Evde Kalanlar, Ruh Sağlığınız İçin Sosyal Medyaya Dikkat

Türkiye’de, uzmanlar korona virüsü salgınına karşı evde kalanların beden sağlının yanı sıra tuh sağlığını da koruyabilmeleri için sosyal medyadan uzak durmasını öneriyor.

Evde Kalanlar, Ruh Sağlığınız İçin Sosyal Medyaya Dikkat
Korona virüsü dolayısı ile evlerinden çıkamayan öğrenciler ve vatandaşların psikolojik sağlamlığı artırmak amacıyla Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi tarafından çalışma başlatıldı. Üniversitenin Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim dalı öğretim üyelerinin katkılarıyla merkezin sosyal medya hesabından canlı yayın yapılacak. Her hafta pazartesi günleri saat 21.00’de farklı uzmanların katılımı ile konular işlenecek. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin İlhan, bu proje sayesinde evlerinden çıkamayan vatandaşlara danışmanlık hizmeti vereceklerini kaydetti.

İlhan, korona virüs salgını kadar tehlikeli olanın asılsız haberler olduğuna dikkat çekerek, “Evde kalmak beden sağlığımızı korumakla ile birlikte ruh sağlığımızı tam olarak korumuyor. Bunun için ek tedbirler gerekiyor. Halkımız bilgileri alırken her türlü bilgiyi ihtiyacı olmadığı halde almaktan ziyade doğru kaynaktan ve doğru kanaldan alması gerekiyor. Bu konuda ben sadece şunu söyleyebilirim. Sağlıkla ilgili bilgileri lütfen sadece sağlık bakanımız ve bilim kurumdan öğrenin. Eğitimle ilgili bilgileri milli eğitim bakanlığımızdan öğrenin. Üniversite öğrencileri bu bilgileri sadece YÖK’ten öğrensin. Sosyal medya araçlarını kullanırken çok dikkatli olsunlar. Virüs kadar bulaşıcı olan şey aslında bu haberler, aynı zamanda haberlerin getirdiği kaygı korku ve panik hali. Peki biz burada bunlardan uzak kalırken başka ne yapacağız? Geçmişteki pandemiler geçti, bu da geçecek. O zaman umudunuzu ve iyimserliğimizi koruyacağız. İyimserlik derken kastettiğim şey bugünü bir fırsat gün olarak değerlendirmek gerekiyor. Ben ne yapıyorum? Kendine örnek verirsem daha iyi anlaşılabilir. Mümkün olduğu kadar evimde kalıyorum. Eşimle, aileme elimden geldiği kadar psikolojik destek sağlamaya çalışıyorum. Karşılıklı olarak ertelediğimiz, yapamadığı şeyleri yapmaya çalışıyoruz. Okuyamadım kitapları okumaya çalışıyorum. Kitap projelerim vardı onları yürütmeye çalışıyorum. Eğlenceli şeyler izlemeye ve paylaşmaya çalışıyorum. Onun dışında kendime daha çok zaman ayırmaya çalışıyorum. İhmal ettiğim şeyleri tekrar telafi etmeye çalışıyorum ve sevdiklerimle de görüşmeye online şekilde devam ediyorum" dedi.



Fazla bilgi ruh sağlığını bozuyor

Korona virüs salgını dolayısı ile insanlarda ’hasta mıyım?’ endişesi oluştuğuna dikkat çeken İlhan, "Bu tür konularda endişelerimizi kendi kendimize test etmeyelim. İnternet doktorculuğu yapmayalım, internet bilgileri sağdan soldan arayarak kendimize bir tanı koymaya çalışmayalım. Doktorlar zaten özellikle bilim kurulu ve Sağlık Bakanı çok önemli bilgiler, kriterler söylüyor. Bu kriterlerin dışında kendimize etiket koymayalım. Zaten dışarı çıkmıyorsak ve hijyenimize çok dikkat ediyorsak bunun bulaşma ihtimali çok düşük olduğu uzmanlar zaten bize söylüyor. Dışarı zorunlu olarak çıkıyorsak bu durumda da yine hijyen kriterlerine dikkat ediyoruz. Karşı tarafa bulaştırmamaya çalışıyoruz. Burada kontrol duygusu çok önemli. Lütfen şöyle bir şey yapsınlar. 2 daire çizsinler. Dairenin bir tanesine kontrol edebildikleri yazsınlar. Diğer tarafa kontrol edemeyeceklerini yazsınlar. Aslında zihnimizin ne kadar da çok kontrol edemeyeceği şeylerle meşgul olduğunu görecekler. Kontrol edeceğimiz şeyler virüsü bulaştırmamak, yiyeceğimizi korumak, evde kalmak, ruh sağlığımızı korumak. Bilgimizin fazla olması bizi hastalıktan korumuyor. Kaygımızı artırıyor ve bu bilginin fazlalığı aslında bizim ruh sağlığımızı da bozuyor ve bir süre sonra ne oluyor? Bağışlık sistemimizi düşürüyor ve virüslere daha açık hale geliyor. O yüzden yeteri kadar bilgi diyorum ben" diye konuştu.

Kaynak: İHA