Hizan Fındığı İlk Hasadını Verdi

Bitlis’in Hizan ilçesinde yetişen ve yıllık 700-750 ton arasında rekoltesi bulunan fındık hasadına başlandı.

Hizan Fındığı İlk Hasadını Verdi
Tadı, yağ oranı ve kalın kabuğu ile Karadeniz fındığına rakip olan Hizan fındığı iç piyasada tüketiliyor. Hizan ilçesine bağlı 15 ayrı köyde yetiştirilen fındıklar Güneydoğu Anadolu ile Doğu Anadolu illerinde pazarlanıyor.

Hizan’a bağlı köylerde 8 dekarlık alanda yetiştirilen fındıklar köylüler tarafından toplanarak ayrıştırılıyor. Daha sonra kurutulan fındıklar piyasada 20-25 TL arasında satışa sunuluyor. Yıllık ortalama 3 milyon TL gelir elde etiklerini ifade eden köylüler, bu yıl ki rekolteden de memnun olduklarını belirttiler. Sabahın erken saatlerinde fındık bahçelerine giden köylüler, hep birlikte fındık hasat ediyorlar. Fındık ağaçlarının boylarının uzun olması nedeniyle uzun sırıklar kullanılıyor. Bu sırıklarla ağaçları aşağı çeken köylüler, hep birlikte ağaçtaki fındıkları topluyorlar. Hasat döneminin Ağustos ayının son haftasından itibaren başladığını, Eylül ayının ortalarına kadar devam ettiğini belirten Yaylacık Köyü Sarıbal Mezrasından Resul Bartu, üretilen fındıkların iç piyasada tüketildiğini ifade ederek, “Fındık hasadı Ağustos ayının son haftasında başlanıp, Eylül ayının sonun kadar devam ediyor. Toplamda kişi başı 1 ile 3 ton arası fındık elde ediyor. İç piyasaya satıyoruz. Diyarbakır, Batman, Van, Siirt illerine gönderiyoruz. Üretimimiz bu bölgeye ancak yetebiliyor. Talep çok olduğu için yetiştiremiyoruz” dedi.

Yıllık 700-750 ton civarında üretilen fındığın ilçe ekonomisine yıllık yaklaşık 3 milyon TL katkı sunduğunu dile getiren Bartu, “Hizan fındığını hem esnafa hem de sipariş üzerine gönderiyoruz. Kilosu 20-25 TL arasındadır. Hizan fındığının, Karadeniz fındığından farkı biraz daha iri, kabuğu kalın, daha yağlı olmasıdır. Lezzeti Gaziantep ve Siirt fıstığından farksızdır. Güzel bir tadı var. Yaklaşık 15 köyde 8 dekar alanda yıllık 700-750 ton elde ediyoruz. İlçe ekonomisine katkısı yaklaşık 3 milyon TL’dir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sadece burada yetişiyor. Her iki bölgenin iklimine sahip olmasından dolayı Allah’ın bize verdiği bir nimettir. Haneye göre işçi sayısı değişiyor. Dışarıdan da mevsimlik işçi getiriyoruz. İşçiliği zor olsa da severek topluyoruz. Yaylada şenlik yapar gibi çalışıyoruz. Satarken de sıkıntı yaşamıyoruz. Talep çok olduğu için yetiştiremiyoruz. Verimler yıllara göre değişiyor. Bu yıl çok güzel bir verim aldık" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA