Kartal'daki Çöken Bina Davasında Sanıkların Adli Kontrol Tedbirlerinin Kaldırılması Talepleri Reddedildi

Müşteki Erkan Balta: 'Yıkılan binada vefat eden Volkan Balta isimli kardeşimden dolayı davaya katılıyorum. Kardeşim yıkılan binada oturmamaktadır. Kendisi o gün tesadüfen giriş katta bulunan dükkanın camını değiştirirken bina yıkılmış ve altında kalmıştır. Sanıklardan ölen kardeşim adına şikayetçiyim'

Kartal'da 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin yaralı kurtarıldığı Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin biri tutuklu 3 sanığın, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan on beşer yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın 5. duruşması tamamlandı.

Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Uğur Mısırlıoğlu, Arzu Baran ve Suzan Çayır ile avukatları katıldı. Duruşmada, müştekiler de hazır bulundu.

Duruşmada beyanı alınan müşteki Erkan Balta, "Yıkılan binada vefat eden Volkan Balta isimli kardeşimden dolayı davaya katılıyorum. Kardeşim yıkılan binada oturmamaktadır. Kendisi o gün tesadüfen giriş katta bulunan dükkanın camını değiştirirken bina yıkılmış ve altında kalmıştır. Sanıklardan ölen kardeşim adına şikayetçiyim." dedi.

Tanık olarak dinlenen Emine Öksüz de 3,5 yıl önce çöken Yeşilyurt Apartmanı'nın zemin katında bulunan tekstil atölyesinde işçi olarak çalıştığını anlatarak, "Bir gün öğlen yemeğinde orada çalışan bir kız çocuğu bana 'burada bir kolon kesmişler' dedi. Ben bir hafta etkisinde kaldım. 2 ay sonra kendi isteğimle oradan ayrıldım. Sonra da binanın yıkıldığını öğrendim. Enkaz bölgesine gittim. Çevrede bulunan vatandaşlar kolon kesildiğinden bahsediyordu. O bayanın söyledikleri aklıma geldi. Üzüldüm." diye konuştu.

Bir kısım müşteki ailelerin avukatı Ferda Aksu'nun sanıklar Uğur Mısırlıoğlu ile Arzu Baran'ın yanında sigortalı çalışıp çalışmadığını sorması üzerine sanık Suzan Çayır, Arzu Baran'ın sürveyan olarak imza attığı dönemde yanında sigortalı olmadığını, daha sonra 20 gün kadar sigortalı çalıştığını, diğer sanık Uğur Mısırlıoğlu'nun ise sigortalı olarak çalıştığını söyledi.

Kendisinin mimari ve tasarımı yapan kişi olduğunu anlatan sanık Suzan Çayır, "Ben mimari projeyi belediyeye verdiğimde sanıkların yanımda sigortalı olarak çalışıp çalışmadığını hatırlamıyorum. Sürveyan ve teknik uygulama sorumlusu kişinin kendi isteği ile olur. Kişinin kendi kayıtlı olduğu odadan aldığı belge ile olur. Benim bu sanıkları yönlendirip talimat vermem söz konusu değildir. Binanın yapım aşamasında bilmem. Mimari projesini çizip belediyeye verdikten sonra herhangi bir sorumluluğum yoktur. Ondan sonra kontrol yükümlülüğüm yoktur." şeklinde konuştu.

Sanık Suzan Çayır söz konusu mimarlık ofisini 1990 yılında kurduğunu anlatarak, "Sanık Uğur Mısırlıoğlu gibi sigortalı çalışan eleman veya kişiler teknik uygulama sorumlusu olabilirler. Yeşilyurt Apartmanı'na konu projede serbest mimarlık hizmetlerinde büro tescil belgesine sahip olan kişi benim. Mimarlar Odasından tescil almadan çizim yapamam. Mimarlık projesinin çizimi için Hikmet Yeşilyurt ile ben anlaşmıştım. Bu apartmanın projesinin belediye tarafından onaylanmasından sonra Hikmet Yeşilyurt ile bir daha görüşmedim. Yeşilyurt Apartmanı'nın yanındaki Yunus Apartmanı'nın mimari projesini de ben çizdim." dedi.

- Adli kontrol kararlarının kaldırılması talebi reddedildi

Sanık Uğur Mısırlıoğlu'nun avukatı Coşkun Atılgan da Yeşilyurt Apartmanı'nın yapılışından yıkılışına kadar esaslı değişikliklere uğradığını savunarak, "Bunun sorumlusu da müvekkilim değildir. Müvekkilim hakkındaki haftada bir imza atma şeklindeki adli kontrol kararının ayda bire çıkarılmasını talep ediyoruz." diye konuştu.

Sanık Suzan Çayır'ın avukatı İzzet Belek de müvekkilinin rahatsızlığının çok ağır olduğunu, bu nedenle duruşmalardan vareste tutulmasını ve hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasını talep etti.

Sanık Arzu Keleş Baran'ın avukatı Emrah Baran da müvekkili hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasını istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması ve haftada bir imza tedbirinin ayda bire çıkarılması yönündeki talepleri reddetti.

Sanık Arzu Keleş Baran'ın imza ve yazı örneklerinin incelenmesi için dosyanın gönderildiği Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden dönüşünün beklenmesine karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

- 21 kişi hayatını kaybetmişti

Kartal Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokağı'ndaki Yeşilyurt Apartmanı'nın 6 Şubat saat 15.59 sıralarında çökmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi de yaralı kurtarılmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, yapı iznine göre 7 katlı olan ancak 9 katlı yapılan Yeşilyurt Apartmanı'nın bina inşaatında kullanılan beton kalitesinin projede öngörülen beton sınıfını karşılamadığı, kullanılan betonun TS standartlarında belirtilen kriterlere uygun olmadığı belirtiliyor.

İddianamede, binada kullanılan malzemelerin standartlara uygun olmadığı, beton kalitesinin düşük olduğu, deniz kumu kullanılması nedeniyle demirlerin korozyona uğradığı, kötü malzeme kullanımı ve inşaatın projesine aykırı olarak tamamlanması ile de taşıyıcı sisteme fazlasıyla yük bindiği ve tüm bu olumsuzlukların bir araya gelmesiyle binanın çöktüğü kaydediliyor.

Binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ile yapı ruhsatının "mesuliyet alan" bölümünde sürveyan olarak görev yapan Arzu Keleş Baran'ın, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediği savunulan iddianamede, sanıkların ikişer yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA