Koronavirüsle ilgili umutlandıran haber: Mucize ilaçla 3 günde iyileşti!

Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisi altına almaya devam ederken Londra'dan sevindiren bir haber geldi. Öleceği düşünülen hasta mucize ilaçla 3 günde iyileşti.

Koronavirüsle ilgili umutlandıran haber: Mucize ilaçla 3 günde iyileşti!
Koronavirüsle ilgili umutlandıran haber: Mucize ilaçla 3 günde iyileşti!
Corona virüs ile ilgili dünyayı umutlandıran son dakika haberi: 30 yaşındaki genç doktorun, corona virüse yakalandıktan sonra durumu hızla ağırlaştı. Hastaneye kaldırılan ve solunum cihazına bağlanan genç kadının hayatta kalamayacağı düşünülüyordu. Ancak doktorlar tarafından denenmekte olan ilaçla, sadece üç günde iyileşti ve sağlığına kavuşarak taburcu oldu.

Nefes almak için mücadele eden, boğuluyormuş gibi hisseden Doktor Geraldine McGroarty, acil serviste cerrah olarak çalıştığı yerde, kendini Covid-19 nedeniyle yaşam mücadelesi verirken ve hayatta kalıp kalamayacağını merak ederek hastane yatağında buldu.

'40 DERECE ATEŞLE MÜCADELE EDERKEN BULDUM'

Başarılı doktor, geçen ay Londra'daki Royal Free Hospital'a kabul edildiği günü anlatırken, 'Kendimi çok kötü ve çok zayıf bir şekilde, kontrol edilemeyen ve sürekli yükselen 40 derece ateşle mücadele ederken buldum' diyor.

Burada acil serviste vekil doktor olarak çalışan Geraldine McGroarty ve King's College Hastanesi'nde de cerrahi kayıt memuru olarak görev yapıyordu.

'O günün erken saatlerinde kalp atış hızım üç katına çıkmıştı ve öksürürken su benzeri bir sıvı çıkartmıştım' diyor 30 yaşındaki Geraldine.

'Ayrıca göğsümde rahatsız edici bir his vardı. Derin nefes almak istedim ama yapamadım. Nefessiz kaldığım için konuşamıyordum da.'

Doktor Geraldine McGroarty'nin hikayesi, Londra'daki corona virüs krizinin zirvesinde, Royal Free'de çekilen BBC2 belgeseli 'Hospital Special: Fighting Covid-19'un (Hastane Özel: Covid-19 ile savaşmak) ikinci bölümünde yer alıyor.

Salgınla savaşta ön cephede mücadele eden doktorlar, hemşireler ve yöneticileri takip eden belgesel, duygusal ve göz yaşartan anlara sahne olduğu gibi zaman zaman da izleyicisini dehşete düşürüyor.

Belgesel, hastaların hayatta kalma mücadelesinde karşılaştıkları zorlukları gözler önüne sererken, hastane personeli üzerindeki baskıyı da izleyiciye sunuyor.

Duygu dolu sahnelerde doktorların, hayatlarını kaybeden hastaların akrabalarına telefonla kötü haberleri verdikçe gözyaşlarına boğulmaları ve ölümcül hastaları son kez görmeleri için görüntülü arama yapmaları gibi yürek yakan olaylar görülüyor.

Belgesel aynı zamanda da hastalık için başarılı bir tedavi için gerekenlere de ışık tutuyor. Belgesel'de Geraldine'in, tedavide umut olan bir ilacı deneme şansını kabul ettiği görülürken, diğer iki hasta bu fırsatı geri çeviriyor.

Doktor Geraldine McGroarty, Covid-19 için ilacı deneme tecrübesi hakkında konuşurken filme alınan ilk kişi olma özelliğini taşıyor. Belgeseli izleme şansı bulanların şahit olduğu gibi, ilacın Geraldine'e olan etkisi mucizeye yakındı.

Öleceğinden korkulan ve durumu kritik olan genç doktor, ilacın ilk dozunu aldıktan birkaç gün sonra taburcu olarak eve gidecek kadar iyiydi.

Geraldine'in finans alanında çalışan 32 yaşındaki eşi Guy, çiftin Londra'daki evinden ambulansı aradıktan sonra genç doktor Covid-19 ile şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.

Orada genç kadına maske ile oksijen verildi. Göğüs röntgeninde, Geraldine'in sol akciğerini etkileyen şiddetli pnömoni olduğu ortaya çıktı.

Kan testleri, kan dolaşımında yüksek düzeyde inflamatuvar belirteçler olduğunu ortaya çıkardı. Bu, vücudunun ciddi bir enfeksiyonla savaştığı anlamına geliyordu.

Doktor Geraldine McGroarty, verdiği röportajda 'Olanlara inanamadım, çok korkutucuydu,' diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

'Genç ve formdaydım. Bir ragbi takımında oynuyordum ve düzenli olarak 10 km koşuyorum. Bunu 46 dakikada başarıyordum. Şimdi, burada hayatta kalıp kalamayacağımı merak ederken bir Covid-19 koğuşundaydım.'

Geraldine altı gün önce kendini iyi hissetmemeye başlamıştı. İlk önce hafif bir grip geçirdiğini düşündüğü için Covid-19 semptomları olabileceğini gözardı etmişti.

'İş yerinde her yerimin ağrıdığını hissettim ve çok üşümeye başladım. Kendimi izole etmek için eve gittim' diyor Geraldine ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

'Bunun Covid-19 olduğunu düşünmemiştim çünkü hastaları tedavi ederken kişisel koruyucu ekipmanımı giymiş, maskemi takmıştım.'

'Ancak başka nedenlerle hastanede bulunan ve hiçbir semptomu olmayan Covid hastaları ile temasa geçmiş olabilirdim. Aynı şekilde, işe gelip giderken metro kullanıyordum. Ve metro istasyonları her zaman olduğu gibi doluydu, bu yüzden hastalığı orada da almış olaiblirdim.'

Geraldine, hastalığı kapmış olsa bile, genç ve formda olduğu ve başka kronik bir hastalığı olmadığı için ciddi olmayacağını ve rahatlıkla atlatacağını düşündü.

30'uncu doğum gününe iki gün kalmış olan genç doktor, kendini toparlamak ve istirahat etmek için yataktan çıkmadı. Ancak doğum gününde daha da kötü hissediyordu ve gerçek anlamda nefessizdi. Ebeveynleriyle video görüşmesi sırasında konuşmaya çalışırken çok zorlandı.

Dört gün sonra durumu daha da kötüleşti. 'Boğulduğum ve yataktan asla çıkamayacağım hissine kapıldım çünkü çok zayıftım' diyor Geraldine.

'Ambulansı aradık ve sağlık görevlileri beni hastaneye getirdiler. Çalıştığım yerde sabırlı olmak durumunda kalmak ve bir yandan da tanıdık yüzleri görmek garipti.'

Geraldine'e hemen oksijen verildi ve Covid testi yapıldı, test sonuçları ise pozitif çıktı. 'BT taraması sol akciğerimde neredeyse hiç normal akciğer dokusu olmadığımı gösterdi,' diyor Geraldine: 'Oldukça gözyaşı döktüm. Öleceğinden endişeliydim.'