21. YILINDA 28 ŞUBAT MAĞDURLARI - Başörtülü olduğu için kadro evrakı gözlerinin önünde yırtıldı - MARDİN
28 Şubat sürecinde çocuk yuvasına gelen müfettişlerin hemen bütün evraka el koyduğunu ve fişleme işine başladığını anlatan Ayanoğlu, "Çocuk yuvasında başörtülü çalışanlar için ikna odaları kurulmaya başlandı. Başörtülü çalışanlar tek tek ikna odalarına alındı." dedi.
Müfettişlerden birinin kendisini odaya çağırıp "Başını açmanı bekliyorum" dediğini belirten Ayanoğlu, "Ben de kendisine tesettüre girmeme vesile olan ayeti okudum. 'Bizi tehdit mi ediyorsun' dedi.
Ben de 'Hayır sadece inancımı dile getirdim' dedim. Bana ‘Defol git’ dedi ve elindeki imzaya kalan kadro evraklarımı gözümün önünde yırtıp attı." diye konuştu.
- "Senin gibi gericiler mi resim yapacak?"Daha sonra resim yeteneğini geliştirmek için üniversite okumaya karar verdiğini ifade eden Ayanoğlu, şunları söyledi:"İşten atıldıktan sonra 3 ay boyunca evde bunalım yaşadım. Daha sonra babamdan beni üniversiteye göndermesini istedim. Babam da kabul etti. Babamdan gelen bir resim yeteneğim vardı. Sonra Yüzüncü Yıl Üniversitesine yetenek sınavına girmek için başvurdum ama fotoğrafım başörtülü olduğu için sınava dahi almadılar. Çukurova Üniversitesi, beni sınava aldı fakat sınav hocası beni başarılı bulmasına rağmen bana 'Kafandaki bu çaputla seni almam’ ve ‘Senin gibi gericiler mi resim yapacak' dedi.
Daha sonra Dicle Üniversitesine başvurdum. O zamanın rektörü beni alacağını fakat başörtüsünü çıkarmam gerektiğini vurguladı."Yaşadığı bunalım nedeniyle evliliğinin de yolunda gitmediğini belirten Ayanoğlu, 16 yıl sürdürdüğü evlilikten 2 çocuğu olduğunu ve eşiyle boşandıklarını belirtti.
- "Başörtümüzü değil inancımızı hedef almışlardı"28 Şubat'ta kendisi gibi birçok arkadaşının mağdur edildiğini dile getiren Ayanoğlu, "Onların istedikleri sadece başörtüsü değildi. Başımızın içindekini hedef almışlardı. Yani inancımızı hedef almışlardı. Onların niyeti inançlı insanların kökünü kazımaktı ve bunu açık açık söylüyorlardı. Bize 'Siz cumhuriyetçi olamazsınız' demişlerdi. Sanki cumhuriyetçilik onların tekelindeydi. İnsan hakları açısından yaptıkları zulmün farkındaydılar ve bunu bile bile bize yaptılar." diye konuştu.
Üniversitelerde başörtüsü serbest olduktan sonra yılmadan okumaya devam ettiğini ifade eden Ayanoğlu, açıköğretim 4 yıllık işletmeyi bitirdiğini, şu an üçüncü üniversiteyi, sosyal hizmetler bölümünü okuduğunu kaydetti.
Mardin Büyükşehir Belediyesinde taşeron olarak çalıştığını belirten Ayanoğlu, 28 Şubat sürecinde başörtüsünden dolayı işten atılmasaydı, o dönemdeki arkadaşları gibi kurumda idareci olacağını söyledi.
Ayanoğlu, “Hiçbir zaman başörtümden dolayı gördüğüm mağduriyetlerden dolayı pişmanlık duymuyorum. Açıkçası verdiğim mücadeleden dolayı gurur duyuyorum. Bizi yeneceklerini düşünüyorlardı fakat yenemediler ve asla pişman değilim.” dedi.
Çok sıkıntı yaşadığını anlatan Ayanoğlu, ağır bedeller vermesine rağmen bugün aynı süreç olsa yine aynı kararları vereceğini söyledi.
Anne Vecihe Ayanoğlu ise her zaman kızının yanında durduğunu, kendisine her zaman destek olduğunu kaydetti.
Açıköğretim Çocuk Yuvası Yetenek Sınavı Sosyal Hizmetler İnsan Hakları
18 Şubat 2018 Pazar günü yayınlandı