SBÜ Rektörü Erdöl'den Koronavirüs Tedbirleri Kapsamında 'Nargile Yasaklansın' Çağrısı Açıklaması

'Türkiye'de de bir an önce nargile kullanımı kaynaklı Kovid19 ve benzeri enfeksiyonların yayılımını önlemeye yönelik Katar'daki gibi politikalar hayata geçirilmeli ve uygulanmalı' 'Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu'na nargile kullanımına yönelik Katar benzeri önlemlerin alınması için yazılı olarak başvuracağız' 'Çin'den gelen ilk verilere göre, tütün kullananlarda Kovid19'a bağlı zatürre ve ölüm oranının içmeyenlere göre 14 kat daha yüksek bulunduğu tespit edildi'.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, koronavirüs ve benzeri enfeksiyonların yayılımını önlemek amacıyla nargilenin yasaklanması için Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu'na yazılı olarak başvuracaklarını bildirdi.

Prof. Dr. Erdöl, yaptığı yazılı açıklamada, insanoğlunun hemen her asırda deprem, sel, savaş ve salgın hastalık gibi farklı felaketlerle karşı karşıya kaldığına değinerek, ölüme yol açan son yüzyıldaki en büyük felaketin ise "tütün salgını" olduğunu vurguladı.

Dünyada yılda yaklaşık 7 milyon, Türkiye'de de 100 binden fazla insanın tütüne bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğini belirten Erdöl, bu ölümlerin yaklaşık yüzde 70'inin ise gelişmekte olan ülkelerde görüldüğüne işaret etti.

Bir tütün çeşidi olan nargilenin dünyada 100 milyondan fazla kişi tarafından kullanıldığının tahmin edildiğini aktaran Erdöl, nargileye başlamadaki en önemli nedenleri ise "merak, arkadaşlık duygusu, sosyalleşme ve akran baskısı" olarak sıraladı.

- "Tütün dumanı 4 bin 800 farklı kimyasal içerir"

Nargilenin tüm dünyada özellikle gençler arasında hızla yayıldığına dikkati çeken Erdöl, şunları kaydetti:

"Tütün dumanı yaklaşık 70'i kanserojen olan 4 bin 800 farklı kimyasal içerir. Ayrıca nargile dumanında kanser yapıcı pek çok toksik madde ve ağır metallerin olduğu ispatlanmıştır. Nargile kullanıcıları dumanın sudan geçtiğini ve böylece zararlı kimyasalların temizlendiğini düşünür. Halbuki hava kabarcıkları sudan geçerken muhtevaları hemen hemen hiç değişmemektedir. Nargilede sadece tütün kullanılabilirken meyve ya da aroma yoğun maddeler de tercih edilebilmektedir. Ancak muhtevaya uyuşturucu ve benzeri daha zararlı maddeler de ilave edilebilmektedir. Bu ürünler çeşitli tiplerde kömür ve benzeri maddelerce yakılmaktadır. Muhteva ve yakıt ne olursa olsun, neticede ateş ve duman oluşmaktadır."

Prof. Dr. Erdöl, içeriğinde tütün olup olmadığına bakılmaksızın bütün nargile ürünlerinin hemen hemen aynı oranda kanser yapıcı özelliğe sahip olduğunu vurgulayarak, "Tütün kullanıldığında ayrıca nikotin bağımlılığını, uyuşturucu kullanıldığında ise oluşabilecek uyuşturucu bağımlılığını ilave olarak dikkate almak gerekir. Ayrıca, sıvının konulduğu şişe içindeki muhtevanın alkol ve benzeri bağımlılık yapıcı maddelerden birisinin olması halindeyse ilave olarak bunların da farklı bir bağımlılığa yol açabileceği unutulmamalıdır." ifadelerini kullandı.

- Nargile içiminde ortak ağızlık kullanılması hastalıklara yol açıyor

Nargilenin akciğer, ağız, yemek borusu, mide, pankreas, mesane ve prostat kanserleri ve lösemi, astım ve kronik bronşit gibi solunum yolu rahatsızlıkları ile kalp ve damar hastalıklarına yol açtığını, kalp hızını ve tansiyonu artırdığını belirten Erdöl, ayrıca nargile içen hamilelerin bebeklerinin de anne karnında zarar görerek hayatını kaybedebildiğini anlattı.

Cevdet Erdöl, nargilenin pasif içicilik bakımından da dikkate alınmasını önererek, pasif içici olarak en çok zarar görenin bizzat nargileyi içen kişinin yakınları olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı.

Nargile içiminde oluşan karbonmonoksit etkisinin yaklaşık yarım saat sürdüğünü aktaran Erdöl, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu nedenle nargile sunulan mekanların yakınlarındaki gençlerde görülen bayılma ve şuur kayıplarında mutlaka nargileye bağlı karbonmonoksit zehirlenmesi de akla getirilmelidir. Hatta bu yerlerin yakınlarındaki trafik kazalarında bu husus özellikle dikkate alınmalıdır. Nargile içiminde bir diğer tehlike ortak ağızlık kullanılmasıdır. Bu durumda özellikle tüberküloz, hepatit, herpes gibi birçok hastalık bir kişiden diğerine kolaylıkla bulaşmaktadır. AIDS'in bulaşabildiği de düşünülmekle beraber buna ait henüz yeterli bilimsel veriye sahip değiliz. Ağızlığın değişmesinin hortum yoluyla oluşacak bulaşmayı ortadan kaldırmadığı da bilinmektedir."

- Tütün kullananlar daha risk altında

Cevdet Erdöl, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) solunum yollarına giren ve savunma sistemlerini alt ederek daha alt solunum yollarına (bronşlara ve akciğerlere) inen, bronşit ve zatürre gibi ağır infeksiyonlara yol açabilen öldürücü bir rahatsızlık olduğunu hatırlattı.

Çin'den gelen ilk verilere göre, tütün kullananlarda Kovid-19'a bağlı zatürre ve ölüm oranının içmeyenlere göre 14 kat daha yüksek bulunduğunun tespit edildiğini aktaran Erdöl, şunları kaydetti:

"Koronavirüsün tüm dünyada yaygın hale gelmesinin ardından Katar Sağlık Bakanlığı ülkede faaliyet gösteren tüm restoran ve kafelerde nargile kullanımını ikinci bir duyuruya kadar yasakladı. Virüsün ağızlık ve hortum yoluyla bulaşması ihtimaline binaen çok doğru bir karar olduğu kanısındayım. Son zamanlarda ülkemizde nargile kafeler yasalar delinerek artmaktadır. Sadece İstanbul'da nargile sunum ruhsatı almış toplam 500'e yakın işletme bulunmaktadır. Ancak bu sayıdan çok daha fazla işletmede de kayıt dışı nargile satışı yapılmaktadır.

Ülkemizde de bir an önce nargile kullanımı kaynaklı Kovid-19 ve benzeri enfeksiyonların yayılımını önlemeye yönelik Katar'da olduğu gibi politikalar hayata geçirilmeli ve uygulanmalıdır. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu'na nargile kullanımına yönelik Katar benzeri önlemlerin alınması için yazılı olarak başvuracağız. Nargilenin sudan geçerek temizlendiğine, zararsız hale geldiğine inanmak tamamen yanlış bir bilgidir. Nargile adeta melek yüzlü bir şeytandır."

Kaynak: AA