Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Haziran toplantısı gerçekleşti. Merkez Bankası beklentilerin aksine faizlerde değişikliğe gitmeyerek politika faizini %8.25 olarak sabit tuttu. Ekonomistlerin beklentisi 25 baz puan faiz indirimi olacağı yönündeydi.

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Haziran toplantısı gerçekleşti. Merkez Bankası beklentilerin aksine faizlerde değişikliğe gitmeyerek politika faizini %8.25 olarak sabit tuttu. Ekonomistlerin beklentisi 25 baz puan faiz indirimi olacağı yönündeydi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık repo faizinde değişikliğe gitmedi. Piyasa beklentisi faizin 25 baz puan indirileceği yönündeydi. TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının ardından yapılan açıklamaya göre, haftalık repo faizi %8,25 olarak bırakıldı.

AA Finans'ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu TCMB'nin bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirimine devam edeceğini öngörürken, politika faizine ilişkin indirim beklentilerinin medyanı 25 baz puan olmuştu.

TCMB bir önceki toplantısında faizi 50 baz puan aşağı çekmişti. Banka faiz indirim sürecine başladığı geçen yılın Temmuz ayından bu yana faizi toplam 1575 baz puan indirdi. Merkez Bankası Beklenti Anketinde yıl sonu enflasyon beklentisi %9,54, 12 ay sonrası enflasyon beklentisi %9,03 ve 24 ay sonraki enflasyon beklentisi %8,38 oldu.

TCMB'NİN BİR SONRAKİ TOPLANTISI 23 TEMMUZ'DA GERÇEKLEŞTİRİLECEK

TCMB'nin enflasyon beklentisi bu yıl sonu için %7,4, 2021 yıl sonu için %5,4 seviyesinde bulunuyor. TÜİK en son tüketici fiyatlarını yıllık %11,39 olarak açıkladı. TCMB'nin bir sonraki toplantısı 23 Temmuz'da gerçekleştirilecek.

Toplantıdan sonra yapılan açıklamada şöyle denildi: "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,25 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir. Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflama yılın ikinci çeyreğinde derinleşirken, ülkelerin attığı normalleşme adımlarına bağlı olarak kısmi bir toparlanma gözlenmektedir. Küresel ekonomideki toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde adımlar atmaya devam etmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir. İktisadi faaliyetteki yavaşlama Nisan ayında belirginleşirken, kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayından itibaren toparlanmanın başladığı görülmektedir.

KREDİ KANALININ VE FİRMALARIN NAKİT AKIŞININ SAĞLIKLI İŞLEYİŞİNİN DEVAMI BÜYÜK ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR

Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır.

Son dönemde ihracat ve turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak düşüş gözlenmiştir. Ancak, normalleşmeyle birlikte mal ihracatında görülen toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir. Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde bir miktar yükseliş gözlenmektedir.

ULUSLARARASI EMTİA FİYATLARI TÜKETİCİ ENFLASYONUNU SINIRLIYOR

Uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonu dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle artmıştır. Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı ve yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.

Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir."