Canlı tarih Yunan İşgali'ni anlattı

Mehmet Karaduman'dan detaylar
Kaçak Uzun Ömür İşgal Irak 

-Mehmet Karaduman ile röportaj
-Muhtar Mümin Çakır ile röportaj

( ESKİŞEHİR -ÖZEL)- Bir asrı geride bırakan Mehmet Karaduman;- "Yunan askeri ne bulursa alıp götürürdü"- "Millet dağlarda yaşıyordu"- ""Beni annemler salmazlardı dışarı, küçüğüm kaçırırlar diye" ESKİŞEHİR

- Eskişehir'de yaşayan ve bir asrı geride bırakan Mehmet Karaduman, Yunan İşgali sırasında yaşananları anlattı. Seyitgazi ilçesine bağlı Şükranlı Köyü'nde yaşayan Mehmet Karaduman, Yunanların Eskişehir'i işgali sırasında yaşananları anlattı. 97 yıl önceki zulümler sırasında 7-8 yaşlarında olduğunu belirten Karaduman, kimliğini geç aldığı için resmi kayıtlara göre 98 yaşında gözüküyor. Tam olarak kaç yaşında olduğunu bilemediğini söyleyen Karaduman, Yunan askerinin sivil halka çok zarar verdiğini aktardı. "Anne bir çorba pişir, arkadaş boğazından yaralı, içireyim" Yunan askerinin Seyitgazi ve Kırka taraflarını geçerek köylerinin dibine kadar geldiğini ifade eden Karaduman, yaralı bir Türk askerinin gece gelerek kapılarını çaldığını yaşlı gözlerle anlattı. Yaralı asker için annesinden çorba istendiğini kaydeden Karaduman, "Burada cephe Seyitgazi’nin beri tarafındaydı. Oradan buraya biraz gelince, ‘piliçka’ diyoruz biz, piliçkaya gelince buradan ateş edince o (düşman) bir daha buraya gelemedi. Ondan sonra onu kovaladılar bir daha da gitti. Zarar ziyan verirlerdi. Ne bulurlarsa alır giderlerdi. Öküzünü, tavuğunu, davarını ne bulursa artık. Millet bu dağların arkasına kaçtı. Buraya gelir de boş mu gider? Bizim askeri buraya doğru Seyitgazi’den bozmuşlar. Yaralıları bir gece bizim ekinlerin olduğu yere geldi. İşte o gece askerin birisi geldi anneme, ‘Anne bir çorba pişir, arkadaş boğazından yaralı, içireyim’ dedi.
Oraya kadarmış ömrü" dedi.
"Dağlarda duruyordu millet" Cephedeki askere ellerinden geldiği kadar yardım etmeye çalıştıklarından söz eden Karaduman, "Beni annemler salmazlardı dışarı, küçüğüm kaçırırlar diye. Allah hayırlısını versin. Burada fazla eziyet edemediler, Kırka tarafında çok eziyet ettiler. Buraya onlar kaçak gelirdi. Sonra Ankara’ya doğru sürdüler. Oradan geri çevirdiler. Buradan söktürdüler, gitti. Sevinç olmaz mı oğlum? Herkes çoluğuyla, çocuğuyla evine geldi. Dağlarda duruyordu millet. Hane reisleri hep asker, hep kadınlarla çocuklar vardı. Hayvanını, her şeyini oraya yığdı. Buradan öteye geçemedi zaten. Cephedeki askere elimizden ne geldiyse onlara elimizden geldiği kadar bir şeyler vermeye çalıştık" diye konuştu.
"Yunan’ın gelmesini görmüş" Şükranlı Mahalle Muhtarı Mümin Çakır ise, "Dedemiz sağ olsun, 1920 doğumlu gözüküyor ama 5-6 yaşta küçük yazılmış o zamanlar. Dedemiz Yunan harbini, Yunan’ın gelmesini hepsini görmüş. Görüyorsunuz yani sağlığı gayet yerinde. Çok güzel ve büyük bir anı yani bizleri bilgilendiriyor. Yaşamış, görmüş o günleri. Sağ olsun, var olsun her zaman başımın üstünde yeri var. Allah daha çok uzun ömürler versin, başımızdan eksik etmesin" şeklinde konuştu.

Uzun Ömür Hakkında
Alanında uzman konuklarla sağlık ve hayata dair her şey bu programda konuşulacak... Kilo problemlerinden kalp hastalıklarına, hayatın zorluklarıyla başa çıkabilme yollarına ve birçok hastalığın teşhis ve tedavi yöntemlerini ekranlara getiriyor olacak…...
devamı
28 Temmuz 2018 Cumartesi günü yayınlandı