Özgür Özel'den skandal sözler!

Devlet terbiyesinden, demokratik teamüllerden bihaber CHP yönetim ve milletvekilleri 17-25 Aralık günlerinden bu yana seçilmiş hükümeti seçim dışı yollarla devirip yerine geçme iması taşıyan ifadeleri kullanmaya devam ediyor. Vatandaşlar aynı dili bu kez CHP'li Özgür Özel'in açıklamasında gördü.

Özgür Özel'den skandal sözler!
Özgür Özel'den skandal sözler!
CHP Milletvekili Özgür Özel mecliste yaptığı basın açıklamasında tepki çeken ifadelere yer verdi. CHP yönetimi ve sözcülerinden duymaya alışık olduğumuz anti demokratik cümlelerle adeta darbe çağrısı ve imasında bulunan Özgür Özel Fetullahçı Terör Örgütü'nün kullandığı 'Saray Edebiyatı' başta olmak üzere seçilmiş hükümetin, milli iradenin hiçe sayılarak sonunun geleceğini sözde yeni bir Türkiye Cumhuriyetinin geleceğini belirtirken bürokrasiye de tehditler savurdu.

BUNUNLA YETİNMEDİ MEMURLARA TEHDİTLER SAVURDU

AK Parti döneminde atanan memurları da işsiz bırakmakla tehdit eden CHP'li Özel 17-25 Aralık darbe girişiminden bu yana CHP'nin benimsediği bu dilin son örneği oldu

Özel, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında iyileşen tablonun, umutları artırdığını, ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduklarını söyledi.

TBMM'nin, vatandaşın umudu ve beklentilerinin karşılandığı yer olduğuna işaret eden Özel, 'Kendileri nasıl fabrikalarda, madenlerde çalışmaya zorlanıyorlarsa, sağlık emekçileri virüsle burun buruna ve göğüs göğüse mücadele ediyorsa, gündelik çalışanlar sınıf bağışıklığı sistemine tabi olanlar bu Meclisten bir şeyler bekliyorlar.' ifadelerini kullandı.

AK Parti ve MHP'nin vatandaşın gündemini değil, kendi gündemini yürüttüğünü iddia eden Özel, AK Parti ve MHP'nin verdiği sözleri unutarak, Meclisi hazirana kadar kapattığını ileri sürdü. Bu konuda CHP olarak farklı girişimlerinin olacağını dile getiren Özel, 'Yoksulların, işsizlerin, emekçilerin, emeklilerin, esnafın ve gençlerin talepleri bir yerde dururken, bu Meclis'in çalışmamasını kabullenemiyoruz. Bu konuda üzerimize düşen her yola başvuracağımızın bilinmesini istiyoruz.' diye konuştu.

- 'Ulusa sesleniş konuşması değildi'

Özel, CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak'ın, dünkü basın toplantısındaki, 'S-400'lerin nereye konuşlanacağı, ne zaman aktive edileceği', 'Tank Paleti Fabrikası yatırımının niçin yapılmadığı, ne zaman yapılacağı', 'Köprülere, otoyollara, tünellere verilen geçiş garantilerin ödenmesi' konusundaki sorularına, kabine toplantısı sonrasında yapılan açıklamada cevap bulamadıklarını söyledi.

Ulusa sesleniş konuşmalarının, tarafsız cumhurbaşkanlarından, partili cumhurbaşkanına miras kalmış, haksız yere kullanılan bir iletişim yöntemi olduğunu öne süren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bunu Turgut Özal, polemik yapmadan, kimseye saldırmadan kullandı. Beğenen oldu, beğenmeyen oldu ama hakaret duyan olmadı. Süleyman Demirel de polemik yapmadı. Beğenen oldu, beğenmeyen oldu. Rencide olan, kırılan, küfür yiyen olmadı. Ahmet Necdet Sezer, bu hakkı kullandı. Tüm halkı, milleti kucaklayan ve tarafsız bir cumhurbaşkanına yakışan konuşmalar yaptı. Dün öyle bir ulusa sesleniş konuşması dinledik ki bunu dinleyenlerin, kendini, 83 milyonun bir ulus, millet olarak hissetmemesi için ne gerekiyorsa o yapıldı. Konuşma, ulusa sesleniş konuşması değildi. Bir partiye sesleniş konuşması da değildi. Çok eminiz ki AK Parti'nin üyeleri dahil özellikle de seçmenleri bu konuşmadan hoşnut olmadılar. Trollere, pelikanlara sesleniş konuşmasıydı. Pelikanlara, trollere istikamet gösterme, gündem nasıl değiştirilecek konuşmasını hep birlikte dinledik.'

- 'Krizin altında ezilen vatandaşlarımızın sıkıntılarını çöz'

Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında ortaya konulan yardım paketinin tutarının 12 milyar avro olduğunu dile getiren Özel, Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un 350 milyar avroluk, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 850 milyar avroluk yardım paketleri açıkladıklarını söyledi.

Eleştiri konusu olunca yardım paketinin 200 milyar liraya çıktığını ileri süren Özel şöyle konuştu:

'Neden oluşuyor bu 200 milyar lira bunu görelim: Bu paranın 107,4 milyar lirası Kredi Garanti Fonu destekli krediler, yani borç, borç veriyor. 8,4 milyar lirası esnaf destek kredisi, 8,5 milyar lirası Paraf Kart üzerinden esnafa borç veriyor. 22,3 milyar lirası vatandaş için temel ihtiyaç kredisi, bunu da borç veriyor. 200 milyar liranın 146,6 milyar lirası borç, yani dörtte üçü borç veriyor. Geri kalan 53,4 milyar lirayı devlet yardım olarak mı veriyor, o da yok. Bunun 5 milyar lirası emekli maaşının en düşük tutarının bin 500 TL'ye çıkarılması. Bunun 5 milyar lirası emeklilere zaten verilecek bayram ikramiyesinin öne çekilmesi. 7 milyar lirası işverene asgari ücret desteğinin devamı. Geriye kalan 36 milyar liranın içinden toplam 8 milyar lira hariç, geri kalan 28 milyar liralık tutar da İşsizlik Sigorta Fonundan karşılanması beklenen kısa çalışma ödeneği ya da ücretsiz izne ayrılanlara devletin vereceği 39 TL'lik ücretsiz izin parası. Ne bu? İşçinin kumbarası. Kim attı buraya parayı; işçi, işveren, devlet attı ama işçi, işsiz kalınca normal zamanlarda kullansın diye attı. İşçinin kumbarasından işçiye kötü gün parası veriyor. 200 milyarın içinde gerçekten yoksula, fakire, ihtiyaç sahibine ya da bugün ihtiyaç sahibine dönüşmüş, bu kriz döneminin mağduruna verilmiş toplam para 4 milyar, daha da verilecek 4 milyar lira. Toplam 8 milyar lira verilecek. Bu yeni pakette de fakire, fukaraya, yoksula ve yeni ihtiyaç sahibine 4 milyar lira daha çıktı. Zaten övünülecek olsa, o yansıyan, rakamları yazan, şu kadar dağıtıyoruz, bu kadar dağıtıyoruz, hepsi vatandaşa borç vermek ve vatandaştan almak olduğu için başka bir şey yapıyor, oraya sayın Genel Başkanın görüntülerini yansıtıyor. Bugün sabah saatlerinde sayın Genel Başkanımıza, bu konuda kendisinin bir açıklama yapıp yapamayacağını sorduğumda, 'Ne açıklayım, ben buna ne söyleyim. Allah akıl, fikir versin. Allah ıslah etsin.' dedi. Sen bizim Genel Başkanımızla uğraşacağına, ilk önce bu ekonomik krizin altında ezilen vatandaşlarımızın sıkıntılarını çöz.'

Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehir hastanelerine karşı çıkmadığını, CHP'nin hastane yapılmasına değil, sağlığa az bütçe ayrılmasına itiraz ettiğini belirtti.

- 'Buradaki mesele tartışmayı büyütmek'

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Cuma hutbesindeki ifadeleriyle ilgili bazı baroların açıklamalarına dikkati çeken Özel, şunları kaydetti:

'Biz, CHP olarak herkesin yaşam biçimine, tercihlerine, inancına ve inancını yaşayış şekline karşı saygılıyız ve bunun teminatıyız. Devlet de bunun teminatı olmalıdır. Bir ülkede düşünce özgürlüğünün sınırlarını yargı kararları belirler. Ankara Barosu ki bu yargının vazgeçilmez savunma mesleği kısmıyla yargılamaların en önemli öğelerinden bir tanesidir. Kendilerine karşı yürütülen bu kampanya için bu ülkeyi yönetenlere yüksek mahkemelerin ortaya atılan görüş, bu görüş, eğer şiddeti, terörü davet ediyor ve çağırmıyorsa ne kadar aykırı ve ne kadar şok edici olursa olsun ona tahammül etmek gerekir anlayışı vardır. Diyarbakır Barosunun kınamasına, İzmir ve Ankara barolarının açıklamasına, Şanlıurfa Tabip Odasının Twitter paylaşımına soruşturma açıldı. Yapılan açıklamalar başka bir şey. Buradaki mesele tartışmayı büyütmek, köpürtmek ve başka gündemler içinde sizin gerçek gündeminizi göz önünden kaçırmaktır.'

Özel, bu konunun üretilen suni bir gündem olduğunu ileri sürdü.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın yaptırdığı Sahra Hastanesinin beğenilmediğini belirten Özel, '1500 odalı sarayını, her birinin içine yerli solunum cihazıyla pandemi hastanesi yapsana.' dedi.