Ağbal: 'Son 16 yıl Türkiye'nin hep kazandığı büyüdüğü yıllar oldu' - AKSARAY

Ağbal: "Son 16 yıl Türkiye'nin hep kazandığı büyüdüğü yıllar oldu" - AKSARAY - Salonun iç genel planı - Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın konuşmasıAKSARAY (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Geçmişi bileceğiz ki, geçmişimizden ders alacağız ki geleceğimize güvenle devam edelim. Son 16 yıl, Türkiye'nin hep kazandığı, hep büyüdüğü yıllar oldu. Vatandaş kazandı, vatandaş refah olarak daha iyi bir Türkiye'de yaşamaya başladı.
" dedi.
Ağbal, Aksaray Ticaret ve Sanayi Odasınca, bir otelde düzenlenen "Ticaret Odası, Esnaf Odaları ve İşadamları ile Toplantı" programında, Aksaray'ın 2002 yılından beri yaşadığı değişim ve dönüşümün, Türkiye'nin yaşadığı dönüşümün bir göstergesi olduğunu söyledi.

Aksaray'da yapımı devam eden projelere ilişkin bilgi veren Ağbal, kentin ülke ekonomisine can veren önemli bir kent olduğunu, dolayısıyla daha fazla hizmeti de hak ettiğini belirtti.
Türkiye'nin geçmişten beri süregelen en büyük sorununun 'demokrasi karşıtları' olduğunu ifade eden Ağbal, şunları kaydetti:"Türkiye ne zaman ilerlese, gelişse, ne zaman gerçek manada Türkiye'de demokrasi yerleşmeye başlasa, demokrasi karşıtı güçler bunun önüne engeller oluşturmuş. Yeri gelmiş bürokratik oligarşi olmuş, yeri gelmiş askeri bürokrasi olmuş, yeri gelmiş demokrasi taraftarı gözüken, şirin gözüken ama gerçekte demokrasi düşmanlarının gayretleri olmuş. Bunlara karşı her daim uyanık olmanız lazım. Bunlar her türlü kılığa giriyorlar."Bakan Ağbal, ülkeyi eski günlere götürmek isteyenlere fırsat vermeyeceklerini vurgulayarak, "Geçmişi bileceğiz ki, geçmişimizden ders alacağız ki geleceğimize güvenle devam edelim. Son 16 yıl, Türkiye'nin hep kazandığı, hep büyüdüğü yıllar oldu. Vatandaş kazandı, vatandaş refah olarak daha iyi bir Türkiye'de yaşamaya başladı.
" ifadelerini kullandı. - "AK Parti 16 yıldır bu ülke için ekonomi politikalarında doğru işler yaptı"Son 16 yılda güçlü siyasi iradenin, ülkenin sorunlarını çözdüğünü anlatan Ağbal, şöyle devam etti:"Geçmiş dönemlerin zayıf siyasi iradelerinin, karar alamayan hükümetlerin, bu ülkenin sorunlarını çözemediğini hep beraber gördük. Siyasi istikrarın bize kazandırdıklarını da hep beraber yaşadık. Siyasi istikrar önemli, gerekli ama öbür taraftan da hükümetin uyguladığı ekonomik politikaların doğru olması da o kadar önemli. Yani siyasi iradeye sahip olabilirsiniz ama dünyanın ihtiyaçlarına, ülkenin ihtiyaçlarına uygun, onlarla aynı yolda gidecek politikalar üretemezseniz o zaman doğru işler yapamazsınız. AK Parti 16 yıldır bu ülke için ekonomi politikalarında doğru işler yaptı." - "Türkiye'yi 3'te 1 oranında küçülttüler"Ağbal, AK Parti hükümetlerinde ülkede yapısal reformlar yapıldığını vurgulayarak, bugün Türkiye ekonomisinin sağlam olmasının, içeride ve dışarıda oynanmak istenen oyunlara karşı güçlü kalabilmesinin en önemli sebeplerinden birinin hayata geçirdikleri yapısal reformlar olduğunu bildirdi.Ağbal, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Bugün sayın Cumhurbaşkanımıza karşı, AK Parti'ye karşı kılıktan kılığa giren, farklı farklı yollar ve araçlarla yapılmak istenen, rahmetli Özal'a yapılmak istenenle aynı. Bu zihniyet 1989'da bunu başardı. Ülkeyi devraldı, ekonomiyi, hükümeti devraldı. 1990'dan 2002'ye kadar bu ülkeyi yönettiler mi? Yönetemediler. Yönetemedikleri için ortalama büyüme oranı yüzde 3.4 oldu. 4.8'den 3.4'e... Yani nereden bakarsanız bakın, Türkiye'yi 3'te 1 oranında küçülttüler. 90'lı yılların bir başka özelliği de vardı hatırlayın, 3 yılda bir kriz. 91 krizi, 94 krizi, 99 krizi ve 2001 krizi. Yani 12 yılda 4 defa ekonomi yol kazasına uğradı. Yani 4 defa ekonomide arabayı devirdiler ve onun için sürekli bir şekilde istikrarsız ekonomi yaşadık."Ağbal, 1990'lı yılların, iş adamlarının sorgulandığı, iş adamlarının peşine hafiyelerin takıldığı yıllar olduğunu dile getirerek, o yılların, devletçi politikaların iş adamlarına dayatıldığı yıllar olduğunu aktardı.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Ağbal, "Kılıçdaroğlu'nun hesap uzmanı olduğu zamanlarda ben de Maliye'de çalışıyordum. O yıllarda yüzde 80 - 90 devlet iç borçlanma tahviline faizleri vardı. Tahvil faizlerinde kazanç istisnası olduğu için, şirketlerin beyannamelerini aldığımızda bir bakardık ki şirketler üretimi bırakmışlar, devlete borç veriyorlar. Şirket 100 liralık gelir elde ediyorsa, gelirin 80 lirası devlet tahviline yatırılan paradan oluşuyordu. O zaman üretim mi vardı? Şimdi kalkmış diyor ki; ne oldu, faizler nereye gitti? O kadar yanlış şeyler ki bunlar. Son 16 yıl, Türkiye ekonomisi için, 1990'lı yılların, bir taraftan yanlışlarının düzeltildiği yıllar oldu, bir taraftan da büyüme yılları oldu." ifadelerini kullandı.(Sürecek)
Bürokrasi Oligarşi Bürokratik Oligarşi Hükümet Büyüme Oranı 

22 Haziran 2018 Cuma günü yayınlandı