Bakan Soylu'dan önemli açıklamalar

Katıldığı canlı yayında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kayıt dışı Suriyelilerin kayıtlı oldukları illere geri dönmeleri için verilen sürenin tamamlanmasına ilişkin, "Şimdi biz İstanbul'da ne yapıyoruz? 20'sine kadar sayın valimiz İstanbul'da kayıtlı olmayan Suriyeli kardeşlerimizin bulundukları illere kayıtlı bir şekilde gitmeleri gerektiğini söylemişti. Süre bitti ve biz bunu 30 Ekim'e kadar uzattık" ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu'dan önemli açıklamalar
Bakan Soylu'dan önemli açıklamalar
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Habertürk'te yayınlanan Türkiye'nin Nabzı programına konuk oldu. Programda soruları cevaplayan Bakan Soylu Türkiye gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. 

Mardin, Van ve Diyarbakır büyükşehir belediyelerine kayyım atama kararına ilişkin, alınan kararın siyasi bir karar olmadığını, hukuk çerçevesi içinde alınan idari bir karar olduğunu kaydetti. 'Terör örgütü belediyeleri kendine hizmet eden bir merkez haline getirecek, oradan kendine finansal, insani ve lojistik gibi kaynaklar gerçekleştirmeye çalışacak. Devlet bunu görecek, mahkemeler bu konuda dava açacak. Biz ne yapmalıyız? İki gündür Türkiye bunu tartışıyor.' diyen Soylu, 3 belediye başkanı hakkında terör örgütüne yardım etmek, terör propagandası yapmak ve üye olmaktan soruşturma ve kovuşturma olduğunu dile getirdi.

Soylu, 'Bir tanesi çıkıp da 'ben terör örgütünün üyesi değilim' dedi mi? Hiçbirinden bir ses çıkmadı hala, çıkamaz da... Polisi öldüren teröristin mezarını ziyaret ediyor. Bu bir kamu görevlisi. Anayasanın 127. Maddesinin bize verdiği yetkiyle, terör örgütüyle bağlantısını gördüğümüz zaman bununla ilgili suç duyurusu yaparız. Bana, 'bir tehdit görüyorsan bunu şu çerçeve içinde açığa alabilirsin' diyor. Terörle iltisakını bulup, aldığınız andan itibaren oradaki yapı tamamen sizin geçici bir başkanvekili atamanızı getiriyor. Bir vali, kaymakam veya dışarıdan da birini atayabilirsiniz.' değerlendirmesini yaptı.

Mahkemeler tamamlanıp, belediye başkanları ceza alırsa yeniden seçimlerin yapılacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

'Adam aldı parayı aktardı dağa, bunun sorumlusu ben olmayacak mıyım, bana sormayacak mı bu millet, 'sen ne iş yapıyorsun, biz sizi niye getirdik?' demeyecek mi? Bütün bunlara sessiz mi kalalım? Ahmet Türk içeriden niçin çıktı? Sağlık sebebiyle çıkan bir kişi adalet yürüyüşüne katıldı sonra partisinin belediye başkanı oldu. Göz mü yummalıyız? İçeriden sağlık sebepleri üzerinden hile yaparak çıktı. Diyarbakır manevi kültürümüzün en güçlü vilayetidir. Şimdi Diyarbakır'da sahabeler var. İki tane peygamber var. Böyle bir şehirde sahabe ismini çıkaracaksın, bir terörist ismini koyacaksınız. Biz de yönetme yetkisini vatandaşın verdiği biri olarak, 'tamam siz bunları yapabilirsiniz' mi diyelim? Biz bu gece Türkiye'nin önemli bir merkezine giden bombayı Şanlıurfa'dan çıkarken yakaladık. Bundan tam bir hafta önce onun tam 4 katı büyüklüğündeki bir bombayı daha yakaladık. Yılbaşından bu güne kadar 160 önemli olayı engelledi bizimkiler. Bunlardan bir tanesi gerçekleşmiş olsaydı uluslararası problem haline gelecekti. Biz neyle karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz, bu insanlar bu iklimi oluşturuyor. Diyarbakır, Vanlı ve Mardinli kardeşlerimiz, 'biz bunların ne yaptıklarını biliyoruz, bunların yönetme kabiliyeti yok, hizmeti ilk kez bu kayyımlarla yaşadık' diyorlar. Bunu oradaki vatandaş söylüyor.'

'İki günden bu yana 'siz PKK ile berabersiniz' diyoruz. Bir tanesi de çıkıp 'hayır' demiyor. HDP, bugün PKK'nın söylediği çizginin bir milim dışına çıkamayacak bir kabiliyete sahiptir. Bunu bu kadar açık söylüyorum.' diyen Süleyman Soylu, şunları söyledi:

'HDP'nin kapatılıp kapatılmaması yargının kararıdır. Iğdır belediye başkanını niçin görevden almadık? Eğer suçu yoksa almıyoruz, niye alalım? Biz kanuna kurala, yaptığı işlere ve karşı karşıya kaldığı soruşturmalara bakıyoruz. AK Partili belediye bir başka işle karşı karşıya olduğu zaman aldık. İçişleri Bakanlığım döneminde bir kaç AK Partili belediyeyi de aldım, bir kaç CHP'li ve MHP'li belediyeyi de aldık. MHP'den hiç bir itiraz gelmedi, 'bu adamı neden aldınız?' denmedi. Burası demokratik, hukuk devletidir. Seçilmiş diye hukuk kurallarını kimse istismar edemez. Hepimiz hukuk içinde kalmak zorundayız. Hukuktan başka sığınacağımız liman yoktur.'

'BU GECE ŞANLIURDA'DA BOMBA YAKALADIK'


Bakan Soylu, Türkiye'nin önemli kentine giden bombayı yakalandıklarını söyleyerek, “Biz bu gece Türkiye'nin önemli bir merkezine giden bombayı Şanlıurfa'da yakaladık, bundan bir hafta önce, onun dört katı büyüklüğünde bomba yakaladık. DEAŞ talimatı gruplarınızı küçülteceksiniz diyor. PKK talimat aynı, grupları küçülteceksiniz, vur kaç yapacaksınız, ekonomik turistik şehirlerin merkezinde eylem yapacaksınız. Biz bunlara imkan sağlarsak, iltisaklı irtibatlılarına imkan sağlarsak Türkiye'nin geçmiş dönemde yaşandığını tekrar yaşarız” dedi.

“BİZİM KIRSALDA BİTİRDİĞİMİZ MLKP İLE AMERİKALILAR GÖRÜŞTÜ”

Amerika'nın MLKP'yle görüştüğünü bildiklerini söyleyerek konuşmasını sürdüren Bakan Soylu, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün güçlüdür. ABD niçin orada? Çok yakın zamanda bundan 14 gün önce, Suriye'nin bir tarafında bizim kırsalda bitirdiğimiz MLKP ile Amerikalılar görüştü” diye konuştu.

'SÜREYİ 30 EKİM'E UZATTIK'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kayıt dışı Suriyelilerin kayıtlı oldukları illere geri dönmeleri için verilen sürenin tamamlanmasına ilişkin, 'Türkiye'nin insani politikası devam edecek. Güvenli bölgeler oluştukça gönüllü geri dönenler olacaktır. Suriyeliler özelinde söylüyorum. Bizim bunları sınırdışı etmemiz mümkün değildir. Kayıtsız hiçbir Suriyeliyi sınırdışı etmemiz mümkün değil. Kayıtsız Suriyelileri kamplara alıyor, kayıtlarını yapıp arzu ettikleri vilayetlere gönderiyoruz. Gönüllü geri dönüşler var. 100'ün üzerindeki ülke insanlarının aktığı bir yerden bahsediyoruz. Şimdi biz İstanbul'da ne yapıyoruz? 20'sine kadar sayın valimiz İstanbul'da kayıtlı olmayan Suriyeli kardeşlerimizin bulundukları illere kayıtlı bir şekilde gitmeleri gerektiğini söylemişti. Süre bitti ve biz bunu 30 Ekim'e kadar uzattık' ifadelerini kullandı. 

'SGK YAPMAYANLARA TARİHİN EN BÜYÜK CEZALARI GELİYOR'

Bakan Soylu şu şekilde devam etti: 

"Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda kendileri de gitmek istiyorlar. Onlara şöyle imkan tanıdık, sadece kayıtlı olduğumuz yere değil istediğimiz vilayete gidebilir miyiz dediler. Evet dedik. Bunu sağlıyoruz. Geçen yıl okullarda okuyan 2 bin 600 civarında öğrenciyi aileleriyle birlikte İstanbul'da bırakıyoruz. Biz 2 aylık rehberlik yapıyoruz. Diyeceğiz ki, siz bu insanları alıp, SGK'lı yapacaksınız. Yapmazsanız, 30 Ekim'den sonra tarihin en ağır cezalarıyla karşı karşıyasınız,bunu da kaldıramazsınız. İstanbul'un istihdam ve iş hayatına kaydolmuşlarsa bunları da tutacağız. Biz Arapçayı yasaklatmıyoruz. Bizim kuralımız var. Belli ölçülerde Arapça, belli ölçülerde Türkçe. Fatih'te yüzlerce tabela ve Arapça yanyana.Buna insanlar şöyle söylüyorlar, insanımızı siyasal olarak tahrik etmeye çalışıyorlar. Suriyeli kardeşlerimiz bizim aldığımız tedbirlere uyuyorlar. Bunu sonuna kadar yapacağız. Birtakım yerlerde kaçak esnaflık var. Vergi tabelası olmadan esnaflık.Bunların büyük bölümüne 'ya çalışacaksınız, ya da kapatacaksınız' dedik."