Başkan Erdoğan, Bilecik’te “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programında gençlerle bir araya geldi. "Milletimiz çoktan 'yeter' dedi."

Başkan Erdoğan, Bilecik’te “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programında gençlerle bir araya geldi

Başkan Erdoğan, Bilecik’te “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programında gençlerle bir araya geldi.
Başkan Erdoğan, Bilecik’te “Kökümüz Mazide, Gözümüz Atide” programında gençlerle bir araya geldi. 'Milletimiz çoktan 'yeter' dedi.'
Son dakika haberi... Bilecik'te gençlerle buluşan Başkan Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Üstadı duydunuz, dinlediniz. Ne diyor? 'Ayasofya açılacak.' Ve Ayasofya açıldı mı? Bize nasip oldu mu? Allah'a hamdolsun. Üstadımızın mekanı cennet olsun. Görmüş ve nasibi de bize olmuş. Gençler, sizleri bugünkü ihtişamlı toplantılardan sonra şimdi de bu yoğun ilginiz, en kalbi duygularla sizleri selamlıyorum. Rabbime, bana sizler gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları, genç sesler, genç nefesler nasip ettiği için hamd ediyorum. Tabii sizlerden aldığım enerjiyle, heyecanla, coşkuyla, ülkemizi büyütme, milletimizi güçlendirme mücadelemize daha bir azimle, daha bir gayretle sarılıyoruz. Sizlerle her bir araya gelişimizde kendi gençliğimize dönüyor, adeta ruhen yeniden gençleşiyorum. Bizim gençliğimiz bir yandan yoklukla ve yoksullukla, bir yandan yasaklarla, baskıyla, kavgayla geçti. Gençler unutmayın, ben de size aşığım. Milletimizin asırlık yorgunluğunu, asırlık çilelerini sırtlanan bir gençlik olarak hayata tutunma mücadelesi verdik. Bu uğurda nice arkadaşımızı ya bedenen, ya fikren kaybettiğimiz dönemler oldu. Hamdolsun, tüm bu badireleri atlatarak Belediye Başkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet etme şerefine eriştik. Ne diyorlardı? 'Muhtar bile olamaz' diyorlardı. Ama benim milletim bu kardeşinizi, ağabeyinizi bu ülkede Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi 6'lı masa ne diyor? 'Aday olamaz' diyor. Size rağmen milletim hem aday yapacak, hem de Cumhurbaşkanı yapacak. Ve tabii o zaman kilonuz da ortaya çıkacak. Bakalım kaç kilosunuz?

GENÇLERİMİZE KEM GÖZLE BAKANLARA İBRET OLSUN

Bugün gençlerimizin devrinin misafiri olarak bulunduğumuz bu güzel mekanda, şu dönemdeki tecrübemizle hayata şöyle bir dönüp baktığımızda Hayyam'ın şu sözleri aklıma geliyor, 'Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti. Derede akan su, ovada esen yel gibi. İki gün var ki dünyada, bence ha var, ha yok. Daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki.' Evet biz geçmiş günleri, yaptığımız eser ve hizmetlerle hatırlayarak tarihe havale ediyor, gelecek günleri de Rabb'imizin takdirine bırakıyoruz. Karşımdaki şu tablo, enerjimi, heyecanımı, coşkumu daha da arttırırken herhalde 6'lı masaya da bazı mesajlar veriyor. Bizim için önemli olan bugün burada siz gençlerimizle gönüllerimizi buluşturmuş olmamızdır. Sizlerle burada yaptığımız hasbihalin lezzeti paha biçilmezdir. Şimdi diyorlar ya, 'Deliler gibi aşığım size' diyorlar ya. E ben de deliler gibi aşığım size. Şu güzel tablo gençlerimize kem gözle bakanlara ibret olsun. Şu fotoğraf, gençlerimizi kendi adamlarına yaptıkları şekilde ne diyor? Gel deyince gelen, git deyince giden, istedikleri gibi yönlendirebilecekleri bir güruh sananlara da ibret olsun.

GENÇLİK AŞISI BİZİM İÇİN HAYATİ ÖNEME SAHİPTİR

Sevgili gençler, biz size güveniyoruz. Hem de öyle bir güveniyoruz ki, sizi maziden atiye kurduğumuz köprünün kilit taşları olarak görüyoruz. Bunun için de siz gençlerimize hem cumhuriyetimizin ilk asrının birikimlerini, hem de önümüzdeki asrın sembolü Türkiye Yüzyılı'nı emanet ediyoruz. Hayatın boyunca hep gençlerle yol yürümeyi, gençlerin önünü açmayı ilke edinmiş bir siyasetçi olarak bugün de aynı hissiyatla ülkemizin geleceğini sizlerin ellerine bırakıyoruz. Gençlerimize güvenimizin en büyük ispatı, eğitimden sağlığa, dış politikadan güvenliğe, tüm hizmet alanlarında kurduğumuz güçlü altyapı yanında sizlerin siyasi haklarınızı kullanabilmenize verdiğimiz önemdir. Seçilme yaşını 30'dan 25'e indiren kim? 30'dan 25'e biz indirdik. Ne dedik? Yetmez. Seçme ve seçilme olarak 25'ten 18'e kim indirdi? Biz. Bu CHP ne diyordu? 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız.' Bunların mantığı bu, mantalitesi bu. Biz de dedik ki, 'Biz öyle bir geldik ki, bizim ecdadımız Fatih 18 yaşında bir çağı kapadı, bir çağı açtı. Onun torunları olarak bu parlamentoya bu yakışır dedik.' Ve kanunlar önünde reşit sayılan her bir evladımızın şehrinin ve ülkesinin geleceğinde söz sahibi olma hakkını da biz gençlerimize teslim ettik. Bugün ülkemizde siyasi partilerden iş dünyasına kadar her yerde geçmişte hiç olmadığı kadar çok gencimiz söz ve karar sahibi konumda yer almaktadır. Türkiye, ortanca yaşı 33 olan bir ülke olarak dünyanın en genç nüfuslu devletleri arasındaki yerini korumaktadır. Özellikle batı ülkelerinin hızla yaşlanan nüfusuyla karşılaştırdığımızda, bu gençlik aşısı bizim için hayati öneme sahiptir.

NE YAPTINIZ BİR GÖRELİM, YAPAMAZLAR

Böyle bir nüfusu hala 1940'ların, 1970'lerin, 1990'ların zihniyetiyle yönetmeye talip olmak, en başta gençlerimize hakarettir. Dünyanın bilgi toplumunu geride bırakıp dijitale yöneldiği, yapay zekayı tartıştığı bir dönemde eski Türkiye vaadiyle sizlerin karşısına çıkanlar, ne bu ülkeyi, ne de gençleri tanıyor demektir. Tanımıyorlar. Ülkemizin e-devlet kapısıyla kamu hizmetlerinin neredeyse tamamına yakınını dijitale taşıdığından habersiz olanların zihin dünyaları henüz cilalı taş devrinden, yontma taş devrine geçmenin şaşkınlığını yaşıyor. Görüntülü konuşmayı ileri teknoloji sananları, 2023 Türkiye'sini tanımaya, ülkemizin özellikle e-devlet altyapısını öğrenmeye çağırıyorum Bay Kemal. Rahmetli Özal'ın çok güzel bir sözü vardı. Özal, bu zihniyet için, 'Bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez' diyordu. Biz de bugün karşımızdakilerin gündemlerine, söylemlerine, duruşlarına bakıp aynı hissiyata kapılıyoruz. Düşünün. Biz boğazın altından Marmaray'ı yaptık, geçirdik. Bunlar böyle bir şey yapabilirler mi? Denizin altından Avrasya Tüneli'ni yine biz yaptık mı? Bunlara kalsa böyle bir şey yapabilirler miydi? Bu kadar büyükşehir belediye başkanları var. Eserlerinizi bir ortaya koyun ya, ne yaptınız? Ne yaptınız ya, bir görelim? Yapamazlar.

MİLLETİMİZ ÇOKTAN 'YETER' DEDİ

Şimdi Türkiye uzay yarışında, kutup rekabetinde, teknoloji tasarlama ve geliştirme mücadelesinde yerini güçlendirmenin çabası içindeyken, aynı kapıdan 6 kişi birden geçme kavgası verenleri gülerek izliyoruz. Bunlardan gençler ne ülkemize, ne milletimize, ne de siz gençlerimize hiçbir hayır gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Dışarıdakiler bile bunlardan umudu kesmiş olmalı ki, her gün bir başka küresel medya kuruluşunu devreye sokarak 14 Mayıs için bizzat sahaya inme ihtiyacı hissettiler. Güya aleyhimizde yaptıkları yayınlarla gençlerimizin, kadınlarımızın, milletimizin iradelerini yönlendirebileceklerini düşünüyorlar. Halbuki milletimiz bunlara çoktan 'Yeter' dedi. Geçtiğimiz 20 yılda bize verilen her destek, emperyalistlerin ve onların maşalarının yüzlerine haykırılmış bir 'Yeter' sözüdür. Biz de bu tarihi meydan okumayı 14 Mayıs'ta bir kez daha, 'Yeter, söz de, kararda, gelecekte milletindir' diyerek çok daha yüksek bir seda ile tekrarlamak istiyoruz.

ÖZGÜR, DEMOKRAT, GÜÇLÜ TÜRKİYE'YE SAHİP ÇIKIN

Sevgili gençler, ben size güveniyorum, size inanıyorum. Çünkü bunlar, milletten alamadıkları destekle elde edemedikleri yönetimi darbecileri kullanarak gasp edip Menderes'i idam sehpasına gönderenler. Bugün onun, 'Yeter söz milletindir' sözüne sahip çıkmaya kalkıyorlar. Daha durun bakalım ya. Siz bunları konuşmazken biz konuşuyorduk. Siz neredesiniz? Sadece tek parti devrinden beri hayatlarını kararttıkları, hatta ellerine kanlarını bulaştırdıkları mazlumların ahı bile bunların akıbetini berbat etmeye yeter. Sevgili gençler sizden tek bir talebim var. Hazır mısınız? O da büyük emekler, fedakarlıklar ve bedeller karşısında size teslim edeceğimiz özgür, demokrat, kalkınmış, güçlü Türkiye mirasına sıkı sıkıya sahip çıkmanızdır. Unutmayın yapmak zor, yıkmak kolaydır. Müktesebatlarında yaptıkları tek bir hayırlı iş olmayanların tek bildiği şey yıkmaktır. Bunun için sizlerin nezdinde ülkemizin tüm gençlerine çağrıda bulunmak istiyorum. Gençler, özgür Türkiye'nin önünü esaret zincirleriyle kesmek isteyenlere izin vermeyin. Gençler, bağımsız Türkiye'nin ayaklarına prangalar vurmaya kalkanlara asla izin vermeyin. Gençler, askeri gücüyle, diplomatik maharetiyle, siyasi etki alanıyla eşiğine geldiğimiz Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte yükseltin. Gençler, ülkemizin kazanımlarına sahip çıkın. Hedeflerine yürümeye kararlılıkla devam edin. Gençler, hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Sizi bunlardan mahrum etmek isteyen içeride ve dışarıda kim varsa bilin ki geleceğinize kastetmiştir, istiklalinize göz dikmiştir. Arkalarına aldıkları küresel güçleri göstererek sizi korkutmaya, yıldırmaya, bezdirmeye çalışan kim varsa, Bilecik'i hatırlayın.

BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN KAPILARINI BİRLİKTE ARALAYALIM

Anadolu'nun bu küçük şehrinde ama Osman Gazi'nin diktiği bir çınarın köklerinin çok değil 1,5 asır önce Doğu Roma'yı da fethederek nasıl dünyanın en büyük, en güçlü devletinin temellerine dönüştüğünü hatırlayın. Biz de bu yıl ilk asrını geride bıraktığımız cumhuriyetimiz için aynı hayalleri kuruyoruz. Bugüne kadar yaptıklarımızı, demokrasi ve kalkınma yolunda eksiklerimizin tamamlanması olarak kabul ediyoruz. Şimdi de Türkiye Yüzyılı'yla ardı ardına yaşanan krizlerle sarsılan küresel yönetim düzeninde ülkemizi en üst sıralara çıkartacak atılıma hazırlanıyoruz. Hazır mısınız? Gelin 14 Mayıs'ta hep birlikte ortaya koyacağımız iradeyle bu tarihi şahlanışı birlikte gerçekleştirmeye var mıyız? Gelin, Türkiye Yüzyılı destanını birlikte yazmaya var mıyız? Gelin, size devredeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye'nin kapılarını birlikte aralayalım.

DAVA TAŞINI GEDİĞİNE KOYUP HEVESLERİ KURSAKLARDA BIRAKIN

Bir asır önce bizi Anadolu topraklarına gömeceklerini sananlar vardı. Milli mücadeleyle hepsini de hüsrana uğrattık. Bugün de kendi yazdıkları senaryoyu içimizdeki gafilleri kullanarak üzerimizde isteyenler olduğunu görüyoruz. Sizleri, üstadın deyimiyle Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyarak bu vahşi emperyalist hevesleri yine kursaklarda bırakmaya davet ediyorum. Şu gençlik bizimle birlikte olduğunda bu mücadelenin zaferle neticeleneceğinden şüphe duymuyorum. Sevgili gençler, Osmangazi beyliğini ilan ettiğinde unutmayın sizlerin yaşındaydı. Fatih İstanbul'u fethettiğinde sizlerin yaşındaydı. Kanuni ülkenin yönetimini devraldığında sizlerin yaşındaydı. Sultan Abdülhamid Han tahta geçtiğinde, Mustafa Kemal milli mücadeleyi başlattığında henüz 30'lu yaşlardaydı. Gençlik her halükarda önemli. Ama üstleneceğiniz sorumlulukların gerektirdiği donanıma, dirayete, gayrete, azme sahip olarak gençliği yaşamak daha önemli. Osmangazi bey olup bir milletin geleceğini inşa etme yükünü omuzlarına aldığında Şeyh Edebali kendisine ne demişti? 'Ey oğul! Artık Beysin. Bundan sonra öfke bize uysallık sana. Güceniklik bize gönül almak sana. Suçlamak bize katlanmak sana. Acizlik bize hoş görmek sana. Anlaşmazlıklar bize adalet sana. Ey oğul! Sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma, insanı yaşat ki, devlet yaşasın. İşin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. Allah yardımcın olsun.' Evet sizler de kendi işinizin, kendi hayatınızın beylerisiniz. Biz gençliğimizden beri bu nasihatlere kulak vermeye çalıştık. Evet, hazır mısınız? Haydi bakalım bir göreyim. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Kalın sağlıcakla.