Kamu Başdenetçisi Malkoç'tan 'Adalet, Ombudsmanlık Ve Üniversiteler' Konferansı
'Bir ülkede kimin elinde, kimin belinde silah olacağını devlet kararlaştırır. Devletin koyduğu kurallar dışında eline silah alanın, beline silah koyanın da haddini bildirir. Nitekim PKK'nın açtığı o çukurlara devlet, hukukun içinde onları gömdü' 'Harbiyeyi, adliyeyi, emniyeti, istihbaratı ele geçirmeye kalktılar. Ne oldu? 15 bin asker, 20 uçak, 40 helikopter, 150 tankla Cumhurbaşkanını öldürmeye, meclisi yok etmeye ve bombalamaya kalktılar. Unuttukları bir şey vardı. Bu kahraman milletin adaleti ve hukuka olan sevdasını unuttular'
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat'ı makamında ziyaret eden Malkoç, daha sonra Prof. Dr. Sabahattin Zaim Konferans Salonu'nda öğrencilerle bir araya geldi.
Burada "Adalet, Ombudsmanlık ve Üniversiteler" konulu konferans veren Malkoç, adaletin bütün toplumların varlığının temeli, toplumda huzurun ve barışın teminatı olduğunu dile getirdi.
"Dünyadaki bütün fikir akımları, bütün ideolojiler, bütün siyasi hareketin, görüşlerin temelinde demokrasi ve adalet isteği vardır." diyen Malkoç, şunları ifade etti:
"Kur'an-ı Kerim'de en çok zikredilen kelimenin başında adalet geliyor. Hadisi şeriflerde de aynı şeyler var. Osmanlı 3 kıtada 600 yıl onlarca kavim, yüzlerce din, yine onlarca mezhebin hepsini bir arada tutmuş. Osmanlı coğrafyasında bugün 50'ye yakın devlet var. Olmayan şey, huzur ama Osmanlı 600 sene onları bir arada tutmuş. Neyle tutmuş? Adaletle tutmuş. Yani adalet, hava ve su gibi insanın temel ihtiyacıdır."
- "Ortamı DEAŞ, PKK ve FETÖ gibi terör örgütleri zehirledi"
Son 15 yılda hak ve özgürlükler konusunda çok önemli mesafe aldıklarını belirten Malkoç, şöyle konuştu:
"Bu ortamı DEAŞ, PKK ve FETÖ gibi terör örgütleri zehirledi. Kardeşlik ve açılım programı uygulandı, Cumhuriyet tarihinde olmayan imkanlar sağlandı. Terör örgütü geldi şehirlerde hendek kazdı, bomba koydu çukurlara 'özerk yönetim kuracağım' dedi. Bu olacak şey mi? Bir ülkede kimin elinde, kimin belinde silah olacağını devlet kararlaştırır. Devletin koyduğu kurallar dışında eline silah alanın, beline silah koyanın da haddini bildirir. Nitekim PKK'nın açtığı o çukurlara devlet hukukun içinde onları gömdü. İnşallah bir daha teşebbüs edemeyecekler."
Malkoç, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu memleketin huzurunu terörle kimsenin bozmaya hakkı yoktur. Veyahut da FETÖ. 40 yıl 'eğitim, üniversite, din ve ibadet' dedi. İnsanın çoğu da inandı ona. 40 yıl insan kendini haince, sinsice saklar mı? 40 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetlerinin içine yerleştirdiği öğrenciler general oldu. 15 Temmuz'da Türk Silahlı Kuvvetlerinde 350 generalin 175'i FETÖ'cü çıktı. Harbiye'yi, adliyeyi, emniyeti, istihbaratı ele geçirmeye kalktılar. Ne oldu? 15 bin asker, 20 uçak, 40 helikopter, 150 tankla Cumhurbaşkanını öldürmeye, meclisi yok etmeye ve bombalamaya kalktılar. Unuttukları bir şey vardı. Bu kahraman milletin adaleti ve hukuka olan sevdasını unuttular. İşte Cumhurbaşkanımız bu milletin önüne çıktı onlara haddini bildirdi. Çok şükür 15 Temmuz dünyaya örnek gösterilecek bir olaydı."
Malkoç, konferansın sonunda öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Ardından Muş Valisi İlker Gündüzöz'ü makamında ziyaret eden Malkoç, şeref defterini imzaladı.
Vali Gündüzöz, Malkoç'a Sultan Alparslan'ın at üzerindeki heykelini hediye etti.
Daha sonra Muş Belediyesine geçen Malkoç'a Belediye Başkanı Feyat Asya çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Malkoç'a daha sonra kara yoluyla Bingöl'e gitti.