Bekir Bozdağ'dan Hac Daveti

Kutsal topraklarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bu yıl Türk vatandaşlarının Diyanetin güzel organizasyonu ile hac görevini gönül rahatlığı ile yerine getirdiğini söyledi.
Kofi Annan Bekir Bozdağ Diyanet İşleri Başkanlığı Suriye Arafat 

Mekke'de görev yapan basın mensupları ile bayramlaşmaya gelen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'na başarılı bir hac organizasyonu gerçekleştirdiği için teşekkür etti. Bozdağ, ' Başkanlığımıza ve görevli gelen hoca efendimizlerinden, doktoruna, şoföründen basın mensuplarına kadar bu organizasyonda görev alan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye'den hacca gelen vatandaşlarımız bu ibadeti fazla aksaklıklara maruz kalmadan bir düzen ve intizam içinde yaptırabilmek çok önemliydi. Bazı hacılarımızın Arafat'a çıkma konusunda yaşlılık ve hastalık itibariyle sıkıntıları oldu. Türk 100 bin hacımız içerisinden 3 bin 800 hacımızı özel organizasyonla Arafat'taki vakfe ve diğer ibadetlerini yapmak üzere ilgili yerlere taşıdılar. İbadetini yapamayan kardeşimiz kalmadı. Sadece 7 tane kardeşimiz, onların götürülmeleri riskli olduğu için, yoğun bakımda şuurları kapalı olduğu için götürülemedi. 3 tane hastamızın helikopterle Arafat'a götürülme imkanı oldu. Bugüne kadar 31 vatandaşımız kutsal topraklarda vefat etti.

Bu topraklardan bir çağrıyı tekrarlamak istiyorum. Vatandaşlarımızın yaşlanmadan, gençken, sağlıkları yerindeyken bu ibadeti yapmalarını istiyorum. Kendileri başkalarına yardım edebilecek vaziyette iken hac yapmalılar.

100 bin vatandaşımız bu yıl hacı oldu. Şu anda sıra bekleyen 1 milyon 90 bin vatandaşımız daha var. Gönül isterki bunların hepsine hac ibadeti yaptırılabilelim. Ancka buradaki mekanların darlığı sebebiyle Suudi Aribistan kota uyguluyor. Kotaya yüzünden 5,6 ve 7 yıl sıra bekleyen vatandaşlarımız var. Niyetlendiğinizde sıranın gelmeme ihtimali var. Vaktinde gelmek, erken hareket etmek çok önemlidir. Hac ibadetinin zorluklarını da gençken bu ibadeti yapmayı zorunlu kılıyor. 80 yaşında 100 yaşında da yapılabilir. Ama gençken yapmak daha isabetli olur diye düşünüyorum ' dedi.

Suriye'de esir olan gazetecilerin kurtarılması için Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün kanallardan görüşmeleri sürdürdüklerini anlatan Bozdağ, bu konuda netice almak için her yolun denendiğini bildirdi.

Kabe'deki Osmanlı revaklarının kaldrılıp kaldırılmayacağına ilişkin soruya Bozdağ, ' Revakları kaldırdığınızda genişleme ihtiyacını karşılamıyor. Biz burada büyüme ile alakalı ihtiyaç olduğunu kabul ediyoruz. Ancak revakların olduğu yeri tamamen ortadan kaldırsa, o alanda bir rahatlama olmaz. Orada bakınca revakların tavafın sıkıntısını çözmüyor. Tavaf alanını geliştirmek için bir çalışma yapıldığını biliyoruz. Bir proje hazırlandı. Mescidi nebevi etrafında da bir proje hazırlandı. Revaklar yıkılmadan bir çözüm üretileceğini düşünüyoruz ' cevabını verdi.

Irak'ta birkaç gün gözaltında kalan kasap vizeli vatandaşların durumu ile alakalı da Bozdağ, ' Bu durum Türkiye'nin kusurundan veya Irak'ın yanlışlığından kaynaklanmıyor. Getiren firmaların eksikliğinden mağduriyet oldu. Irak vizesi alınmamış, araçların taşıma belgeleri olmadığından, geçişlerine müsade edilmedi. Dışişleri Bakanlığımız ile Iraklı yetkililer görüşdü. Mutabakata varılarak, onların vize işi çözülerek, kasaplar buraya geldiler ' dedi.

Bayramda Suriye'de ateşkes çağrısının hatırlatılması üzerine de Başbakan Yardımcısı Bozdağ, ' Esat kendi korkularını yenmek için başkalarını ölüme yolluyor. Burada esas olan Esat'ın giderek Suriye halkının talepleri doğrultusunda yeni bir yapılanmanın oluşmasıdır. Bayram öncesi ateşkes ilan edilmesi uygundu. Ancak arazide bu ne kadar uygulandı bunu göreceğiz. Olumsuz bilgiler yansıyor. Ancak bana ulaşan net bir bilgi yok. Geçmişte Annan Planı vardı. Bir takım süreler verildi, fırsat tanınsın, işin ilişkiler yoluyla çözülmesi uygundur dediler. Ama biz Türkiye olarak burada değişecek bir şey olmadığını söyledik. Bu sözümüzü zaman gösterecektir ' diye konuştu.
29 Ekim 2012 Pazartesi günü yayınlandı