ASO 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı İşyeri' Belgesi Alan İlk Kurum Oldu

Ankara Sanayi Odası (ASO), ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı İşyeri’ belgesi alan ilk kurum oldu. ASO Başkanı Nurettin Özdebir, “Ben kişisel olarak kadına pozitif ayrımcılığa her zaman karşı çıktım. Çünkü kadınlarımızın buna ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Erkeklerle aynı koşullara sahip olduklarında kadınlarımızın neler yapabileceklerini yakından biliyor ve görüyorum” dedi.

ASO 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı İşyeri' Belgesi Alan İlk Kurum Oldu
Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) tarafından gerçekleştirilen eğitim programına katılan ASO, Türkiye’de ilk defa ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı İşyeri’ belgesi almaya hak kazanan kurum oldu. TOBB ve KAİSDER tarafından içeriği oluşturulan ve çeşitli üniversitelerde görev yapan akademisyenler tarafından verilen tam günlük eğitim kapsamında ASO çalışanlarına ‘Ayrımcılık’ , ‘Ayrımcılık Türleri’, ‘Cinsiyete Dayalı Ayrımcılık’, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mümkün Mü?’, ‘İş Yerinde Ayrımcılık’, ‘Ayrımcılığın Tarihsel Değişimi’, ‘Şiddet Türleri’, ‘Mevzuatta Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’, ‘Yasal Haklarımız’, ‘İyi Örnekler’ başlıkları altında eğitimler verildi.

ASO Başkanı Nurettin Özdebir, belgeyi düzenlenen törenle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve KAİSDER Başkanı Göknur Atalay’dan aldı.

“Türkiye’de işveren kadınların oranının yüzde 8 olduğu ifade edilmekte”

ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Türk kadınının ekonomik, sosyal ve siyasal hayata yeterince katılamadığına değinerek, “Nüfusta eşitlik varken istihdama katılma oranı erkeklerde yüzde 72, kadınlarda ise yüzde 34 civarındadır. Oysa Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama kadın istihdamı yüzde 60, dünya ortalaması ise yüzde 50’ler civarındadır. Eğitim durumuna göre işgücüne katılım oranı incelendiğinde kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görülmektedir. Türkiye’de işveren kadınların oranının ise yüzde 8 olduğu ifade edilmektedir. Bu da Avrupa Birliği’nin yüzde 27’lik oranının oldukça altında olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan cinsiyet eşitsizliği endekslerinde de ülkemiz maalesef alt sıralarda yer almaktadır” diye konuştu.



“Kadınların toplum içindeki rolleri eş, anne olmak ve ev işleriyle sınırlandırmaktadır”

Dünyanın birçok ülkesinde kadına bakışta önemli sorunlar bulunduğuna değinen Özdebir, “Türkiye’de sosyal ve ekonomik hayatta kadınların dezavantajlı olmasının ve eşit olmayan uygulamalara maruz kalmasının nedenlerinden biri de toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümü ve bu iş bölümüne bağlı olarak ortaya çıkan toplumsal cinsiyet rolleridir. Kadınların toplum içindeki rolleri aile merkezli olmakta; eş, anne olmak ve ev işleriyle önemli ölçüde sınırlandırılmaktadır. Bunun için de kadınlara eğitim, işgücüne katılım, çalışma koşulları bakımından fırsat eşitliği sağlamak, kadınların istihdam edilebilirliğini artırmak, kadın girişimciliğini teşvik etmek gerektiğini düşünüyoruz” dedi.



“Kadınlarımızın neler yapabileceklerini yakından biliyor ve görüyorum”

ASO’nun tüm çalışanlarının söz konusu eğitime katıldığının altını çizen Özdebir, “Ben ve Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarım da bu eğitimde yer aldık. Bu arada birtakım bilgilerimizi de güncelleme fırsatı bulduk. Eğitimin yanı sıra bazı kriterlere de bakarak bu belgeyi almaya hak kazandık. Aslına bakarsanız ASO olarak eşitlikçi kurumsal altyapımız, eğitimli çalışanlarımız, kalite ve akreditasyon belgelerimizle bu eğitimlere ihtiyacımızın olmadığını düşünenler de oldu. Ama biz Yönetim Kurulu olarak böyle düşünmedik. Konunun önemine dikkat çekmek, toplumda bir farkındalık oluşturmak, diğer kurumlara örnek olmak için bu eğitimleri almayı kabul ettik ve bunu oldukça da önemsedik. Ben kişisel olarak kadına pozitif ayrımcılığa her zaman karşı çıktım. Çünkü kadınlarımızın buna ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Erkeklerle aynı koşullara sahip olduklarında kadınlarımızın neler yapabileceklerini yakından biliyor ve görüyorum” ifadelerini kullandı.

“Amacımız İSO standardı gibi belge haline gelmek”

KAİSDER Başkanı Göknur Atalay ise, ASO bünyesinde yüzde 50 kadın çalışan olduğuna dikkat çekerek, bu konuda ASO’nun öncü bir kuruluş olduğunu söyledi.

Atalay, “Kadınlarımızı çok güzel sözlerle güzel bir yere koydunuz. Kadının cinsiyetinin önemsenmediği, iş verimliliğinin önemsendiği bir Türkiye arzusuyla bu eğitimleri verip, iş yerlerimizi sertifikalandırmak istiyoruz. Amacımız Türkiye genelinde İSO standardı gibi belge haline gelmesi ve iş yerlerimizin bu belgeyi ciddiyete almasıdır. Ne kadar güzel ki buna öncülüğü ASO yaptı. ASO, bünyesinde yüzde 50 kadın istihdamı sağlayan, yöneticinin çoğu kadın olan bir kuruluş. Bu konuda ASO Başkanına teşekkür ediyorum. Sanayi Odası büyük bir öncülük yaptı. Bu eğitim sonucunda umarım Sanayi Odasında kadına daha da güzel pozisyonlar sağlanacaktır. Kadının iş yerinde duyarlılığı, ev yönetimindeki hassasiyeti, ikna kabiliyeti hepimizce bilinendir. Bunun iş ortamında da artıya dönüştürülmesi, kadının çoklu düşünebilme yeteneği her zaman olumlu dönüş yapacaktır” dedi.

Kaynak: İHA