Otizmi yendi, ilk kelimesi ile sevince boğdu

-Burak Can'ın eğitiminden görüntüler
Otizm Psikiyatrist Sevindik Sosyal Hayat Hayvan 

--Burak Can'ın annesi ile sohbet etmesi
--Burak Can'ın hayvanlarla oynaması
--Anne Fatma Şağban ile röportaj
--Uzman Klinik Psikolog Yaprak Özkoşar ile röportaj
--Detay

( KOCAELİ - ÖZEL)- Aldığı tedavi ile ‘Anne ve baba’ demeyi öğrenerek konuşmaya başladı KOCAELİ

- Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde otizm teşhisi konulan 3 buçuk yaşındaki Burak Can aldığı eğitimle kısa sürede konuşmaya başlayarak ailesini sevince boğdu. Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde yaşayan Fatma ve Yusuf Şağban çiftinin dünyaya gelen 2. çocukları Burak Can, otizmi yenerek konuşmaya başladı.
2 yaşındayken Burak Can da seslere tepki vermeme, iletişim kuramama gibi davranış bozuklukları olduğunu ve konuşamadığını fark eden Şağban çifti, çocuklarını psikiyatriste götürdü. Yapılan kontrollerde Burak Can’a otizm teşhisi konuldu. Hayatlarında ilk kez ‘Otizm’ kelimesini duyan Şağban çifti büyük bir panik yaşadı. Daha sonra aile çocuklarının eğitimi için araştırmalara başladı.
Sosyal medyada Başiskele ilçesinde bulunan Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi ile karşılaşan aile, Burak Can’ın eğitimi için merkeze başvuruda bulundu. Merkezde eğitim almaya başlayan Burak Can, bireysel eğitim, oyun, at ve havuz terapisi ile 6 ay sonra iletişim kurmaya başladı.
Burak Can’ın kısa süredeki gelişimi ise ailesini sevince boğdu. “Otizmin ne olduğunu bile bilmiyordum” Otizm kelimesini ilk duyduklarında büyük panik yaşadıklarını ifade eden anne Fatma Şağban, “Burak Can doğduğunda gelişimi çok güzel ilerliyordu. 2 buçuk yaşına geldiğinde biz Burak Can’ın farklı bir çocuk olduğunu anladık. 2 yaşında başlayan davranış bozukluklarını merak ederek araştırmaya başladık. Çünkü seslendiğimiz zaman bize tepki vermiyordu, sanki farklı birisini çağırıyormuşuz gibiydi. Sonra psikiyatriste gittik. Psikiyatrist otizmli olduğunu söyledi.

Otizmin ne olduğunu bile bilmiyordum. Hiçbir şeye anlam yükleyemiyordum, araştırınca ilk başta konduramadım. Öğrendiğimizde hemen kurumları araştırmaya başladık. 2 buçuk yaşında burada eğitime başladık. Burak Can’ın aldığı eğitimle davranışları düzelmeye, çok güzel bir şekilde konuşmaya başladı.
Hiç kelimesi olmayan çocuk, ‘Anne, baba’ demeye başladı.
Konuşmaya başlayınca ağzından çıkan ilk kelime de ‘Hayır’ oldu. Biz onu uyarırken hayır dediğimiz için onun da ilk kelimesi buydu dedi.
“Bizi ilk öptüğünde şaşırıp sevinç yaşadık” Oğlunun konuşmaya başlamasının kendilerini çok mutlu ettiğini belirten Fatma Şağban, otizmli çocukların ailelerine seslenerek, “Ben o kelimeyi duyduğumda çok mutlu oldum. Hatta Burak Can öpmeyi de bilmezdi. Bizi ilk öptüğünde şaşırıp sevinç yaşadık. Öpmeyi öğrendi, ‘Anne, baba’ demeyi öğrendi, konuşmaya başladı.
Daha sonra bunun arkası geldi. 3 kelimelik cümleler kurmaya başladı.
Arkası geldikçe biz çok sevindik. Bu gelişmeleri görünce eğitimlerini de arttırdık. Ben buradan diğer ailelere de ilk başta kabullenmeleri gerektiğini söylüyorum. Daha sonra, ‘Bununla nasıl baş edebilirim’ diye araştırmaları gerekiyor. Pes etmemek gerekiyor. Annelerin daha çok araştırıp çocuklarını sosyal hayata alıştırmaları da gerekiyor” diye konuştu.
"3 yaşında konuşmaya başladı" Burak Can’ın eğitim süreci ilgili bilgiler veren Uzman Klinik Psikolog Yaprak Özkoşar, “Burak Can 2 buçuk yaşındayken, yüzde 80 otizm teşhisi ile kurumumuzda eğitim almaya başladı.
3 yaşında konuşmaya başladı.
Burada aldığı bireysel eğitim, at ve havuz terapileriyle birlikte oldukça güzel bir ilerleme kaydetti.
Burk Can’ın dil, konuşma konusunda ilerlemesinin en büyük nedeni aldığı eğitimin sadece konuşma üzerine olmaması ve eğitim sürecinde Tüm gelişim alanlarına müdahale edilmesidir. Çünkü konuşma ve gelişim bir bütündür. Birçok aile kimi zaman yanlış yönlendirme kimi zamanda konuşma ile her problemin çözüleceğine inanarak dil konuşma üzerine yoğunlaşmaktadır. Tüm gelişim alanlarının çalışılmadığı eğitim planlamasında birey sadece tekrarlar yapar, ekolali başlar örneğin nasılsın diye sorduğunuzda size karşılık olarak nasılsın diyecek veya sürekli anne demesi için zorladığınızda her gördüğü kişiye anne demeye başlayacaktır. Bu kısır döngünün içinde birey kelime tekrarından başka bir şey yapmayacak günlük hayatına yansıtamadığı kelimeleri diğer taraftan unutacaktır. Eğitim süreçlerinde biz Burak Can’ın ile her kelimesine anlam kazandırdık bu kelimeleri at üzerinde, havuzda, oyun terapisi, duyu terapisinde ve hayvanlarla beraber vakit geçirdiğinde bol bol kullanması için fırsatlar sunduk. Artık Burak Can çevresinde duyduğu kelimeleri de öğreniyor her geçen gün yeni cümlelerle akranlarına bir adım daha yaklaşıyor ve bizde ailesiyle birlikte onu hayata kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
(MK-GY-
9 Mart 2020 Pazartesi günü yayınlandı