Çalışma Azmi İle Örnek Oluyor

Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde 25 yıllık tenekecilik mesleğini ile uğraşan 71 yaşındaki Eyüp Çam, şimdilerde ise ev aletleri tamiri yaparak evinin geçimini sağlıyor.

Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesinde yaşayan ve baba mesleği olan tenekecilikten sonra ev aletleri tamiri ile uğraşmaya başladığını söyleyen Eyüp Çam, “Baba mesleği olan tenekecilik benim ilk ve en sevdiğim mesleğimdir. 25 yıl bilfiil tenekecilikle uğraştım. Çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemlerine kadar hep bu meslekle uğraştım. Çatıların kenarına su oluğu yapıyordum. Tenekecilikle birlikte işyerimize tamir ve bakım için çok sayıda soba geliyordu. Malumunuz o dönemlerde doğalgaz yoktu. Her evde mutlaka bir soba vardı. Allah’a şükür hiçbir esnafımızı geri çevirmedim. Sobacılık mesleğini de tenekecilik kadar öğrendim. Soba işlerinde gayet başarılıydım. Tüm müşterilerimiz memnun ayrılıyordu. Bir zaman sonra işlerini ucuz ve kaliteli yapmamdan dolayı memnun kalan hemşehrilerimiz bu kez elektrikli ev aletlerini getirmeye başladı.

Elektrikli fırın, şofben, çaydanlık, tencere, tava tamiratları yapmam istendi. Sabırla, inançla, kararlı bir şekilde gerekirse sabahlara kadar çalışarak tüm arızaları çözdüm ve hepsini teker teker tamir ettim. Bunu yaparken hangi vidayı nereden söktüğümü hiç unutmadım. Hayatımda yapmış olduğum tamiratlarda hiçbir vida, kablo ve parça artırmadım, söktüğüm gibi aynen yerine monte ederek arızaları giderdim. İşlerimiz arttıkça, alan genişledikçe tenekecilik mesleğini bırakmak zorunda kaldım. Çünkü tenekecilik hem meşakkatli hem de sürekli çatılarda, yüksek alanlarda çalışma gerektiriyordu. Böyle olunca iş yerine getirilen diğer aletlere vakit ayıramıyordum” dedi.

Çam ifadelerine şu sözlerle devam etti: “2007 yılında işi iyice öğrendiği için oğluma devrettim. Ben şimdi onun yanında çıraklık yapıyorum. Benden sonra bu işlerin devam edeceği için halkımıza, insanlarımıza hizmet devam edeceği için çok mutluyum, huzurluyum. Boğazlıyan’da işini görmediğim, yardımcı olmadığım hemen hemen kimse kalmadı diyebilirim. Gelen müşteriler veli nimet olarak görülmeli. Tatlı dil güler yüz olunmalı. Esnaf, önce benim gibi işini sevecek, bildiği işi yapacak. Kendisine gelen her vatandaşın işini görüp tekrar uğurlayacak. Birkaç çırak yetiştirmek istedim. Fakat oğlumdan başka bu işe merak salan olmadı. Ama birkaç gence tenekeciliği öğrettim ve yıllarca o işin ekmeğini yediler. Yanıma gelen gençlere, işinden önce iş ahlakını öğretiyorum. Kaymakam Mustafa Ali Örnek beni sanayide ziyaret ederdi ve çocuğunu bana getirdi. Bu çocuk tatilde yanında çalışacak dedi.

Sen para verme ben ona haftalığını veririm dedi.

Bir kaymakam çocuğunu benim yanımda sanat öğrenmek için ve ahlakımı sevdiği için hep yanıma gelirdi. Bizi eşimiz dostumuz yalnız bırakmıyor. Vatandaşlara hizmet vermek için dükkanımı her gün açıyorum. Sağ olduğum ve sağlığım el verdiği sürece bu işi yapmaya devam edeceğim."
Kaynak: İHA