiye Turan'a ise 75 bin 881 TL olmak üzere toplam 107 bin 795 TL maddi tazminat ödenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca İçişleri Bakanlığı'nın yasal faizi ile Erhan Turan'ın anne ve babası Adil Turan ve Zekiye Turan'a 20'şer bin TL, kardeşleri Ercan, Olcay ve Seda Turan'a ise 10'ar bin TL olmak üzere toplam 70 bin TL manevi tazminata hükmetti. Kararın bizleri tatmin etmesi mümkün değil Karara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Turan ailesinin avukatı Oktay Süleyman Öztürk, olayda idarenin kusurunun şüphe götürmeyecek şekilde ortada olduğunu belirterek, "Olayın üzerinden yaklaşık 9 yıl geçti. Bizim olayımızda ise takdir edilen tazminat tutarı ve geçen 9 yıl nazara alındığında kararın bizleri tatmin etmesi mümkün değildir. Danıştay kararından sonra yeniden yapılan yargılamanın hızlı olmasından son derece memnunuz. Ancak yeniden temyiz safhası yaşanacak olması olasılığı göz önüne alındığında insanları bezdirecek bir süre bu yargılama sürmüş olacaktır" dedi.
(YM-ÖFA
19 Ocak 2019 Cumartesi günü yayınlandı