Kaz Dağları'ndaki Altın Arama Çalışmaları

Madencilik sektöründen sivil toplum örgütleri, Kaz Dağları'nda yürütülen altın madenciliği faaliyetlerine yönelik tepkilerle ilgili ortak açıklama yaptı Açıklamadan:'Vatandaşlarımızın altın madenciliği ile ilgili bilgi eksikliğini istismar ederek, asılsız iddialarla Türkiye'nin altın üretimini engellemeye yönelik gayretlere karşı dikkatli olmalıyız'.

Kaz Dağları'nda altın arama faaliyetlerine yönelik tepkilerle ilgili madencilik sektöründen sivil toplum kuruluşları, yaptıkları ortak açıklamayla, Türkiye'nin altın üretimini engellemeye yönelik gayretler olduğunu iddia etti.

Agrega Üreticileri Birliği, Altın Madencileri Derneği, Aydın Sanayi Odası, Çanakkale Madenciler Derneği, Ege Bölgesi Madenciler Derneği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Genel Maden İşletmecileri Derneği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Kireç Sanayicileri Derneği, Kömür Üreticileri Derneği, Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği, Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, Türkiye Madencilik Meclisi ile Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfının imzasıyla yapılan açıklamada, madencilik faaliyetlerine ilişkin son günlerde medyada yer alan haberlere işaret edildi.

Yer altı kaynaklarını değerlendirmede başarılı olmadan üretim ekonomisine geçmenin mümkün olmadığı, bu anlamda madenciliğin kalkınmanın teminatı olduğunun ifade edildiği açıklamada, Türkiye'de altın madenciliğinde son teknolojinin kullanıldığı belirtildi.

Altın madenlerine yönelik sıkı bir denetim mekanizmasının bulunduğu bildirilen açıklamada, "Ülkemizde faaliyet gösteren tüm altın madenlerinin etrafında 10 yıldan bu yana izleme yapılmaktadır. Bu izlemeler, üçüncü taraf bağımsız denetimler, akredite laboratuvar analizleri çalışmaları sonucunda yapılmakta ve devam etmektedir. Bu sıkı denetimler ile kimsenin belirlenen kural ve mevzuatın dışına çıkması söz konusu olamaz." ifadesine yer verildi.

ABD, Kanada, Avustralya ve İsveç'te altın üretiminde aynı teknolojinin kullanıldığı, bu ülkelerde altın üretiminine yönelik bir çevre kaygısı veya tepki yaşanmazken, Türkiye'de bir tepki yaratılmaya gayret edildiğinin öne sürüldüğü açıklamada, madenciliğin siyasi polemik alanı olmaması ve partiler üstü bir anlayışla tüm siyasi partilerce desteklenmesi gerektiği ifade edildi.

- "Sıkı denetim altında ilerliyor"

Tüm madencilik projelerine ideolojik nedenlerle karşı çıkmanın tartışmaları bilimsellikten uzaklaştırdığına değinilen açıklamada, son dönemde haberlere konu olan şirketle ilgili tüm süreçlerin devletin ilgili kurumlarınca sıkı denetim altında ilerlediği bildirildi.

Açıklamada, şöyle denildi:

"Her türlü kanun ve kurallarauygun hareket eden ve Türkiye'ye yatırım yapan yabancı sermayeli şirketler de tıpkı başka ülkelerde yatırım yapan yerli firmalarımız gibi ülkenin zenginliğine katkı koymakta, çevreye, hukuka, insana hassasiyetle yaklaşmaktadır.

Türkiye yılda ortalama 160 ton altın ithal eden bir ülke konumundadır. Tam bağımsızlık, ülkemizin kaynaklarını gereği gibi değerlendirmekten geçer. Çevreye ilişkin kaygılarımızı, üretim faaliyetlerini engelleyerek değil, gelişmiş ülkelerde hangi teknolojiler kullanılıyor, hangi önlemler alınıyorsa bizde de o şekilde yapılmasını sağlayarak çözebiliriz. Vatandaşlarımızın altın madenciliği ile ilgili bilgi eksikliğini istismar ederek, asılsız iddialarla Türkiye'nin altın üretimini engellemeye yönelik gayretlere karşı dikkatli olmalıyız."
Kaynak: AA