Kadınlar Öğretmenlik Mesleğini Seviyor

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Kadınlar öğretmenlik mesleğini seviyorlar. ’Bugün yeniden meslek seçme aşamasında olsan öğretmenlik mesleğini seçer misin?’ sorusuna yüzde 68’i ’yine öğretmenlik mesleğini seçerim’ demiştir” dedi.

Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan “Kadın Öğretmenlerin Çalışma Hayatı: Tespitler ve Öneriler” başlıklı araştırma raporu Memur-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda kamuoyu ile paylaşıldı. Kadın öğretmenlerin mesleği nasıl algıladıklarını ve iş memnuniyetlerini etkileyen faktörleri analiz edebilmek amacıyla yapılan araştırmada, kadın öğretmenlerin çoğunun işlerinden memnun oldukları ve işlerini sevdikleri belirlendi. Katılımcıların yüzde 68’inin de seçme şansı olsa yine öğretmenlik mesleğini seçeceğini ifade ettiği belirtildi.

Programda konuşan Memur Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eğitim politikalarına, çalışma hayatına ilişkin alınacak kararlara ve oluşturulacak mevzuatlara etki edebilmek amacıyla veri oluşturduklarını belirtti.

Raporda nitel ve nicel araştırmaların yer aldığını aktaran Yalçın, “Kadın öğretmenlerimizin bir yandan görev ve sorumluluklarına ilişkin sınırlarını genişleterek eğitim öğretimin kalitesini nasıl artırdıklarını, kadın yöneticilerimizin özveriyle ailenin sorumluluklarını taşırken iş yükünün üstünden nasıl geldiklerini bu çalışma vesilesiyle görmüş oluyoruz. Çeşitli faktörlerin etkisiyle görevlerini yerine getirirken iş, aile yaşamı noktasında, iş, aile uyumu konusunda hangi zorluklarla karşılaştıklarını politika yapıcıların kadın çalışanların hayatını kolaylaştırma, iş, aile uyumu noktasında sağlıklı karar alabilmesi açısından da son derece faydalı verileri paylaşmış oluyoruz. Öğretmenlerimizin mali, sosyal özlük haklarına ilişkin sahip oldukları durumların iyileştirilmesi ve fırsatların artırılmasına yönelik çabalarımız var” diye konuştu.

Nitel araştırmanın Ankara, İstanbul, İzmir, Trabzon ve Diyarbakır illerinde 65 kadın öğretmen, müdür ve müdür yardımcısı ile yapıldığını kaydeden Yalçın, “Nicel araştırma için ise 12 ilde 332 okulda 2 bin 717 kadın öğretmen ve yönetici ile bu anlamda anket uygulaması gerçekleştirildi.

Öğretmenlik mesleğinin kadınlara avantaj sağladığını, katılımcılara göre ’kadın olmak öğretmenlik mesleğine bir takım artı değerler katıyor’ diyerek durumun kayıt altına alındığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

Yalçın, araştırma kapsamında katılımcıların “işe ilişkin zorlayıcı faktörler” olarak belirttiği başlıkların ise yüzde 81 öğrenci disiplinsizliği, yüzde 77 ders dışı iş yükü, yüzde 77 maaş seviyesi, yüzde 67 veli ve ilgisizliği veya baskısı ve yüzde 63 ortalama sınıf mevcudu olduğunu söyledi.

Araştırmaya göre kadın öğretmenlerin yüzde 71’inin yönetici olmak istemediğini belirten Yalçın, “Yönetici olmaları ile aile sorumluluklarını yerine getirmede zorlanıyorlar. İş, aile uyumu arasında sorun oluyor. İş yükünün fazla olması yine yönetici olmayı istememeyi etkileyen faktörler. Kadınlar öğretmenlik mesleğini seviyorlar. ’Bugün yeniden meslek seçme aşamasında olsan öğretmenlik mesleğini seçer misin?’ sorusuna yüzde 68’i ’yine öğretmenlik mesleğini seçerim’ demiştir” ifadelerini kullandı.

Rapordaki öneriler kısmından da paylaşımlarda bulunan Yalçın, küçük yaş grubunda çocukları olan kadın öğretmenler için kreş, daha büyük yaş grubu için etüt imkanlarının yaygınlaştırılmasını, kadın öğretmenlerin doğum sonrasında kullandıkları raporların azaltılması için ücretli doğum izni sürelerinin uzatılması, ders dışı yükünün azaltılması gerektiğini aktardı.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın ise, öğretmenin eğitimin başlangıcındaki çoğu çocuk için “anne” ile özdeş tutulması ve yeni neslin geleceğe hazırlanması açısından son derece önemli olduğunu vurgulayarak, bu anlamda kadının anaç, şefkatli ve özverili tavrı ile empati yeteneğinin öğretmenlik mesleğine artı değer kattığını belirtti.

Kadın öğretmenlerin çalışma hayatında karşı karşıya kaldıkları sorunları, iş, aile yaşamının uyumlaştırılmasına yönelik talepleri ve yönetici olma eğilimlerinin düzenli olarak izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Aydın, “Bu anlamda çalışma ve aile yaşamının değişen dinamiklerine göre uygulanan politikalara ilişkin etki analizleri yapılmalı ve elde edilecek sonuçlara göre politika yelpazesi çeşitlendirilmelidir. Eğitim sektöründe kadın öğretmenlerin sayısının gelecek dönemde de sürekli artacağı öngörüldüğünde, kadın öğretmenlerin taleplerine cevap vermeyen politikaların ihtiyaçlara uygun şekilde revize edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca kadın öğretmenlerin iş, aile uyumunu artırmaya ve çalışma hayatında karşılaştıkları sorunları çözmeye yönelik başarılı politika ve uygulamalar küresel düzeyde de izlenmelidir” dedi.

Kaynak: İHA