İstanbul depreminin risk haritası açıklandı!

Geçtiğimiz gün gerçekleşen 4.2'lik İstanbul depremi sonrası gelen son dakika haberi ile olası büyük Marmara depreminden en çok etkilenecek ilçeler GABORAS tarafından yayınlanan harita ile paylaşıldı.

İstanbul depreminin risk haritası açıklandı!
İstanbul depreminin risk haritası açıklandı!
Geçtiğimiz gün yaşanan İstanbul'daki 4.2'lik deprem yürekleri ağza getirmişti. Herkes büyük İstanbul depremi geliyor mu? araştırması yapmıştı.  Marmara depreminden en çok etkilenecek ilçeler GABORAS tarafından yayınlanan harita ile paylaşıldı.

Uzun süredir Marmara'da yaşanması beklenen büyük depremin sinyallerinin verildiği açıklamaları vatandaşlarda tedirginliğe yol açarken İstanbul deprem haritası bu noktada vatandaşların dikkatini çekti. GABORAS tarafından yayınlanan harita ile beraber riskli bölgeler gözler önüne serildi. İşte İstanbul deprem haritası, riskli ilçeler ve son dakika açıklamasının detayları…

İSTANBUL DEPREM HARİTASI YAYINLANDI! 

GABORAS Gayrimenkul Borsa'sı İstanbul'daki olası büyük deprem öncesi yayınladığı harita ile riskli ilçeleri kamuoyu ile paylaştı. Zemin formasyonlarına yapılan puanlamalar ile 2007 yönetmeliğinden önce inşa edilen yapıların bir arada incelendiği çalışmada Avrupa yakasında yer alan yapıların büyük risk altında olduğu tespit edildi…

İSTANBUL'DAKİ EN RİSKLİ BÖLGE...

Gayrimenkul Borsası AŞ (GABORAS) tarafından çıkarılan deprem haritasına göre, Avrupa yakasının Asya'ya göre daha fazla deprem riski taşıdığı görülürken, Tarihi Yarımada'nın neredeyse tamamında zemin formasyonunun iyi olmadığı açıklandı.

GABORAS'tan yapılan açıklamaya göre, gayrimenkul sektöründe yönettiği büyük veri havuzuyla İstanbul depremine ilişkin verileri mercek altına alan şirket, İstanbul'da yaşanması beklenen depremin muhtemelen en fazla etkileyeceği bölgeleri gösteren "İstanbul deprem haritası"nı paylaştı.

Şirket tarafından geliştirilen GOS terminallerinde, 5 bin 343 kilometrekarelik İstanbul'un zemin durumu ve yapı envanteri masaya yatırıldı.

Zemin formasyonlarına yapılan puanlamalar ile bina yapım yılı, 2007 yılında hayata geçirilen deprem yönetmeliğinden önce olan yapıların bir araya getirildiği çalışmada Avrupa yakasının Asya'ya göre daha fazla deprem riski taşıdığı görüldü.

Harita üzerinde sayısallaştırılan veriler üzerinden gerçekleştirilen okumalar neticesinde olası büyük İstanbul depreminin en fazla etkileyeceği bölgeler tespit edildi.

ASYA YAKASI, AVRUPA YAKASI'NA GÖRE DAHA SAĞLAM

Verilen bilgiye göre, Tarihi Yarımada'nın neredeyse tamamında zemin formasyonunun iyi olmadığının saptandığı incelemede İstanbul'un Türkiye'deki kentsel dönüşümlerin 0,33'ünü, riskli alanlarının 10,71'ini, yenileme alanlarının ise 53,17'sini kapsadığı tespit edildi.

Asya Yakası'nın zemin formasyonu olarak Avrupa Yakası'na göre daha sağlam olduğunun ortaya çıkarıldığı incelemede Avrupa Yakası'nda Fatih'in yanı sıra Bahçelievler, Bakırköy ve Güngören'in zemin formasyonunun yanı sıra yapı durumu olarak da eski yapıların çoğunlukta olduğu belirtildi.

Çalışmada Zeytinburnu'nun tarihi yarımadaya bakan bölümleri ile Avcılar'ın sahil kesimleri ve Boğaziçi öngörünüm bölgelerinin depremden etkilenecek öncelikli alanlar olarak ön plana çıkıyor.

Anadolu Yakası'nda Kartal-Maltepe sahil kesimi ve Kadıköy'ün batısı dikkat edilmesi gereken bölgelerin başında gelirken, İstanbul'da geçen yıl e-devlet üzerinden açıklanan toplanma alanlarını da incelendiği çalışmada kişi başına 1,17 metrekare toplanma alanı düştüğü tespit edildi.

"DEPREM GERÇEĞİ UNUTULMAMALI"

Açıklamada görüşlerine yer verilen GABORAS CEO'su Kurtuluş Altun, deprem gerçeğinin bir an olsun unutulmaması gerektiğini belirterek, dün 4,2 şiddetinde gerçekleşen depremde de görüldüğü üzere tüm planlamaların deprem merkezli yapılması gerektiğini aktardı.

Ekonomik veya siyasi alınan her kararın arkasında deprem gerçeğinin yatması gerektiğini ifade den Altun, şunları kaydetti:

"Bu mesele herkesi ilgilendirir. Bu gerçeğe sırtımızı dönemeyiz. Deprem çalışmalarına nereden başlanması gerektiğini büyük veri teknolojileri ve yapay zeka algoritmalarıyla tespit edebiliyoruz. Bu bölgelerde master plan doğrultusunda bina dönüşümünden ziyade mekansal kalitenin arttığı projelerle yaklaşılmalıdır.

Deprem odaklı dönüşüm içerisine alınacak bölgelerde yaşayan vatandaşları değer takası ile metrekare tartışmalarının ötesinde teknolojik bir çözüm gerekmektedir. Mevcut durumda noktasal olarak değer tespiti yapabilecek teknolojik altyapıya sahibiz. Önemli olan gayrimenkulü bir değer olarak kabul etmektir."