Hakimin Avukat Tavsiyesi Etik Bulunmadı
Yargı Etiği Kurulu, hakimin, tanıdıklarına avukat tavsiye etmesinin etik değerlere aykırı olduğu sonucuna vardı Karardan: 'Hakimin avukat tavsiyesinde bulunması, her koşulda, hakimin dürüstlük ve tarafsızlık görüntüsünde, mesleğe yaraşırlık bakımından sorunlar oluşturacaktır'.
KEMAL KARADAĞ - AYLİN SIRIKLI DAL - Yargı Etiği Kurulu, hakimin, avukat tavsiye etmesinin etik değerlere aykırı olduğuna hükmetti.
Yargıtayda yürütülen Yargı Etiği Reformu çalışmaları kapsamında, geçen yıl kurulan Yargı Etiği Kurulu, hakimlerin davranışlarının etik olup olmadığı konusunda karar vermeyi sürdürüyor.
Alınan bilgiye göre, Yargı Etiği Kuruluna başvuran tetkik hakimi, bir davada taraf olan arkadaşının kendisinden avukat tavsiye etmesini istediğini belirterek, bunun yargı etiği ilkelerine uygun olup olmadığı konusunda tavsiye talep etti.
Kurul, hakimin, yakın arkadaşı olduğu davanın taraflarından birine avukat tavsiye etmesinin uygun olmadığına, tavsiye edilen avukatın hakimin tanıdığı bir kişi olup olmamasının da önem taşımadığına karar verdi.
Kurulun bağlayıcı olmayan tavsiye niteliğindeki kararında, Yargıtay Etik İlkelerinin, "Hakim, yargı makamının itibarını, kendisine, aile fertlerinden birisine veya başka bir kimseye özel çıkar sağlamak üzere kullanmaz" hükmü hatırlatılarak, avukat tavsiye edilmesinin, aynı zamanda bir avukata referans olmak anlamına gelebileceği ifade edildi.
Yargıtay Etik İlkelerinin, "Hakim, davanın taraflarına menfaat karşılığı olmasa bile danışmanlık yapmaz" hükmüne işaret edilen kararda, avukat tavsiye edilmesinin de bu kapsamda değerlendirilebileceği belirtildi.
- "Mesleğe yaraşırlık bakımından sorunlar oluşturacaktır"
Kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Hakimin, uyuşmazlığın taraflarından birine avukat tavsiye etmesinin, onun dürüstlüğü, tarafsızlığı ve yetkinliği konusunda tereddütler oluşturacağı açıktır. Söz konusu tavsiye, hakimin tavsiye ettiği avukatla özel bir menfaat ilişkisi olduğu şeklinde de yorumlanabilir. Ayrıca, davanın olumlu ya da olumsuz sonuçlanması hallerinde, hakimintavsiyesindeki isabetin veya isabetsizliğin, davanın tarafları, toplum, tavsiye edilen avukat ile diğer tarafın vekili tarafından nasıl yorumlanabileceği ve algılanabileceği dikkate alınmalıdır. Bu nedenle hakimin avukat tavsiyesinde bulunması, her koşulda, hakimin dürüstlük ve tarafsızlık görüntüsünde, mesleğe yaraşırlık bakımından sorunlar oluşturacaktır."
Hakimin, tavsiye ettiği avukatın başarısının ya da başarısızlığının sonuçlarından etkilenebilecek, davanın tarafları veya toplum tarafından bu şekilde algılanabilecek davranışlardan uzak durması gerektiği vurgulanan kararda, hakimin, tavsiye ettiği avukatı şahsen tanıması ya da tanımamasının da önemli olmadığı vurgulandı.
Kaynak: AA
Yargıtayda yürütülen Yargı Etiği Reformu çalışmaları kapsamında, geçen yıl kurulan Yargı Etiği Kurulu, hakimlerin davranışlarının etik olup olmadığı konusunda karar vermeyi sürdürüyor.
Alınan bilgiye göre, Yargı Etiği Kuruluna başvuran tetkik hakimi, bir davada taraf olan arkadaşının kendisinden avukat tavsiye etmesini istediğini belirterek, bunun yargı etiği ilkelerine uygun olup olmadığı konusunda tavsiye talep etti.
Kurul, hakimin, yakın arkadaşı olduğu davanın taraflarından birine avukat tavsiye etmesinin uygun olmadığına, tavsiye edilen avukatın hakimin tanıdığı bir kişi olup olmamasının da önem taşımadığına karar verdi.
Kurulun bağlayıcı olmayan tavsiye niteliğindeki kararında, Yargıtay Etik İlkelerinin, "Hakim, yargı makamının itibarını, kendisine, aile fertlerinden birisine veya başka bir kimseye özel çıkar sağlamak üzere kullanmaz" hükmü hatırlatılarak, avukat tavsiye edilmesinin, aynı zamanda bir avukata referans olmak anlamına gelebileceği ifade edildi.
Yargıtay Etik İlkelerinin, "Hakim, davanın taraflarına menfaat karşılığı olmasa bile danışmanlık yapmaz" hükmüne işaret edilen kararda, avukat tavsiye edilmesinin de bu kapsamda değerlendirilebileceği belirtildi.
- "Mesleğe yaraşırlık bakımından sorunlar oluşturacaktır"
Kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Hakimin, uyuşmazlığın taraflarından birine avukat tavsiye etmesinin, onun dürüstlüğü, tarafsızlığı ve yetkinliği konusunda tereddütler oluşturacağı açıktır. Söz konusu tavsiye, hakimin tavsiye ettiği avukatla özel bir menfaat ilişkisi olduğu şeklinde de yorumlanabilir. Ayrıca, davanın olumlu ya da olumsuz sonuçlanması hallerinde, hakimintavsiyesindeki isabetin veya isabetsizliğin, davanın tarafları, toplum, tavsiye edilen avukat ile diğer tarafın vekili tarafından nasıl yorumlanabileceği ve algılanabileceği dikkate alınmalıdır. Bu nedenle hakimin avukat tavsiyesinde bulunması, her koşulda, hakimin dürüstlük ve tarafsızlık görüntüsünde, mesleğe yaraşırlık bakımından sorunlar oluşturacaktır."
Hakimin, tavsiye ettiği avukatın başarısının ya da başarısızlığının sonuçlarından etkilenebilecek, davanın tarafları veya toplum tarafından bu şekilde algılanabilecek davranışlardan uzak durması gerektiği vurgulanan kararda, hakimin, tavsiye ettiği avukatı şahsen tanıması ya da tanımamasının da önemli olmadığı vurgulandı.