'15 Temmuz Açıklaması Yenilenler, Yenilmeye Doymayanlar Ve Pusuda Bekleyenler' Paneli

Samsun Üniversitesi (SAMÜ) tarafından, Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun Milli İrade Platformu’nun katkılarıyla “15 Temmuz: Yenilenler, Yenilmeye Doymayanlar ve Pusuda Bekleyenler” adlı panel gerçekleştirildi.

'15 Temmuz Açıklaması Yenilenler, Yenilmeye Doymayanlar Ve Pusuda Bekleyenler' Paneli
Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan ve moderatörlüğünü Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın’ın yaptığı panelde, Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Bezci ve Milli Eğitim Bakanlığı Başmüşaviri Dr. Necdet Subaşı konuşmacı olarak bulundu.

“40 yıllık bir planın sonucunda 15 Temmuz’u yaşadık”

Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Aydın, 15 Temmuz darbe girişimi ve peşinden yaşananların bir destan olduğunu ve dünyada çok az topluma nasip olan bir süreç yaşandığını belirterek, 1970’lerden itibaren 40 yıllık bir plan yapıldığını ve planın uygulanması esnasında tamamen spontane şekilde, hiçbir hazırlığı olmadan bu halkın liderinin çağrısıyla sokaklara döküldüğünü ve ölümüne bu darbe kalkışmasına karşı durduğunu, dünyada başka bir yerde böylesi bir direnişin yaşanamayacağını ifade etti.



“Hesaplaşma değil, helalleşme”

Rektör Aydın açılış konuşmasının ardından ilk sözü Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar’a verdi. Yarar’dan sonra söz alan Prof. Dr. Bünyamin Bezci, Türkiye’de darbeler tarihi konulu konuşmasında “Güvenlik sorunları ile beraber 1960’da, 1971’de ve 1980’de yapılan darbeler NATO şemsiyesi ile meşrulaştırıldı. İçeride bir takım dinamikler oluştu. Bu dinamikler üst üste oturunca darbeler gerçekleşti. 1960’la birlikte bence ikinci bir Cumhuriyet kuruldu. 1982’de yeni bir Anayasa yapmış olmamıza rağmen, bu Anayasa’nın 100 kadar maddesini değiştirmemize rağmen, bir başkanlık sistemine geçmemize rağmen biz hala 1961 Anayasası zihniyetinde yaşıyoruz. Türkiye’de hala hiçbir anayasa yüzde yüz toplumun ortak mutabakatıyla yapılmadı. Hep hesaplaşma zihniyeti ile yapılmıştır. Kanun-i Esasî de öyle, 1924 de 1961 de 1982 de. Bir anayasa yapılacak ise helalleşme zihniyeti ile yapılmalı. Ancak helalleşerek yapılabilir. Helalleşerek ortak politik konsept oluşturulabilir. Biz henüz daha oraya gelemedik” diye konuştu.



“1980 darbesini yapanlar ekonomiye, liberal politikaya dokunmadılar”

Bu darbelerde askerin genellikle güvenlik sorununu çözdüğünü, ekonomik sorunlara ise karışmadığını ifade eden Bezci “Ekonomik sorunlar siyasal alana bırakıldı. Özellikle 1980 darbesini yapanlar ekonomiye, liberal politikaya dokunmadılar. 28 Şubat bunlardan neden ayrılıyor, çünkü dışarıdan destek NATO’dan gelmedi. 28 Şubat’ta destek bölgesel bir yapı olarak, bölgesel yapının küresel ayağını oluşturan İsrail’den geldi. 28 Şubat’ı asıl destekleyen İsrail ve arkasındaki küresel sermayedir ve bu sermaye de 28 Şubat’ı meşrulaştırmıştır. 28 Şubat bin yıl sürecekti ancak yine bir ekonomik kriz oldu, 2001 krizi. Ekonomik kriz olunca sona erdi. 2002’de AK Parti iktidara gelince dışarıdaki desteği Avrupa Birliği açılımı ve küresel sermaye ile beraber rüzgârı arkasına alınca, giderek yükselen bir grafik çizdi ve vesayetçi zihniyeti zayıflattı” şeklinde konuştu.



“Çocuklarımızın devşirilmelerine ve mankurtlaşmasına müsaade etmeyin”

15 Temmuz darbe girişiminin, içerisinde sağcı, solcu, İslamcı ve Kemalist gibi farklı siyasi eğilimlerden kimselerin bulunduğu FETÖ tarafından yapıldığını kaydeden Dr. Necdet Subaşı ise akıl ve vicdan sahibi herkesin bu cemaati ve kendisini sorgulaması gerektiğini söyledi.

FETÖ’nün bu coğrafyada nasıl bir alan oluşturduğunu, şov ve görsel yönü ön planda olan tartışmaların bir tarafa bırakılıp meselenin daha soğukkanlı ele alınması gerektiğini aktaran Dr. Subaşı, bu konuda gösterilen bir duyarsızlığın herkesi bir iç savaşın parçası haline getirme riskine sahip olduğunu dile getirdi.

FETÖ’nün devşirme sistemi ile çocukları ailelerden kopardığını, onları bizzat kendi ailelerine yabancılaştırdığını ve bir kuşağı toplum olarak heba ettiğini de belirten Dr. Subaşı, “Aileler dini eğitimleri için çocuklarını toplumun gözü önünde, yasal çerçevede faaliyet gösteren ve denetimi yapılan dini yapılara vermelidir. Aksi durumda çocukların devşirilmelerine ve mankurtlaştırılmalarına neden olacaklardır” ifadelerini kullandı.

Son olarak Rektör Aydın, Mete Yarar’ın ifade ettiği “Tam mesai çalışan vatan hainleri ile yarım mesai çalışan vatan evlatları mücadele edemez”, Bünyamin Bezci’nin söylediği “Hesaplaşma zihniyeti ile değil helalleşme zihniyeti ile meselelere yaklaşmalıyız”, Necdet Subaşı’nın belirttiği “Evlatlarımızı kendilerine teslim ettiğiniz ve devşirme zihniyeti ile hareket eden yapılardan uzak durun” sloganları ile paneli sonlandırdı.

Aydın’ın konuşmasının ardından Samsun Valisi Osman Kaymak panelistlere hediye takdim etti. Panele ayrıca, Atakum Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutan V. Sg. Albay Ahmet Bahadır, SAMÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Selahattin Kaynak ve Prof. Dr. Aydın Mısırlıoğlu, dekanlar, yüksekokul müdürleri, Genel Sekreter Doç. Dr. Salih Kesgin, genel sekreter yardımcıları, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı.

Kaynak: İHA