Niğde'de 10 Binin Üzerinde Çocuk Camilerde Eğitim Alıyor

Müftü Şık, sanal ortamın sosyal medyanın, internetin, kafelerin gençliği çektiği bir dönemde velilerin ve diyanet camiasına önemli görevler düştüğünü belirterek: “ çocuklarımızı gençlerimizi sanal ortamdan manevi ortama camiye sosyal hayatın güzelliklerine katabilmek için bir çırpınış içeresinde olmamız lazım” dedi.

Şık yaptığı açıklamada: “Diyanet İşleri Başkanlığımızın ’Camiler Çocuk Dolsun, Ahlakı Kur’an Olsun’ temasıyla başlatılan yaz Kur’an kurslarına çocuklar yoğun ilgi gösterdi . Şuan yaklaşık olarak 380 civarında iman, kuran kursu hocası, geçici öğreticiler şeklinde hizmet yapan arkadaşlarımız var. Bütün kasabalarımızda köylerimizde ilçelerimizde kuran kursları şuanda devam ediyor. Merkezde 9 bin 280 kayıt yaptıran çocuklar kuran kurslarına gidiyor. Kayıt yapılmamış olanları da düşündüğümüz zaman 10 bini rahatlıkla geçiyor. Önemli bir rakam özellikle sanal ortamın sosyal medyanın, internetin, kafelerin gençliği çektiği bir dönemde, özellikle biz velilere ve diyanet camiasına düşen çocuklarımızı gençlerimizi sanal ortamdan manevi ortama camiye sosyal hayatın güzelliklerine katabilmek için bir çırpınış içeresinde olmamız lazım. Bu bağlamda sadece imam kardeşlerimize kuran kursu hocalarımıza iş düşmüyor. Aynı zamanda öğrencileri buralara yönlendirecek velilerinde hassasiyeti çok önemlidir. Biz bu hassasiyeti toplumda nispeten görüyoruz. Ama biraz daha üzerinde durulması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Çocukları özelikle zamanın hengâmesinde camiye çekebilmek için ayrıca bir takım faaliyetlerin yapılması gerektiğini ifade eden Müftü Şık: “Hem sportif faaliyetler hem kültürel faaliyetler lazım. Kısacası bu çocuklarımızın heveslerini canlandıracak coşkularını arttıracak bir takım etkinliklerle bizim bu çocuklarımızı manevi çevrede tutmamız lazım. Nispeten yapılıyor bunlar maddi olanaksızlardan dolayı bazen hayalimizde olan hususları gerçekleştiremiyoruz. Bizim camimize gelen kuran kurslarına gelen çocuklarda önemli bir değişikliğin olduğunu fark ediyoruz. Çocuklar biraz daha ailelerine karşı annelerine babalarına karşı sorumlu davranıyorlar. Edep denen durum ön plana çıkıyor. Dolaysıyla kuranın suyu ile beslenen fidanlar mesafesinde görüyoruz biz bunları. Kuranın suyu ile beslenen bu fidanlar inşallah büyüğüm ağaç oldukları zaman bu ağaçlardan bu güzel insanlardan çok güzel meyveler devşirilecektir. Biz bu düşüncedeyiz. Böyle olduğunu de görüyoruz. Çocuklarımızın gençliğimizin ileride verecekleri meyvelerin tatlılığını göz önünde bulundurmak suretiyle adeta tohum ekme mesafesinde çocuklarımız bu tür faaliyetlere yönlendirmemiz gerekiyor”