Beşiktaş'taki Trafik Kazası Davası
Makas atarak ilerlediği sırada ticari bir araca çarpan ve 4 kişinin ölümüne 10 kişinin yaralanmasına neden olan firari sürücü Yusuf Arıkboğa ile sürücüye yardım ettikleri öne sürülen ikisi tutuklu 4 sanığın yargılanmasına başlandı Mahkeme heyeti, tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alarak 2 sanığın tahliyesine hükmetti.
Beşiktaş’ta diğer araçlara makas atarak ilerlediği sırada ticari bir araca çarparak 4 kişinin ölümüne 10 kişinin yaralanmasına neden olan firari sürücü Yusuf Arıkboğa ile sürücüye yardım ettikleri öne sürülen ikisi tutuklu 4 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Topçi, tutuksuz sanıklar Murat Şarlı ile Selman Ulaşan ve 5 müşteki ile tarafların avukatları hazır bulundu. Diğer tutuklu sanık Abdulsamet Topçi'nin tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlandığı duruşmaya, firari sanık Yusuf Arıkboğa ise gelmedi.
Duruşma, sanık yoklaması ve kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmaları alındı.
Tutuklu sanık Abdulsamet Topçi savunmasında, suçluyu kayırmadığını iddia ederek, olay günü şöyle anlattı:
''2 araç seyir halindeydik. Öndeki araçta biz, arkadaki araçta babam vardı. Kazadan sonra panik yaptım, hükümlüydüm. Arkadaki araca babamın yanına gittim. Babam bizi hastaneye götürmek istedi, Yusuf ağabey alkollüydü, gitmek istemedi. Daha sonra babam bizi karakola götürmek istedi. Babam Yusuf ağabeyin nasıl bir insan olduğunu bilmediği için babama, 'bizi bırak, başımın çaresine bakarım' dedim. Antalya’ya Yusuf’un ailesinin yanına gitmiştik. Ailesinin yanından ayrılınca teslim olmayacağını söyledi. Antalya’da Cumhuriyet Meydanı'nda ondan ayrıldık. Daha sonra İstanbul’a dönerken polisler beni aldı."
Tutuklu sanık Mehmet Topçi ise savunmasında, oğlu Abdulsamet Topçi’nin kazadan önce 3 ay boyunca evine gitmediğini, bayramda program ayarladıklarını belirterek, ''Ben de oğlumu eve döndürmek için yanlarına gittim. Programdan sonra onlar kendi araçlarıyla, ben kendi aracımla dönüyordum. Köprünün çıkışında onlar öne geçti. İleride baktım kaza olmuş. Yusuf’un ismini karakolda öğrendim. Kazadan sonra onları hastaneye götürmek istedim. Tartışma olunca da onları arabadan indirdim ve eve gittim. Alkol içtiklerine dair önceden söylediklerimi kabul etmiyorum. Karakoldaki ifademde ne dediysem tersi yazıldı" iddiasında bulundu.
Tutuksuz sanıklar Murat Şarlı ile Selman Ulaşan ise, Antalya’ya denize gitmek için yola çıktıklarını, yol boyunca kazadan bahsedilmediğini ve kazayı sonradan öğrendiklerini anlattı.
Sanık savunmalarının ardından duruşmada söz alan müştekiler, kazada yakınlarını kaybettiklerini, kendilerinin seyir halindeyken normal bir hızda gittiklerini ve bu nedenle sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.
Olaya ilişkin dinlenen tanık Merve Şencan, “Kazadan sonra Abdulsamet, ben ve Yusuf arabadan indik. Yaralılara yardım etmeye çalıştık. Ben olayı görünce sinir krizi geçirdim. Sonra biz Mehmet Topçi’nin arabasına bindik. Hayal meyal hatırlıyorum. Sonra arabadan inip eve gittik. Yusuf Arıkboğa, yemek yediğimiz yerde 2-3 bardak alkol içmişti” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, kazaya karışanların kusur oranlarının tespiti amacıyla dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine ve firari Yusuf Arıkboğa hakkında çıkarılan yakalama emrinin yerine getirilmesine karar verdi.
Heyet, müştekilerin suçtan zarar görme ihtimalleri dolayısıyla davaya katılma taleplerini kabul edilmesine, tutuklu sanıklar Abdulsamet Topçi ile Mehmet Topçi’nin tutuklulukta geçirdikleri süre nedeniyle tahliyelerine karar verdi. Heyet, tahliye edilen iki sanık hakkında adli kontrol hükümleri kapsamında, yurtdışı çıkış yasağı getirilmesine de hükmetti.
Mahkeme heyetinin ara hükmünü açıklamasından sonra sanık yakınlarının tahliye kararını alkışlaması üzerine, kazada yakınlarını kaybedenler mahkemenin tahliye kararına tepki gösterdi.
- İddianameden
Beşiktaş’ta 8 Haziran 2019’da gece saat 02.00 sıralarında TEM Otoyolundaki Harp Akademileri Tüneli’nden Edirne istikameti yönünde trafikte makas atarak ilerleyen sürücü Yusuf Arıkboğa, içerisinde 14 kişinin bulunduğu ticari bir araca çarpmıştı. Kazada, Bursa’dan aile ziyaretinden dönen Seyhan Özçelik, Gülnur Eray (9) ve Yahya Özçelik (8) ile Yusuf Eray (8) hayatını kaybetmiş, 10 kişi ise yaralanmıştı.
Kazaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tanık beyanlarına göre firari şüpheli Yusuf Arıkboğa'nın olay sırasında alkollü bir şekilde araç kullanarak, trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu ve makas atarak şerit değiştirdiği sırada kaza yaptığı kaydedilmişti.
Firari şüpheli Arıkboğa'nın ''Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak'' suçundan 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli Arıkboğa'nın firar etmesine yardım ettiği belirtilen şüpheliler Abdulsamet Topçi, Mehmet Topçi, Murat Şarlı ile Selman Ulaşan hakkında ''Suçluyu kayırma'' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
Kaynak: AA
İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Topçi, tutuksuz sanıklar Murat Şarlı ile Selman Ulaşan ve 5 müşteki ile tarafların avukatları hazır bulundu. Diğer tutuklu sanık Abdulsamet Topçi'nin tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlandığı duruşmaya, firari sanık Yusuf Arıkboğa ise gelmedi.
Duruşma, sanık yoklaması ve kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmaları alındı.
Tutuklu sanık Abdulsamet Topçi savunmasında, suçluyu kayırmadığını iddia ederek, olay günü şöyle anlattı:
''2 araç seyir halindeydik. Öndeki araçta biz, arkadaki araçta babam vardı. Kazadan sonra panik yaptım, hükümlüydüm. Arkadaki araca babamın yanına gittim. Babam bizi hastaneye götürmek istedi, Yusuf ağabey alkollüydü, gitmek istemedi. Daha sonra babam bizi karakola götürmek istedi. Babam Yusuf ağabeyin nasıl bir insan olduğunu bilmediği için babama, 'bizi bırak, başımın çaresine bakarım' dedim. Antalya’ya Yusuf’un ailesinin yanına gitmiştik. Ailesinin yanından ayrılınca teslim olmayacağını söyledi. Antalya’da Cumhuriyet Meydanı'nda ondan ayrıldık. Daha sonra İstanbul’a dönerken polisler beni aldı."
Tutuklu sanık Mehmet Topçi ise savunmasında, oğlu Abdulsamet Topçi’nin kazadan önce 3 ay boyunca evine gitmediğini, bayramda program ayarladıklarını belirterek, ''Ben de oğlumu eve döndürmek için yanlarına gittim. Programdan sonra onlar kendi araçlarıyla, ben kendi aracımla dönüyordum. Köprünün çıkışında onlar öne geçti. İleride baktım kaza olmuş. Yusuf’un ismini karakolda öğrendim. Kazadan sonra onları hastaneye götürmek istedim. Tartışma olunca da onları arabadan indirdim ve eve gittim. Alkol içtiklerine dair önceden söylediklerimi kabul etmiyorum. Karakoldaki ifademde ne dediysem tersi yazıldı" iddiasında bulundu.
Tutuksuz sanıklar Murat Şarlı ile Selman Ulaşan ise, Antalya’ya denize gitmek için yola çıktıklarını, yol boyunca kazadan bahsedilmediğini ve kazayı sonradan öğrendiklerini anlattı.
Sanık savunmalarının ardından duruşmada söz alan müştekiler, kazada yakınlarını kaybettiklerini, kendilerinin seyir halindeyken normal bir hızda gittiklerini ve bu nedenle sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.
Olaya ilişkin dinlenen tanık Merve Şencan, “Kazadan sonra Abdulsamet, ben ve Yusuf arabadan indik. Yaralılara yardım etmeye çalıştık. Ben olayı görünce sinir krizi geçirdim. Sonra biz Mehmet Topçi’nin arabasına bindik. Hayal meyal hatırlıyorum. Sonra arabadan inip eve gittik. Yusuf Arıkboğa, yemek yediğimiz yerde 2-3 bardak alkol içmişti” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, kazaya karışanların kusur oranlarının tespiti amacıyla dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine ve firari Yusuf Arıkboğa hakkında çıkarılan yakalama emrinin yerine getirilmesine karar verdi.
Heyet, müştekilerin suçtan zarar görme ihtimalleri dolayısıyla davaya katılma taleplerini kabul edilmesine, tutuklu sanıklar Abdulsamet Topçi ile Mehmet Topçi’nin tutuklulukta geçirdikleri süre nedeniyle tahliyelerine karar verdi. Heyet, tahliye edilen iki sanık hakkında adli kontrol hükümleri kapsamında, yurtdışı çıkış yasağı getirilmesine de hükmetti.
Mahkeme heyetinin ara hükmünü açıklamasından sonra sanık yakınlarının tahliye kararını alkışlaması üzerine, kazada yakınlarını kaybedenler mahkemenin tahliye kararına tepki gösterdi.
- İddianameden
Beşiktaş’ta 8 Haziran 2019’da gece saat 02.00 sıralarında TEM Otoyolundaki Harp Akademileri Tüneli’nden Edirne istikameti yönünde trafikte makas atarak ilerleyen sürücü Yusuf Arıkboğa, içerisinde 14 kişinin bulunduğu ticari bir araca çarpmıştı. Kazada, Bursa’dan aile ziyaretinden dönen Seyhan Özçelik, Gülnur Eray (9) ve Yahya Özçelik (8) ile Yusuf Eray (8) hayatını kaybetmiş, 10 kişi ise yaralanmıştı.
Kazaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tanık beyanlarına göre firari şüpheli Yusuf Arıkboğa'nın olay sırasında alkollü bir şekilde araç kullanarak, trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu ve makas atarak şerit değiştirdiği sırada kaza yaptığı kaydedilmişti.
Firari şüpheli Arıkboğa'nın ''Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak'' suçundan 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli Arıkboğa'nın firar etmesine yardım ettiği belirtilen şüpheliler Abdulsamet Topçi, Mehmet Topçi, Murat Şarlı ile Selman Ulaşan hakkında ''Suçluyu kayırma'' suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istenmişti.