Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ve Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar'dan Eşcinseller İle İlgili Açıklama

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar İstanbul’da önceki gün yapılan eşcinsel yürüyüşünden sonra kamu oyunda oluşan eleştiriler üzerine yaptığı açıklamada önce toplumu hedef aldıklarını, sonra bireyler üzerinden iğrençliği albenili göstermeye çalıştıklarını belirterek, “Sapkın, ruhsal çöküntülerin dışa vurumu olarak görülmesi gereken eşcinsel güruhun durumu, tamamen hastalıklı ve tedaviye muhtaç bir hal almış durumda” dedi.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, bugün hiç bir inancın içinde barınmayan bu hastalıklı düşünce şekli, toplumu inançsız bir şekle sokma arzusunda olduğunu belirterek açıklamasında şöyle dedi: “ İnançsız toplum hayalini kuranlar nasıl inançları ellerinden almışsa, yarın vicdanı, arı, namusu, iffeti ve zamanla insanı insan yapan bütün özellikleri de hedefler hale gelecektir. Bu hastalıklı durum şiddetle bastırılmayı değil, tedavi ile iyileştirmeyi gerektirir. Toplumun içinde itilmiş, dışlanmış ve zamanla kendileri gibi gören ve bakan kişilere sığınan bu kişiler ciddi bir rehabilite sürecine sokulmalıdır. İnsan onurunu zedeleyen bu düşünce şeklinin örneği yaratılışın hiç bir evresinde olmadığı gibi, hayvanlar aleminde de örneksiz bir durumdur. İnsan için düşünmeyi emreden yaratılış boyutu, düşünemeyen hayvanlarda dahi yok hükmündedir. Dolayısı ile bu hastalıklı sapkınlıklar insanı ne yazık ki hayvandan daha aşağı bir hale çekmektedir. Bunun yanında uzun zamandan beri kuluçkada olan bu hastalıklı düşünce şeklinin özellikle tarihsel özelliği olan bu günlerde hortlaması bize toplumu hedef alan bir sürecin artık meydanlarda boy göstereceğini de göstermiştir. Farklı inanç mensubu olan bir çok ülke bu tarz gösteri ve yürüyüşlere izin vermezken, insanımızın gözünün içine sokulmaya çalışılan ar damarı yoksun pankartlar dahi ne denli ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu göstermekte.”

Bayraktutar öncelikle tedaviye muhtaç olan bu kişilerin tedavi ve rehabilite sürecini kabul etmelerinin en büyük arzuları olduğunu belirterek, “İnsan olmanın doğası neyse ona göre hareket etmeleri temennimizdir. Bizler din görevlileri olarak bu hastalıklı düşünce ve eylem şeklinin tedavi sürecinde sorumluluk üstlenmeye hazırız. Kuran’ı Kerim’de bu hususun örnekleri ve sonuçlarının örneklendiğini de hatırlatmak isteriz” dedi.

Kaynak: İHA