Memur Ve Memur Emeklilerinin Zam Pazarlığı Başladı (4)
Türkiye KamuSen Genel Başkanı Önder Kahveci: '2020 yılı için yüzde 10+10, 2021 için de yüzde 8+8 zam talep ediyoruz. Gelir dağılımının iyileşmesi, memur ve emeklilerin alım gücünün yükselmesi amacıyla da her yıl ayrıca yüzde 3 oranında refah payı artışı talep ediyoruz' KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz: 'Bizim önerimiz, kamu emekçilerinin asgari ücret tutarında ve asgari ücrete vergi dışı bırakılmasıdır. Asgari ücret oranında vergi dışına bırakıldığı takdirde yüzde 15 diliminin zaten üzerine çıkmamız mümkün değil'
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, "2020 yılı için yüzde 10+10, 2021 için de yüzde 8+8 zam talep ediyoruz. Gelir dağılımının iyileşmesi, memur ve emeklilerin alım gücünün yükselmesi amacıyla da her yıl ayrıca yüzde 3 oranında refah payı artışı talep ediyoruz." dedi.
Kahveci, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'ndaki 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmesinin ilk toplantısında, 20 milyon dolayındaki vatandaşın 2020 ve 2021 yıllarındaki geleceğini doğrudan etkileyen sürecin en verimli şekilde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Kamu çalışanlarının bütün olumsuzluklara rağmen fedakarlık gösterdiğinin altını çizen Kahveci, "Bu masa, sorunların çözülebileceği tek yerdir. Bunun için bu masanın en geniş katılımla ve demokratik ilkelere göre teşekkül ettirilmesi son derece önemlidir." diye konuştu.
Kahveci, toplu sözleşme görüşmelerine itiraz mekanizmasının ya da imza yetkisi meselesinin yeniden ele alınmasının zorunlu olduğunu ifade ederek, toplu sözleşme ile ilgili ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi gerektiğini savundu.
Ülkelerin önlerini daha iyi görebilmek için enflasyon hedeflemesi yapması ve konjonktürel dalgalanmalara bağlı olarak bu hedeflerin tutmamasının doğal olduğuna dikkati çeken Kahveci, "Tüm çalışanlara enflasyon hedefi doğrultusunda ücret artışı yaptıktan sonra, hedeflenen enflasyondan sapılması durumunda, çalışanlarını ve vatandaşlarını gerçekleşen enflasyon karşısında kaderiyle baş başa bırakması doğal değildir." ifadesini kullandı.
- "Yüzde 3 oranında refah payı artışı talep ediyoruz"
Kahveci, memur ve emeklilerin geçmiş yıllardan kaynaklı zararları olduğunu ileri sürerek, "Öncelikle net 600 lira olarak tespit ettiğimiz zararımızın taban aylığa yapılacak seyyanen artışla karşılanmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Taleplerini 10 bin 578 kamu görevlisi ile yaptıkları araştırma sonuçları ile belirlediklerine değinen Kahveci, şöyle devam etti:
"Bundan sonra ise 2020 yılı için yüzde 10+10, 2021 için de yüzde 8+8 zam talep ediyoruz. Gelir dağılımının iyileşmesi, memur ve emeklilerin alım gücünün yükselmesi amacıyla da her yıl ayrıca yüzde 3 oranında refah payı artışı talep ediyoruz. Enflasyon farkının ise TÜFE'nin maaşlara yapılan oransal artışların üzerine çıktığı aydan itibaren ödenmesini istiyoruz. Temel mali taleplerimiz, 2020 yılının tamamı için kümülatif yüzde 24,6 artış ve ocak ayından geçerli olacak şekilde taban aylığa seyyanen 600 TL net zam, 2021 yılının tamamında ise yüzde 20,14 zam olarak özetlenebilir."
- Vergi dışı bırakılma talebi
KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz ise kamu çalışanlarının daha önce belirlenen yoksulluk sınırının altında maaş almaması gerektiğini vurguladı.
Devletin kaynaklarını göz önünde bulundurarak taleplerini belirlediklerini aktaran Gürbüz, "Türkiye dünyanın 17'nci büyük ekonomisi ise biz kamu emekçileri, 3 milyon emeklisi ile bu toplumun nüfusunun dörtte biri olarak bundan payımızı istiyoruz." dedi.
Gürbüz, 3600 ek gösterge konusunda kamu çalışanlarının beklentisi olduğunu hatırlatarak, "Önerimizi şudur, tüm kamu emekçileri ek göstergeye sahip olmalı. Yani 15'e 1 başlayan hizmetlinin de ek göstergesi olmalı." diye konuştu.
Dört yıllık fakülte ve ön lisans mezunlarına da ek gösterge verilmesi gerektiğini savunan Gürbüz, kamu çalışanlarının vergi dilimine girmesi konusuna değinerek, "Bizim önerimiz, kamu emekçilerinin asgari ücret tutarında ve asgari ücrete vergi dışı bırakılmasıdır. Asgari ücret oranında vergi dışına bırakıldığı takdirde yüzde 15 diliminin zaten üzerine çıkmamız mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.
Gürbüz ayrıca, kamu çalışanlarına ve emeklilerine verilen ikramiyelerin sevindirici olduğuna işaret ederek, "Emeklilerin bin lira olan ikramiyesi yıllık enflasyon oranında veya buradaki toplu sözleşmede görüşeceğimiz oranlarda artırılmalıdır." dedi.
- Sendikacılar tartıştı
Öte yandan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Reşat Moralı Salonundaki 5'inci Dönem Toplu Sözleşmesi başlamadan önce sendikacılar arasında tartışma çıktı.
KESK Genel Sekreteri Gürbüz, Bakanlık önünde basın açıklaması yapmak isteyen arkadaşlarına polisin müdahale etmesine ve bu sırada bazılarının gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Büro Memur-Sen Genel Başkan Metin Yılancı, Gürbüz'e konuşmasını salon dışında yapması gerektiğini savunarak karşı çıktı.
Tartışmaya diğer sendika temsilcilerinin de katılması üzerine salonda kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Devlet Personel Başkan Yardımcısı Erdal Aydın ve Bakanlık çalışanlarının araya girmesiyle tartışma son buldu.
KESK Genel Sekreteri Gürbüz'ün toplantıdaki konuşmasında da polisin müdahalesini eleştirmesi üzerine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk araya girdi.
Bakan Selçuk, "Olayları doğru anlatalım, güzergah sıkıntısı oldu. Görüşmemizin çerçevesi bu değil. Ama kurallar çerçevesinde tüm basın açıklamasına açığız." şeklinde konuştu.
(Bitti)
Kaynak: AA
Kahveci, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'ndaki 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmesinin ilk toplantısında, 20 milyon dolayındaki vatandaşın 2020 ve 2021 yıllarındaki geleceğini doğrudan etkileyen sürecin en verimli şekilde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Kamu çalışanlarının bütün olumsuzluklara rağmen fedakarlık gösterdiğinin altını çizen Kahveci, "Bu masa, sorunların çözülebileceği tek yerdir. Bunun için bu masanın en geniş katılımla ve demokratik ilkelere göre teşekkül ettirilmesi son derece önemlidir." diye konuştu.
Kahveci, toplu sözleşme görüşmelerine itiraz mekanizmasının ya da imza yetkisi meselesinin yeniden ele alınmasının zorunlu olduğunu ifade ederek, toplu sözleşme ile ilgili ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi gerektiğini savundu.
Ülkelerin önlerini daha iyi görebilmek için enflasyon hedeflemesi yapması ve konjonktürel dalgalanmalara bağlı olarak bu hedeflerin tutmamasının doğal olduğuna dikkati çeken Kahveci, "Tüm çalışanlara enflasyon hedefi doğrultusunda ücret artışı yaptıktan sonra, hedeflenen enflasyondan sapılması durumunda, çalışanlarını ve vatandaşlarını gerçekleşen enflasyon karşısında kaderiyle baş başa bırakması doğal değildir." ifadesini kullandı.
- "Yüzde 3 oranında refah payı artışı talep ediyoruz"
Kahveci, memur ve emeklilerin geçmiş yıllardan kaynaklı zararları olduğunu ileri sürerek, "Öncelikle net 600 lira olarak tespit ettiğimiz zararımızın taban aylığa yapılacak seyyanen artışla karşılanmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Taleplerini 10 bin 578 kamu görevlisi ile yaptıkları araştırma sonuçları ile belirlediklerine değinen Kahveci, şöyle devam etti:
"Bundan sonra ise 2020 yılı için yüzde 10+10, 2021 için de yüzde 8+8 zam talep ediyoruz. Gelir dağılımının iyileşmesi, memur ve emeklilerin alım gücünün yükselmesi amacıyla da her yıl ayrıca yüzde 3 oranında refah payı artışı talep ediyoruz. Enflasyon farkının ise TÜFE'nin maaşlara yapılan oransal artışların üzerine çıktığı aydan itibaren ödenmesini istiyoruz. Temel mali taleplerimiz, 2020 yılının tamamı için kümülatif yüzde 24,6 artış ve ocak ayından geçerli olacak şekilde taban aylığa seyyanen 600 TL net zam, 2021 yılının tamamında ise yüzde 20,14 zam olarak özetlenebilir."
- Vergi dışı bırakılma talebi
KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz ise kamu çalışanlarının daha önce belirlenen yoksulluk sınırının altında maaş almaması gerektiğini vurguladı.
Devletin kaynaklarını göz önünde bulundurarak taleplerini belirlediklerini aktaran Gürbüz, "Türkiye dünyanın 17'nci büyük ekonomisi ise biz kamu emekçileri, 3 milyon emeklisi ile bu toplumun nüfusunun dörtte biri olarak bundan payımızı istiyoruz." dedi.
Gürbüz, 3600 ek gösterge konusunda kamu çalışanlarının beklentisi olduğunu hatırlatarak, "Önerimizi şudur, tüm kamu emekçileri ek göstergeye sahip olmalı. Yani 15'e 1 başlayan hizmetlinin de ek göstergesi olmalı." diye konuştu.
Dört yıllık fakülte ve ön lisans mezunlarına da ek gösterge verilmesi gerektiğini savunan Gürbüz, kamu çalışanlarının vergi dilimine girmesi konusuna değinerek, "Bizim önerimiz, kamu emekçilerinin asgari ücret tutarında ve asgari ücrete vergi dışı bırakılmasıdır. Asgari ücret oranında vergi dışına bırakıldığı takdirde yüzde 15 diliminin zaten üzerine çıkmamız mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.
Gürbüz ayrıca, kamu çalışanlarına ve emeklilerine verilen ikramiyelerin sevindirici olduğuna işaret ederek, "Emeklilerin bin lira olan ikramiyesi yıllık enflasyon oranında veya buradaki toplu sözleşmede görüşeceğimiz oranlarda artırılmalıdır." dedi.
- Sendikacılar tartıştı
Öte yandan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Reşat Moralı Salonundaki 5'inci Dönem Toplu Sözleşmesi başlamadan önce sendikacılar arasında tartışma çıktı.
KESK Genel Sekreteri Gürbüz, Bakanlık önünde basın açıklaması yapmak isteyen arkadaşlarına polisin müdahale etmesine ve bu sırada bazılarının gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Büro Memur-Sen Genel Başkan Metin Yılancı, Gürbüz'e konuşmasını salon dışında yapması gerektiğini savunarak karşı çıktı.
Tartışmaya diğer sendika temsilcilerinin de katılması üzerine salonda kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Devlet Personel Başkan Yardımcısı Erdal Aydın ve Bakanlık çalışanlarının araya girmesiyle tartışma son buldu.
KESK Genel Sekreteri Gürbüz'ün toplantıdaki konuşmasında da polisin müdahalesini eleştirmesi üzerine Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk araya girdi.
Bakan Selçuk, "Olayları doğru anlatalım, güzergah sıkıntısı oldu. Görüşmemizin çerçevesi bu değil. Ama kurallar çerçevesinde tüm basın açıklamasına açığız." şeklinde konuştu.
(Bitti)