Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Erdoğan'dan Esed'e mesaj

15 Mayıs 2013 Çarşamba günü yayınlandı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Reyhanlı'da meydana gelen saldırı nedeniyle hükümeti topa tutan Bahçeli, " Sınır hattımız viraneye dönmüş.Sabrımız taşma noktasına geldi" dedi.

MHP Lideri Bahçeli, konuşmasının büyük bölümünü Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen ve 50 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırılara ayırdı.

Hükümetin, Suriye politikasını eleştiren MHP Lideri, Türkiye'nin Suriye sınırının kendi kaderine bırakıldığını, viraneye döndüğünü savundu ve sorumluların mutlaka hesap vermesi gerektiğini söyledi.

MHP Lideri Bahçeli, Reyhanlı'daki bombalı saldırılarla ilgili, ''Türkiye çok yönlü bir saldırının pençesindedir. Sınır hattımız viraneye dönmüş, kaderine terk edilmiştir. Suriye merkezli saldırılar sabrımızı taşırma noktasına getirmiştir'' dedi.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

Süreç ihaneti ve Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki saldırılara bakıldığında Türkiye'nin nasıl bir buhrana sürüklendiği görülecektir.

14 Mayıs aynı zamanda Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır. Çiftçilerimizin bu özel gününü kutluyor ve bol kazançlar diliyorum.

Türkiye'yi doyurmaya çalışan emeğiyle helal rızkının peşinde olan çiftçilerimiz ağır hayat şartlarına itilmiş durumdadır. Özellikle AKP'nin iktidar döneminde çiftçilerin durumu daha da ağırlaşmıştır.

Başbakan bizzat toprağı işleyen çiftçilerimize dürüst ve cömert davranmamıştır. Başbakan'ın aklı rantiyecilerde kalmış kalbi hırsızlar için atmıştır. Çiftçilerimiz topraktan ümit ve çare ararken başbakan yabancılardan medet ummuştur. Başbakan'ın gündeminde çiftçilerimiz gerçek manada hiç olmamıştır. Bunun yerinde yan gelip yatan banka hesabını dolduran soyguncular olmuştur.

Harman zamanının yaklaştığı şu günlerde çiftçimizi umutlandıracak hiçbir çaba gösterilmemektedir. Başbakan Erdoğan 7 Mayıs'ta çiftçilerimize müjde diyerek bazı açıklamalarda bulunmuştur. Başbakan'ın böbürlenerek gündeme getirdiği konu çiftçilerimizin nasıl borçlandırılacağı olmuştur. Faizlerin indirildiği Başbakan tarafından ilan edilmiştir. Başbakan işte bunu müjde olarak sunmuş neredeyse heyecandan takla atmadığı kalmıştır.

Faiz düşmüştür de çiftçimiz traktör mü almıştır, cebi para mı görmüştür. Faiz düşmüştür de arpa, buğday, kayısı, üzüm para mı etmiştir? Faiz düşmüştür de gübre, mazot, elektrik su parası mı düşmüştür? Çiftçimiz gemi mi almıştır? Sayın Başbakan söyler misin bize 1 puanlık faiz düşüşü çiftçimiz için ne sağlamıştır?

Başbakan anlaşılan kendisinin akıllı herkesi saf olarak görmektedir. Çiftçilerimiz AKP'nin umurunda ve ilgi sahasında değildir. Vatandaşlarımızı kredi oyunlarıyla kandırmak utanmazlıktır. Geçtiğimiz cumartesi yani 11 Mayıs günü Hatay Reyhanlı'da milletimizi acı ve kedere boğan vahşet dolu bir saldırı gerçekleşmiştir. Türk Milleti son yılların en acımasız ve kanlı saldırısına maruz kalmıştır. Bu saldırıyı bu kan tutkunluğunu şiddetle lanetliyoruz. Ne kadar sızlansak yetersizdir. Türk Milleti yastadır. Buradan bir kez daha teröristlerin saldırısı sonucu vefat edenlere Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.

Türkiye çok yönlü bir saldırının pençesindedir. Acımız büyüktür. Öfke seviyesi tarifsizdir. Bu saldırının üstesinden gelmeliyiz ve gelecek kuvvete sahibiz. Türk milleti ona buna pabuç bırakacak bir zayıflıkta değildir. Aksini iddia edenler eninde sonunda hak ettikleri sonuca ulaşacaklardır. Olayın sonrasında tespitlerimizi kamuoyuyla paylaştık. Sınır hattımız adeta viraneye dönmüş, metruk bir hale gelip kendi kaderine terk edilmiştir. Türkiye'nin egemenliği tehdit edilmiştir. Bunlar bir zaaftır ve sorumlularının hesap vermesi gerekmektedir. İçişleri Bakanı patlamaların akabinde kanlı olayı gerçekleştirenlerin tespit edildiğini iddia ederek katillerin El Muhaberat bağlantılı olduğunu savunmuştur. Bir diğeri de 'Ne yapacağımızı herkes görecek' diyerek yine sallamıştır.

Dışişleri Bakanı 'Karşılığını görür. Gücümüzü test etmesin' diyerek yurtdışından gelişmelere müdahil etmiştir. Başbakan Erdoğan saldırıları çözüm süreci ile ilişkilendirmiştir. Net olan bir şey varsa hükümet şaşkındır. Bu saldırıdaki amaç nedir ve neyin mesajı verilmeye çalışılmıştır? Reyhanlı'daki kanlı saldırı çok yönlü araştırmalıdır. Suriye muhaliflerinin parmağı peşinen inkar edilmemeli, El Kaide bağlantısı yabana atılmamalıdır. Bu saldırının Başbakan'ın ABD ziyareti öncesi yapılması tereddütlerimizi arttırmakta ve Türkiye üzerine oynanan oyunlar dikkat çekmektedir. Kendi halkına kıyan Esad yönetimi Türkiye'yi de batağa sürüklemektedir.

Hükümetin Suriye politikası çökmüştür. Bu şartlar altında Dışişleri Bakanı nereye kadar koltuğunda oturacaktır? Reyhanlı'da patlayan bombaların sorumluları kesinlikle hesap vermelidir. Sorumluluğu başka yerlere yıkmamalılardır. Başbakan'a göre 50 vatandaşımızın katledildiği saldırıyı konuşmak doğru değildir. Biz bildiğimizi okumaya ve bu meselelerin üzerine kararlılıkla gitmeye devam edeceğiz. Basına ambargo koydurarak yasaklar getirmesi Başbakan'ın demokrasi anlayışını göstermektedir.

Reyhanlı'nın failleri yaptıklarının bedelini ödemelidir. AKP hükümeti imha olan Suriye politikasından dolayı Türk milletinden özür dilemelidir. AKP'nin Suriye merkezli hiçbir öngörüsü tutmamıştır. Suriye'de kimyasal silahların kullanıldığı konusunda bile karavana atmışlardır. Başbakan Esad'a saldırdıkça sövdükçe hakaret ettikçe Türkiye darp edilmiştir. Esad ve muhaliflerin hesaplaşmasına taraftar olan Erdoğan Türkiye'yi ateşe atmıştır. Bugüne kadar Suriye kaynaklı kaybettiklerimiz sabrımızı taşırdı. 22 Haziran'da uçağımız Suriye tarafından vuruldu 2 pilotumuz şehit oldu. 3 Ekim 2012 günü Şanlıurfa Akçakale'de 5 vatan evladı hakkın rahmetine kavuştu. Daha dün Amanoslar'da bir askerimizin şehit olması şüpheleri arttırmıştır. Sınır bölgelerimizdeki illerimiz ve ilçelerimiz adeta rehin alınmış, adeta kuşatılmıştır.

Erdoğan 9 Ekim'de şunu ifade etmiştir. Sınırın bu tarafındaki vatandaşlarımız huzur içinde yaşıyor diye Halep'teki kardeşlerimizin hunharca katledilmelerine göz mu yumacağız? Şimdi geldiğimiz anda Hatay'ın Akçakale'nin huzur içinde olduğunu söyleyebilecek babayiğit var mıdır? Erdoğan'ın Esad'ı hedef alan ve aslı olmayan söylediklerini nasıl düzeltecektir? Suriye'ye daha fazla seyirci kalamayız sözlerinin bizi nereye götürdüğünün farkında mıdır? Esad'a yönelik hesap soracağız, Yezit, katil gibi ağır ifadeleri bir sonuç doğurmuştur.

Başbakan Erdoğan'ın yabancı bir kanala verdiği demeçte karadan müdahale demesi ardından bundan çark edip havadan müdahale demesi kafasındaki niyeti ortaya çıkarmıştır. Başbakan'ın ABD Başkanı ile bu hafta yapacağı görüşmenin ana gündemini Suriye oluşturacaktır. ABD'nin Rusya ile Suriye ile anlaşması ve geçen seneki Cenevre Anlaşması AKP'yi açığa düşürmüştür. AKP'nin kuru gürültüsü kendisini mahcup etmekle kalmamış, Türkiye'yi kana bulamıştır. Başbakan Erdoğan geçtiğimiz pazar günü buruk bir biçimde idrak ettiğimiz Anneler Günü toplantısında akla ziyan değerlendirmelerde bulunmuştur.

Şu sözleri çelişkilidir. Türkiye'yi Suriye bataklığına çekmek isteyenlere karşı son derece dikkatli olmak zorundayız. Bu sözler Başbakan'a aittir. Türkiye'yi Suriye'ye sokmak isteyen birisi soğukkanlılıktan bahsetmiştir. Başbakan yine bu konuşmasında Banyas'a vurgu yapmış ve ağladığını belirtmiştir. Başbakan Banyas'taki bebeklerin ölümüne değinerek şunu demiştir. Eğer ben bu bebekleri görmeyeceksem, sesimi yükseltmeyeceksem olmaz olsun böyle dış politika olmaz olsun böyle siyaset. Susmaktansa ben kimliğimi bırakır giderim demişti. Yani Banyas'taki bebekler Türkiye'deki bebekler daha mı kıymetli?

Türk milleti İmralı canisine boşuna bebek katili dememiş boşuna bu sıfatı reva görmemiştir. başbakan bebek deyince senin aklına Suriye mi gelmektedir. Irak'taki Afganistan'daki bebeklerin katilleriyle küresel projelerde buluşmak seni hiç mi rahatsız etmemektedir? Terör örgütünün 8 Mayıs'ta sözde çekilme kararı vardır. Militanların sırt çantalı fotoğrafları manşetleri süslemiştir. Hatta bazı gazeteler 'PKK dışarı, umut içeri' diyerek yönlendirme çabasına girmiştir. Sınırlarımızdan çekip gidenler göçmen değildir, kaçak işçi de değildir. AKP'nin MİT kanadıyla mihmandarlık yaptığı kişiler Mehmetçiklerimizin korucularımızın polislerimizin ve masum vatandaşlarımızın kanını döken teröristlerdir.



HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı