İYİ Parti'li Tatlıoğlu Açıklaması 'Siyasetin Dilinden Nezaket Kaçmamalı'

İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, dün TBMM Genel Kurulunda yaşanan kavgaya ilişkin, "Siyasetin dilinden nezaket kaçmamalı. Bu, bizim topluma karşı borcumuz. Parlamento, beyin gücünün çalıştığı yerdir, kas gücünün çalıştığı yer olmamalı." dedi.

Tatlıoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, açıklanan büyüme rakamlarına göre Türkiye'nin 2019'un toplamında 0,9'luk bir büyüme gerçekleştirdiğini dile getirdi.

Açıklanan oranın, Türkiye'yi yarına taşımayan bir büyüme anlamına geldiğini savunan Tatlıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinden bu yana da ortalama 1,7 civarında bir büyümenin meydana geldiğini söyledi.

Tatlıoğlu, "Türkiye'nin 2019'da dünya milli gelirinden aldığı pay, yüzde 4,5 düşmüş. Son 6 yılda da yüzde 21'lik bir gerileme var. Türkiye'nin, dünyanın toplam üretiminden aldığı payın 0,89'ların altına düştüğü bir süreç yaşıyoruz. Türkiye hem kendi içinde hem de uluslararası satın alma gücü açısından fakirleşme sürecinde. Üzücü olan ve hemen önü kesilmesi gereken süreç, budur." diye konuştu.

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ekonomiye yansımaları konusunda da analizlerin yapıldığını, dünya ekonomisinde binde 3'ün üzerinde bir yavaşlama etkisinin olacağının söylendiğini aktaran Tatlıoğlu, "Bu salgını, özellikle Çin merkezli olarak düşündüğümüzde, Türkiye'ye yönelik siparişlerin artacağı ihtimalinin üzerinde durmak lazım. Türkiye'nin bunu gündemde tutması ve bu konuya da hazır olması lazım. Küresel anlamdaki bu sıkıntının Türkiye'ye olumlu etkisinin olacağı kanaatindeyiz." ifadesini kullandı.

İsmail Tatlıoğlu, TBMM Genel Kurulunda yaşanan kavgaya ilişkin bir soru üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı:

"AK Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan dahil bu dili kullananlar ekrana çıktığında çocukları ve gençleri uzak tutacak işaretlemeler yapmak lazım. Siyasetin dilinden nezaket kaçmamalı. Bu, bizim topluma karşı borcumuz. Parlamento, beyin gücünün çalıştığı yerdir, kas gücünün çalıştığı yer olmamalı. Her koşulda öfkemizi tutmamız, sinirlerimize hakim olmamız gerekir. Milletimiz bizden beyin gücümüzü çalıştırarak sorunlara çözüm bulmamızı beklemektedir. İki gündür kullanılan dilin ve sonucunda ortaya çıkan tablonun, milletimizin içinde bulunduğu duruma hiç uygun düşmediği kanaatindeyim.

Toplumsal birliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, genel başkanlar seviyesinde nefret dilinin kullanılması, kendi seçmen tabanını konsolide etmek için bile olsa, hiçbir anlamda doğru sonuç getirmez. Bizim buna ihtiyacımız yok. Bizim birliğe, beraberliğe, sinirlerimize hakim olmaya ihtiyacımız var."

Kaynak: AA