Erdoğan’a Kaid-i Azam Üniversitesi'nden Fahri Doktora Verildi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, Pakistan'ın ' Kudüs'e, Gazze'ye ' sırt çeviremeyeceğini belirterek, ' Masum insanlar, çocuklar öldürülürken, biz sessiz, tepkisiz kalamayız ' dedi.
Başbakan Cinnah Cumhurbaşkanı Bağdat 


Erdoğan, başkent İslamabad'daki Kaid-i Azam Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora ünvanı verilmesi münasebetyile düzenlenen törende bir konuşma yaptı.
Erdoğan, ' Biz Kudüs'ten bize ne diyemez. Biz Gazze'den bize ne diyemeyiz. Somali'nin yoklulluğu karşısında biz elimiz kolumuz bağlı kalamayız, Şam'da, Bağdat'ta, Kabil'de masum insanlar, çocuklar öldürülürken, biz sessiz, tepkisiz kalamayız ' ifadelerini kullandı.

' VİCDANI DIŞLAMIŞ, KALPSİZ BİR DIŞ POLİTİKAYI ASLA TASVİP ETMİYORUZ '

Erdoğan, ' İnsanlar karşı karşıya kaldıkları zorluklar karşısında göç etmeyi tercih ediyorlar. Sevgili dostlar ülkeler göç edemez. Öyle ise kararlı bir mücadele gerekiyor. Örneğin insanlar birbirine karşı kin tutabilir. Ama ülkeler kin tutamazlar ve tutmamalıdırlar. İnsanlar aralarındaki bir sorunu çözemediklerinde birbirlerine küsebilirler ama ülkeler küsemezler. Muhakkak kapıyı şöyle zayıf bir iplikle de olsa açık bırak ama kapatma. Dış politika sadece duygularla yürütülebilecek ve icra edilebilecek bir alan değildir. Ancak bunun tam tersi bir tezi de biz asla ve asla kabul etmiyoruz. Duygulardan arınmış, insani duyarlılıktan soyutlanmış, vicdanı dışlamış, soğuk yani kalbsiz bir dış politikayı asla tasvip etmiyoruz ' ifadelerini kullandı.

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

' Vicdanımızın sesine kulak vermeliyiz. Ama vicdan sahibi olmalıyız. Pakistan'ın ve Türkiye'nin tarihi bir sevgi medeniyeti tarihidir. Bizler hepimiz ortak bir sevgi medeniyetinin mensuplarıyız. Bizim ortak medeniyetimiz bencilliği, yani enaniyeti şiddetle red eder. Bizim ortak medeniyetimiz başkasının sırtına basarak yükselmeyi, başkalarının yoksulluğuna rağmen zenginleşmeyi, başkasının felaketine rağmen refahı elinin tersiyle iter. 'Kardeşi açken, tok yatan bizden değildir.' Bizler bir elin parmakları gibi birbirine kenetlenmiş kardeşleriz. Bizim işte bu hassasiyetlerimiz, tarihimizden devraldığımız bu mirasımız, insani ilişkilerimizde olduğu kadar uluslar arası ilişkilerimizde de belirleyici bir faktördür. '

' GÜÇLÜNÜN HAKLI OLDUĞU DEĞİL, HAKLININ GÜÇLÜ OLDUĞU KURALINI GETİRMELİYİZ '

Erdoğan, Burada genç arkadaşlarımız için bir hususu özellikle vurgulamak istiyorum: İnsanlığın adeta değişmez bir kuralı var. Bunu 20. asrın ikinci yarısında şahsım, 21. asrın ilk çeyreğinde de hep beraber yaşıyoruz. Üzülerek söylüyoruz ki,değişmeyen bu uluslararası kural, güçlü her zaman haklıdır. Biz bu kuralı değiştirmek zorundayız. O da, haklı her zaman güçlüdür. Eğer haklının her zaman güçlü olduğunu ortaya koyamazsak, bunu başaramazsak insanlığın geleceği kararlınta olur. Peki şu anda uluslararası ilişkiler, bu kuralın üzerine inşa edilmiş midir? Hayır! ' dedi.

Erdoğan konuşmasının devamında, ' Örneğin şu anda burada çok açık, net bir uygulamayı söylemek zorundayım: Bugün kitle imha silahları, hangi ülkelerin elindedir. Bunları biliyorsunuz. Ama kitle imha silahlarını ellerinde bulunduran ne yazıkki gelişmekte olan ülkelerde bu tür silahların olmasını asla istemiyorlar. Ve kendilerini her zaman haklı görüyorlar. Sadece bizde olur, başkasında olamaz diyorlar. İşte inksanlık öncelikle bunun hesabını sormak zorundadır. Bunun dayanışması içinde olmak durumundayız. Hayatımızda bir kez öleceğiz. Her gün bin kez ölmektense, bir kez ölmek daha hayırlıdır.

' TÜRKİYE İLE PAKİSTAN DÜNYADA EŞİNE AZ RASTLANIR BİR DAYANIŞMA ÖRNEĞİ SERGİLİYOR '

Törenin başında yaptığı konuşmada, Pakistan'ın kurucusu Mhuammed Ali Cinnah'ın adını taşıyan üniversiteden uluslar arası ilişklier dalında fahri doktora ünvanı almaktan çok büyük gurur duyduğunu söyleyen Erdoğan, ' Bu vesile ile Muhammed Ali Cinnah'a bir kez daha Allah'dan rahmet diliyorum. Türkiye ile Pakistan dünyada eşine az rastlanır bir dayanışma örneği teşkil eden iki ülkedir. Bugün şahsıma tevdi edilen bu fahri doktora ünvanı bu dayanışmanın, aramızdaki kardeşliğin anlamlı bir nişanesi olacaktır. Üniversitenin başkanı Cumhurbaşkanı Sayın Zerdari'ye, Sayın Rektör Prof. Dr. Yasin Zai'ye, şahsıma tevdi ettikleri bu anlamlı doktora ünvanından dolayı şükranlarımı sunuyorum ' dedi.

Erdoğan ayrıca, ' Türkiye ile Pakistan gerçekten çok zor coğrafyalarda yer alıyorlar. Her iki ülke de istikrar noktasında bölgelerine model olsalar dahi, çevrelerindeki istikrarsızlık, çatışmalar ve terörden doğrudan etkileniyorlar. Esasen hemTürkiye, hem Pakistan uluslararası ilişkilerinde çok ciddi bir sorumluluk taşıyorlar. Bir yandan bu zorlu coğrafyaların meşakkatleri ile mücadele etmek bir taraftan da istikrar unsuru olmak zorundayız ' dedi.
22 Mayıs 2012 Salı günü yayınlandı