OSM'de 'Bir Yaşam Biçimi Olarak Tasavvuf' İsimli Söyleşi Gerçekleştirdi

Büyükşehir Belediyesi Ocak Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Bir Yaşam Biçimi Olarak Tasavvuf’ isimli söyleşi ile devam etti.

OSM'de 'Bir Yaşam Biçimi Olarak Tasavvuf' İsimli Söyleşi Gerçekleştirdi
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ocak Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Bir Yaşam Biçimi Olarak Tasavvuf’ isimli söyleşi ile devam etti. Doç. Dr. Sezai Küçük’ün konuşmacı olarak katıldığı söyleşi programı Ofis Sanat Merkezi’nde gerçekleşti ve programa çok sayıda sanatsever katıldı.

Söyleşide konuşan Doç. Dr. Sezai Küçük, “Dünyanın neresine gidersek gidelim insanın bir gidişatı vardır fakat yaşadığımız çağ yaşam biçimi hususunda hercümerç olmuş bir çağdır. Uzaktan yakından fark etmeksizin dünyanın her bir köşesinde insanlar artık birbirlerinin kültürlerine inançlarına aşina ve birbirlerini az çok tanıyorlar. Bazen yaşam tarzı, hatta ve hatta bazen inançlar bile birbirinden seçilmez hale gelmiş durumda. Dolayısı ile bizler bir inanca mensup insanlar olarak, acaba bu yaşam tarzının birbirine girdiği bu dünyada nasıl bir üslubu tercih edersek mutlu mesut oluruz ya da bu yaşamış olduğumuz dünyanın içinde bir tasavvufi yol tercih edilirse, huzur mutluluk ve benzer birçok hasletlere ulaşabilir miyiz diye düşünmeliyiz” dedi.

İnsanlar tarihin neresinde veya hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın bir yaşam biçimi içerisinde olduğunu ifade eden Doç. Dr. Küçük, “Kimse başıboş, anlamsız veya her gün ayrı bir tarzda hayat süremez. Mutlaka kendine göre idealleri ve tercihleri vardır. Geriye dönüp bakınca Mekke’de Hz. Peygamber gelmeden önce bir yaşam tarzı vardı. Hakkın ve adaletin olmadığı, güçlünün haklı olduğu bir hayat vardı. Sonra ilahi bir el dokundu. İlahi bir dokunuşla yaşam şekli değişmeye başladı.

Bu değişimle beraber cahiliye dönemi değişerek asr-ı saadet dediğimiz dönem başladı.

Bu da hayattaki değişimin en güzel örneklerinden bir tanesidir” diye konuştu.

Tercihin insanın kendisine kaldığını belirten Doç. Dr. Sezai Küçük, “Eğer kendi gönlüne sahip olabiliyorsan kesen dolu olsun önemli değil. Eğer cüzdanının dolu olması seni sen olmaktan alıp götürüyorsa o zaman kesene de kasana da dikkat et. Mesela İbrahim Ethem’den bahsedilir, İbrahim Ethem bu hususta tacını tahtını terk eden bir örnektir. Fakat İbrahim Ethem tacı tahtı terk etti ama ilahi bir taht ve taç ile mükâfatlandırıldı. Önemli olan bu süreci iyi takip etmektir yoksa herkese ilahi bir taht ve taç verilmez. Gözü arkada kalan bir adama taht ve taç terk ettirilmez, elinden alınmaz” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA