Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezinin Bakanlığa Devredildiği İddiası
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu: '(İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Bakırköy'deki Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezinin Gençlik ve Spor Bakanlığına devredildiği iddiası) Bu işlere girmeyin. Bu protokol önünüze geldi diye imzalamayın. Bakın bu iş şehrin iradesidir. Siz vekalet ediyorsunuz'
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Bakırköy’deki Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezinin Gençlik ve Spor Bakanlığına devredildiği iddiasına ilişkin "Bu işlere girmeyin. Bu protokol önünüze geldi diye imzalamayın. Bakın bu iş şehrin iradesidir. Siz vekalet ediyorsunuz." dedi.
İmamoğlu, Sarıyer'de basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin "Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezinin Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilmesi için protokol imzalandığı" iddialarını sorması üzerine İmamoğlu, süreci takip ettiklerini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin zabıtalarının sağda solda afiş kestiğini anlatan İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Vali Bey, İstanbul’un valisi, sizden istirham ediyorum. Bizim yerimize vekalet ediyorsunuz. Vekalet etmenizin tek bir sebebi var. Hukuksuz karar. Bu süreçte bari siz ortada durun. Bu işlere girmeyin. Bu protokol önünüze geldi diye imzalamayın. Bakın bu iş şehrin iradesidir. Siz vekalet ediyorsunuz. 10 gün, 20 gün. Kaldı 2-3 gün. Ne aceleniz var da bir protokol imzalıyorsunuz? Pazartesi seçilen imzalar. Devlet adamlığına yakışan bir imza değil. Hukuki tarafına gelir gelmez bakacağız. Bir haksa hukuksa bakacağız. Bakanlığa devrediyorsunuz. Kimin malını? Partizanlık mı yapıyorsunuz? Ben Gençlik ve Spor Bakanlığının nasıl partizanlık yaptığını yaşamış bir belediye başkanıyım.
Şimdiki bakan belki bilgi sahibi değildir ama Beylikdüzü Belediyesine ait spor salonunu devretmemekte attığı taklaları geçmişteki iki spor bakanını ziyaret ederek anlattım, iyi bilirler. Hatta bir sürpriz yapayım mı? Hem de Sayın Başbakanı ziyaret ettim. Sayın Yıldırım'dı Başbakan. 'Haklısınız.' dedi ama tek bir kelime edemedi daha sonra. Tapusu bizim, mal bizim, mülk bizim, meclis kararı bizim. Bize vermemek için bakanlığın attığı taklalar… Aynen bakanın sözüyle, 'Şu partili belediyeye vermeyin kardeşim.' Burası parti ülkesi mi? Burası Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye Cumhuriyetini yönetmiş ya da atanmış ya da seçilmiş bakanlar görevini yapacak. Vali Bey de dahil görevini yapacak ve herkes haddini bilecek. Devlet adına ben de haddimi bileceğim. Millet adına, birine bağlı olarak, birinin emrinde değil. Buradan Vali Bey'e istirham ediyorum, imzasının kıymetini ve sınırını bilsin. Pazartesi, salı itibarıyla Allah’ın izniyle geleceğiz ve hukuki olarak bakacağız. Dava açma hakkımızı da kullanacağız."
Bir gazetecinin, "AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'la katıldığınız canlı yayın programında, çay davetinin bir kağıda yazılarak gösterildiği iddiaları var. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?" sorusuna İmamoğlu, "Çaya davet fikri de Sayın Yıldırım'ın fikri değildi. Onun için ısrarla meydanlarda bizi davet edin dememe rağmen davet gelmedi. Herhalde o afişi kaldıranın davetiydi. Davet etme fikri danışmanın fikriyse onurla bile çay içerim. Onu gördüm ne yazık ki. 'Çaya davet'i gördüm. Yayın bitimine 5-10 saniye kala beni çaya davet ettiğini duydum." yanıtını verdi.
Kaynak: AA
İmamoğlu, Sarıyer'de basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin "Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezinin Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilmesi için protokol imzalandığı" iddialarını sorması üzerine İmamoğlu, süreci takip ettiklerini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin zabıtalarının sağda solda afiş kestiğini anlatan İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Vali Bey, İstanbul’un valisi, sizden istirham ediyorum. Bizim yerimize vekalet ediyorsunuz. Vekalet etmenizin tek bir sebebi var. Hukuksuz karar. Bu süreçte bari siz ortada durun. Bu işlere girmeyin. Bu protokol önünüze geldi diye imzalamayın. Bakın bu iş şehrin iradesidir. Siz vekalet ediyorsunuz. 10 gün, 20 gün. Kaldı 2-3 gün. Ne aceleniz var da bir protokol imzalıyorsunuz? Pazartesi seçilen imzalar. Devlet adamlığına yakışan bir imza değil. Hukuki tarafına gelir gelmez bakacağız. Bir haksa hukuksa bakacağız. Bakanlığa devrediyorsunuz. Kimin malını? Partizanlık mı yapıyorsunuz? Ben Gençlik ve Spor Bakanlığının nasıl partizanlık yaptığını yaşamış bir belediye başkanıyım.
Şimdiki bakan belki bilgi sahibi değildir ama Beylikdüzü Belediyesine ait spor salonunu devretmemekte attığı taklaları geçmişteki iki spor bakanını ziyaret ederek anlattım, iyi bilirler. Hatta bir sürpriz yapayım mı? Hem de Sayın Başbakanı ziyaret ettim. Sayın Yıldırım'dı Başbakan. 'Haklısınız.' dedi ama tek bir kelime edemedi daha sonra. Tapusu bizim, mal bizim, mülk bizim, meclis kararı bizim. Bize vermemek için bakanlığın attığı taklalar… Aynen bakanın sözüyle, 'Şu partili belediyeye vermeyin kardeşim.' Burası parti ülkesi mi? Burası Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye Cumhuriyetini yönetmiş ya da atanmış ya da seçilmiş bakanlar görevini yapacak. Vali Bey de dahil görevini yapacak ve herkes haddini bilecek. Devlet adına ben de haddimi bileceğim. Millet adına, birine bağlı olarak, birinin emrinde değil. Buradan Vali Bey'e istirham ediyorum, imzasının kıymetini ve sınırını bilsin. Pazartesi, salı itibarıyla Allah’ın izniyle geleceğiz ve hukuki olarak bakacağız. Dava açma hakkımızı da kullanacağız."
Bir gazetecinin, "AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'la katıldığınız canlı yayın programında, çay davetinin bir kağıda yazılarak gösterildiği iddiaları var. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?" sorusuna İmamoğlu, "Çaya davet fikri de Sayın Yıldırım'ın fikri değildi. Onun için ısrarla meydanlarda bizi davet edin dememe rağmen davet gelmedi. Herhalde o afişi kaldıranın davetiydi. Davet etme fikri danışmanın fikriyse onurla bile çay içerim. Onu gördüm ne yazık ki. 'Çaya davet'i gördüm. Yayın bitimine 5-10 saniye kala beni çaya davet ettiğini duydum." yanıtını verdi.