Çalışma azmi engel tanımıyor

Yolağzı tabelası görüntüsü
Demircilik El Emeği Göz Nuru El Sanatları Elektronik Eşya Tekerlekli Sandalye 

-Akülü tekerlekli sandalye ile işe giden Heybetullah Yarba
-İşyeri kapasını açıp içeri giren Yarba
-Atölyede çalışmaya başlayan Yarba
-Çalışmadan detay görüntüler
-Heybetullah Yarba'nın açıklamaları
-Detay görüntüler

( BATMAN )- Tekerlekli sandalyeye mahkum el sanatları ustası azmiyle görenleri şaşırtıyor BATMAN

- Batman'ın Gercüş ilçesine bağlı Yolağzı köyünde tekerlekli sandalyeye mahkum el sanatları ustasının çalışma azmi, görenleri kendisine hayran bırakıyor. Gercüş ilçesine bağlı Yolağzı köyünde yaşayan, hemen hemen her işini akülü tekerlekli sandalye üzerinde yapmaya çalışan Heybetullah Yarba, evinin altında kurduğu marangoz atölyesinde eski elektronik cihazlarla yaptığı makinelerle ağaçtan süs eşyası, Kur'an rahlesi, baston, çocuk oyuncakları, mutfak aletleri gibi birçok el emeği göz nuru eşyalar imal ediyor. Engelli olmasına rağmen 4 çocuk okuttuğunu belirten Yarba, kimsenin engelli durumunu bahane etmemesi gerektiğini belirtti.
Yarba, "Sakat kaldıktan sonra uzun süre yatağa bağımlı kaldım. Çok zor günler geçirdim. Bu süre zarfında yine boş durmadım. 12 yıl boyunca okudum. Özellikle Kur'an-ı Kerim'i en güzel şekilde öğrenip okudum. Üç ay önce bu işe başladım. Elimde bulunan eski dinamo ve bazı elektronik eşyaları bu iş için dizayn ettim. Bu şekilde çalışmaya devam ediyoruz" dedi.
"İşimi arkadaşım gibi görüyorum" Günümüzde sağlam insanların bile artık çalışmaktan imtina ettiğini belirten Yarba, işini çok sevdiğini ve arkadaşı gibi gördüğünü söyledi.

Yarba, "Yaklaşık 3 ay oldu bu işe başladım. Bu malzeme yanımda daha önce nereye koyacağımı bilemiyordum. Yerim dardı. Artık yerimde duramıyordum. Bu malzemeleri bir değerlendireyim dedim. Ondan sonra bu işe başladım. Bu işe önce Kur'an rahlesi ile başladım. Daha sonra çocuk oyuncakları yaptım. Malzeme aldım, tahta aldım ve mutfak eşyaları yapmaya başladım. Bu şekilde devam ediyorum. Çok şükür halimize. Kimse demesin ben engelliyim. Herkes kendine göre bir iş yapabilir. Bugün gerçekten dışarıya, çevreye baktığımız zaman adam var 2 kişi taşıyabilecek durumdadır ama dilencilik yapıyor. Bu şekilde gördüğüm zaman ben utanıyorum. Git kendine bir iş yap, çalış. Hiç olmazsa bir arkadaşın olsun. Yaptığım işi gerçekten arkadaş olarak görüyorum. Kendimi kesinlikle engelli görmüyorum. Çok şükür, elhamdülillah. Bu durumda olanların kendilerine bir iş yapmalarını tavsiye ediyorum" diye konuştu.
"Hiç boş durmadım" Daha önce inşaat işleriyle uğraştığını belirten Yarba, sakat kaldığı süre zarfında hiç boş durmadığını, bu durumunu Allah tarafından kendisine verilen bir fırsat olarak gördüğünü dile getirdi. Yarba, "Kalıp, duvar ve demircilik işleri yapıyordum. 2005'e kadar inşaatta çalıştım. 2005'te Antalya'da çalışırken kalıp söktüğüm sırada üçüncü kattan düştüm. Kazada belim kırıldı. Buna rağmen çok şükür elhamdülillah diyorum. Tamam, yatalak kaldım, şimdi de yatalak durumdayım. Ama azmimizi göstermek için dedim ki bir iş yapayım ve çalışayım. Yatmakla olmuyor dedim. Yattığım zamanlarda da çok şükür boş durmadım. Kitap okudum, Kur'an öğrenmeye çalıştım. Okumam zayıftı. Allah'ü Teala öyle bir fırsat verdi ben de bu fırsatı değerlendirmek istedim. Kur'an-ı Kerim'i güzelce öğrenmeye çalıştım ve öğrendim. Yaklaşık 12 yıl bu şekilde devam etti. Bu yıl yeni bir iş yerim oldu. Benim bir arkadaşım oldu. Kendi kendime çalışayım dedim. Dört çocuğum var, dördünü de okutuyorum, yani malulen verilen maaşla geçinmek zordur. İş yapalım dedik. Allah ne verirse bereket versin. Bu şekilde devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. Yaptığı eserler hakkında bilgi veren Yarba, hobi olarak yaptığı ağaçtan gemi maketinin hikayesini şöyle anlattı: "Buradan tüm dünyaya sesleniyorum. Maketini yaptığım bu gemiyi Hazreti Nuh'un gemisine benzetiyorum. Nasıl ki o gemiye binen herkes tufandan kurtuldu ise bugün de bizim kurtuluş gemimiz şüphesiz Kur'an'dır. Bu nedenle Kur'an'a ve efendimizin sünnetine uyan, kurtuluşa erecektir."
17 Mart 2018 Cumartesi günü yayınlandı