Devlet Bahçeli'den son dakika açıklaması

MHP lideri Devlet Bahçeli'den Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin bir açıklama geldi. Bahçeli açıklamasında, "Artık söz dinleyen değil sözü dinlenen, üzerinde hesap yapılan değil hesapları bozan bir ülke gerçeğine herkes alışmalı, buna saygı duymalı, sonuçlarına hazır olmalıdır" ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli'den son dakika açıklaması
Devlet Bahçeli'den son dakika açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den son dakika Ayasofya mesajı geldi. Bahçeli açıklamasında, 'Vakıf malı olan Ayasofya'nın, vakfiyesine muvafık şekilde cami olarak kullanılması milletimizin uzun yıllardır hasreti ve beklentisidir. Aynı zamanda eşsiz bir mimarlık ve sanat abidesi olan Ayasofya'nın ibadete açılması inanç haklarımızın mecburi bir gereğidir. Aksi bir iddia ve ileri sürülecek ifade hükümsüz ve temelsizdir' dedi.

Bahçeli açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

Planlanmış bir takvim çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz parti içi siyasi toplantı ve çalışmalara bugün yeni bir halka eklenmiştir.

Merkez Yönetim Kurulu, Milletvekilleri, İl Başkanları toplantılarımızı sırasıyla yaptıktan sonra, 31 Mart 2019 tarihinde seçilerek görev alan belediye başkanlarımızla bir araya gelinmiş, ülkemizin ve belediyelerimizin öncelikli gündem başlıkları değerlendirilmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi yerel yönetimlerde markadır.

Halka hizmeti Hakk'a hizmet gören partimiz 'Üretken Belediyecilik' ilkesiyle hem öne çıkmış, hem de dürüst, müşfik, çalışkan yönetim anlayışıyla serpilmiştir.

Belediye yönetimleri demokratik süreçlerin en önemli etapları arasındadır.

Vatandaşlarımızın yaşadıkları beldelerden büyükşehirlere kadar aradıkları, özledikleri, umutla bekledikleri ilk temas ve hizmet noktası belediyelerdir.

Ancak hiçbir belediye yönetimi milli iradenin takdir ve teveccühünü istismar ve inkâr yanlışına sapmamalıdır.

Sandık marifetiyle belediye başkanı seçilmek erdem ve ehemmiyeti bilinmesi gereken demokratik bir mükâfattır.

Bu konuda tereddüde mahal yoktur.

Beş yıl süreyle üstlendikleri emanete dikkat, riayet ve sadakat gösteren belediye başkanları hürmetle yad edilirken, ihanet edenler adli ve idari tasarruflarla layık oldukları muameleyi kaçınılmaz şekilde görmektedir.

Seçilmek hiç kimseye hukuken ayrıcalık sağlamayacaktır.

Çünkü hukuk karşısında herkes bir ve eşittir.

Belediye imkanlarını terör örgütü lehine seferber eden bölücülerin görevlerinden derhal uzaklaştırılmaları, emanetin ise tekrardan millete tevdii adalet ve ahlakın zorunlu bir gereğidir.

Demokrasi hıyanete cevaz ve geçit vermeyecektir.

Türk milleti hakkını ve hukukunu uyanık bir şuurla muhafaza edecektir.

Karanlık ve kirli ilişkilere gömülmüş, terör örgütü PKK'nın fiili kontrolüne girmiş HDP'li bazı belediye başkanlarının hukuki tedbir yoluyla görevlerinden uzaklaştırılıp yerlerine kayyum atanması çok doğru ve yerinde bir karardır.

Bu kapsamda kayyum atanmasını eleştirip, yapılan idari tasarrufu demokrasi ayıbı olarak değerlendiren sorumsuz ve işbirlikçi siyasetçilerin işlenmiş ağır suçların bir parçası oldukları da bir başka gerçektir.

Suçu ve suçluyu övmek, rezalet ve melaneti benimsemek hiç kimseyi şeref sahibi yapmayacak, tam tersine millet nezdinde zora sokacak, ağır şekilde sorgulatacaktır.

Belediye başkanlığı millete ihanetin kılıf ve kisvesi olamayacaktır.

Zillet İttifakı'nı oluşturan sığ ve sığıntı partilerin ağız birliği halinde kayyum atamalarına tepki göstermeleri kontrolsüz savrulma halinin teyididir.

PKK'ya yardım ve yataklık yapan belediye başkanlarını sırf sandıktan çıktılar diye savunmak ve sahiplenmek ayıplı, arızalı, alacalı bir siyasettir.

CHP bu yanlışın pençesindedir.

İP bu hüsranın peşindedir.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı yapan Serok Ahmet bu hezimetle bezenmiştir.

HDP ile PKK'nın ardına düşen CHP-İP ve diğer vagon partilerin yangından mal kaçırma telaşları, çölde deve izi sayma tuhaflıkları deyim yerindeyse izan ve irade iflasının belirtisidir.

Türkiye egemenlik haklarına toz kondurmama azim ve kararındadır.

Bu kararın gevşetilmesi, bu kararlılığın yargılanması niyet ve hedef sahiplerini mahv-ı perişan edecektir.

Türkiye'nin, kerameti kendinden menkul mihrakların ağzına bakma dönemi geride kalmıştır.

Artık söz dinleyen değil sözü dinlenen, üzerinde hesap yapılan değil hesapları bozan bir ülke gerçeğine herkes alışmalı, buna saygı duymalı, sonuçlarına da hazır olmalıdır.

Ayasofya Camisi'nin tekrar ibadete açılması bu kesif ve kesin iradenin en can alıcı muhassalasıdır.