MHP'den CHP'ye çok sert 'dış politika' tepkisi

MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, CHP'nin dış politikadaki tavrına çok sert tepki gösterdi. Libya ile yapılan anlaşmaya değinen Aydın, "Rum rahatsız oldu, Yunan rahatsız oldu, Fransız, Mısır, BAE, Suudi Arabistan rahatsız oldu. CHP'ye soruyorum, sen neden rahatsız oldun?" ifadelerini kullandı.

MHP'den CHP'ye çok sert 'dış politika' tepkisi
MHP'den CHP'ye çok sert 'dış politika' tepkisi
MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, "CHP diyor ki pandemiyle mücadelede, 'Çok kötüyüz', Libya ile anlaşma için 'Aleyhimize ve orası cehennem olacak', Suriye'de terörün kaynaklarına inip kurutmak ve masum insanlara sağlıklı bir ortam hazırlamak, 'Hayır karşıyız...' Karşı olmadığınız ne?" diye konuştu.

Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Uluslararası İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi olarak yurt dışındaki gelişmeleri takip ettiğini anlatan Aydın, dış politikadaki son gelişmelere değindi ve CHP'nin bu gelişmeler karşısındaki tutumunu eleştirdi.

Aydın, Yunanistan'ın iç siyasetini sürekli Türkiye üzerinden dizayn ettiğine işaret ederek, "Türkiye karşıtlığı ve maksadını aşan birtakım hakaretamiz ifadelerle siyaset yapıyorlar. Geçen Yunanlı bir bilim adamının makalesini okudum. Orada diyor ki 'Yunanistan bundan vazgeçmeli bir kere. Orantısal bir güç söz konusu değil. Bir de bölgede komşuluk hukuku var. Yunanistan eğer siyasi ve ekonomik tıkanmışlığını giderecekse Türkiye ile iyi geçinmek zorunda.' Biz de öyle düşünüyoruz." ifadesine yer verdi.

Yunanlı yetkililerin sürekli maksadını aşan cümleler kurduğunu anımsatan Aydın, "Öyle büyük hamleler yapıyorlar ki kendince, bazen gerçekten insanın gülesi geliyor. Uluslararası hukuka da aykırı. Resmen bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye çalışıyor. Mülteciler konusunda, adalar konusunda Lozan'ı tamamen rafa kaldırmış, istediği adaya silahlandırma yapıyor. Kıta sahanlığı konusunu kendisi ihlal etti." diye konuştu.

"Atina'da bir tane cami yok"

Aydın, Ayasofya'nın ibadete açılması tartışmalarına Yunanistan'dan gelen tepkileri de eleştirerek, "Hangi demokratik hukukla konuşuyor, onu anlamıyoruz. Algılamakta zorlandığımız girişim. Nedir yani, sana mı soracağız?" sözlerine yer verdi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun 300 yıldan fazla şimdiki Yunanistan topraklarının da olduğu bölgeyi idare ettiğini hatırlatan Aydın, şunları kaydetti:

"Selanik'te uluslararası fonla restorasyonu yapılan bir cami onlarca yıl bitirilmedi. Niye? Bir Müslüman ibadethanesi ve Türk eseri. Yunanistan'da Atina'da bir cami yok. Müslüman nüfus var, bizim soydaşımız var, başka Müslüman nüfuslar da var. Utanmıyor musun sen? İnsanın en temel haklarından bir tanesidir ibadet hakkı. Bunu sağlamak için bir ibadethane açmıyorsun. AB üyesisin, batı demokrasisini temsil ediyorsun ve bir tane Müslümanlar için ibadethane yok."

Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Larnaka kentinde yer alan Tuzla Camisi'ne geçen hafta Bizans bayrağı asılmasını da eleştiren Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kadar ne yapacağını şaşırmış bir Yunanistan. Ciddiye alınacak bir yönü yok. Biz uluslararası toplantılarda bu tip agresif tavırlara o kadar alışığız ki. Mevzu ile hiç alakası olmayan bir şeyde 'Biz Libya ile şunu yaptık' dediğimizde Rum kesiminden bir temsilci kalkıyor, 'Bu bizim egemenlik hakkımıza tacizdir.' diyor. Seninle Libya'nın ne alakası var? 'Türkiye'nin AB ile öngörüşmeleri listesinden çıkarılmasını talep ediyoruz.' diyorlar. Rum kesimine bakıyorsun, bu kadar komik muhataplık söz konusu."

Yunanistan'ın Türkiye üzerinden siyasi hamle yapmaya çalışmasını anlamadıklarını belirten Aydın, "Yunanistan'ın buna ne gücü yeter, ne kudreti var. Güvendiği kesimler de onu ortada bırakır. Biz de sık sık 9 Eylül'ü hatırlatıyoruz. İngilizlerin, 'Yanlış ağaca havlamak' diye bir deyimi var. Onu hatırlatıyorum." değerlendirmesini yaptı.

"Libya anlaşmasına sırf muhalefet etme adına karşı çıktılar"

Türkiye'nin Libya'daki faaliyetlerini onaylamayan muhalefete de tepki gösteren Aydın, "Tarihi, coğrafik, ekonomik, stratejik her türlü avantajımıza olan bir hamleye sırf muhalefet etme adına karşı çıkıldığına tanıklık ettik. Ama tarih bizi haklı çıkardı." dedi.

Türkiye'nin gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekatı, Zeytindalı operasyonu ve İdlib'deki faaliyetlerinin de yalan yanlış şekilde yansıtıldığına dikkati çeken Aydın şöyle devam etti:

"İdlib'de her gün bir bomba, kan, gözyaşı yüzlerce çocuk feryatlar, figanlar... Şimdi bakın kan durdu. Hani ben oraya tuzak batak Mehmetçiği götürüyordum. Hep aynı terane ile ifade ettiler. Kocaman adamlar güya büyükelçilik yapmışlar. Türkiye Cumhuriyeti'ni, devletini temsil etmişler uluslararası boyutta. İnanın utandım. Bunlar nasıl bizi temsil etmişler. Bu yenilmişlik, bu eziklik sendromunu..."

Aydın, Türkiye'nin Libya ile yaptığı anlaşmanın askeri müdahaleyi içermediğine de işaret ederek, şunları kaydetti:

"Biz strateji, donanım teczihat ve eğitim bağlantılı bir takviyede bulunduk ve bakın gündeme düşen habere, 'Hafter kaçtı' diye. Kaçtı ya da kaçmadı... Süreç nereye evrildi? Anlaşma yapmışım benim lehime. Rum rahatsız oldu, Yunan rahatsız oldu, Fransız, Mısır, BAE, Suudi Arabistan rahatsız oldu. CHP'ye soruyorum, sen neden rahatsız oldun? HDP'yi anlıyorum, o çünkü onların buradaki uzantıları. Aynı hedef, aynı amaç. Bu millete ne anlatacaksınız? Libya ile anlaşmadan neden rahatsız oldunuz, neden galebe çaldınız?"

"Resmen Türkün damgası orada söz konusu"
Libya'da Türkiye'nin katkısı ile mesafe katedildiğini vurgulayan Aydın, "Resmen Türk'ün orada damgası söz konusu. Orada tek muhatabımız Rusya. Aktif sahada da Rusya'ya bağlı paralı askerler Wanger de 'Biz artık yokuz.' diyor. Rusya ekonomik olarak zor durumda. Hem Suriye, hem Libya cephesi baktı ki kazanacakları ile kaybedeceklerini masaya koydu. İran sırtında kambur şimdi bir de Libya'yı ilave edecek yavaş yavaş çekilmeye başladı." yorumunu yaptı.

Türkiye'nin Libya'da anlaşmayı BM kararını esas alarak BM'nin tanıdığı legal ulusal mutabakat hükümeti ile yaptığını anımsatan Aydın, Libya'nın yeniden inşasında Türkiye'nin alt yapı, hava alanı, hastane, yolların yapımında önemli rol üstlenebileceğine de dikkati çekti.

Zülfü Livaneli'nin "Türkiye- Küba" karşılaştırmasına tepki


Salgın döneminde Türkiye'yi Küba ile mukayese eden, Küba'nın daha başarılı olduğu ileri süren Zülfü Livaneli'yi de eleştiren Aydın, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunlar söylem olarak proleter ama eylem olarak burjuvanın zirvesini yaşıyorlar. Dillerinde halk ama uygulamada halktan çok kopuklar. Zülfü Livaneli, sen, Los Angeles'te kızınla tatil yap ama sosyalist Küba ile gurur duy. 'Küba pandemi ile mücadelede Türkiye'den daha ileride.' de, şimdi buna kim inanır. Gürsel Tekin de bizi Afrika ülkeleri ile mukayese etti. Allah'tan korkun, biz Amerika'ya yardım gönderdik. Senatoda da teşekkür ettiler. Bunu doğru siyaset ve ahlaklı siyasetle söylemek lazım. 185 ülkeye yardım edildi. Böyle bir siyaset olmaz."

Kılıçdaroğlu'na The Times tepkisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun The Times'a verdiği demeçte Türkiye'yi şikayet etmesine tepki gösteren Aydın, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin aleyhine bir sürü şey. Sen oraya jurnallemeyle kime hizmet ediyorsun. Mustafa Kemal'in inanın hatırası sizi boğar. Bu ihanettir Mustafa Kemal'e. Bu cumhuriyete, cumhuriyetin kurucu iradesine ihanettir. Sen TBMM'de bir kitleyi temsil ediyorsun. CHP diyor ki pandemi ile mücadelede, 'Çok kötüyüz', Libya ile anlaşma, 'Aleyhimize orası cehennem olacak', Suriye'de sınır ötesinde terörün kaynaklarına inip kurutmak masum insanlara sağlıklı bir ortam hazırlamak, 'Hayır karşıyız...' Karşı olmadığınız ne? "

Aydın, Sayıştaya üye seçimi oylaması sırasında "yavaşlatma" eylemi yapan CHP'lileri eleştirerek, "Basit bir oylamada bile bırakmıyorlar ki kabinlere girsinler ki oyunu kullansınlar. Demokrasi demokrasi olalı böyle bir zulüm görmedi. Hiçbir ülkede böyle bir demokrasi algılaması yok." ifadesini kullandı.