HDP Grup Başkanvekili Oluç Açıklaması

'Açlık grevlerinin sona ermesini ve hukuki talebin yerine gelmesini olumlu bulduk' (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu'nun Kürtçe açıklaması) Biz bu ifadelerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz'.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, "Açlık grevlerini sürdürenlerin hukuki talepleri yerine geldi. Açlık grevlerinin sona ermesini ve hukuki talebin yerine gelmesini olumlu bulduk." dedi.

Oluç, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, bugün 27 Mayıs'ın yıl dönümü olduğunu belirterek, HDP'nin, sorunların askeri darbelerle değil demokratik müzakere ve siyaset yoluyla çözülmesi konusunda kararlı bir tutuma sahip olduğunu söyledi.

Açlık grevlerinin dün itibarıyla sona erdiğini anımsatan Oluç, "Bunlar neyse ki daha fazla sağlık ve cana tahribat olmadan sona erdi. Açlık grevlerini sürdürenlerin hukuki talepleri yerine geldi. Açlık grevlerinin sona ermesini ve hukuki talebin yerine gelmesini olumlu bulduk. Dört vekil arkadaşımız açlık grevindeydi, Leyla Güven dışında. Arkadaşlarımızın hızla sağlıklarına kavuşarak Meclisteki çalışmalarına katılmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Oluç, açlık grevinde olanların sağlık kontrolünden geçirilmeye başlandığını belirterek, bir an evvel herkesin sağlığına kavuşmasını beklediklerini söyledi.

Terör örgütü PKK/KCK'ya eleman sağlama, kuryelik ile örgüt mensuplarına yardım ve yataklık yaptığı iddiasıyla tutuklanan eski HDP Milletvekili Ferhat Encu'nun kardeşi Veli Encu'nun tutuklanmasını da eleştiren Oluç, "Encu ailesiyle uğraşılmaya devam edildiğini" savundu.

Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde, terör örgütü PKK mensuplarına yönelik operasyon sırasında bir polisin şehit olduğu, iki polisin yaralandığı saldırıyla ilgili gözaltı işlemlerini de eleştiren Oluç, "Halfeti'de bir işkence durumu yaşanmıştır. Bu konuda sorumlu olanların yargılanması, görevden el çektirilmesi, emri veren ve uygulayanların hukuken üzerlerine gidilmesi önemlidir." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu'nun, "Kürtçenin yasal olarak kullanılması, öğrenilmesi, okutulması konusu tamamen yasal düzenleme ve bu yasal düzenlemenin de yapılması gerekiyor." şeklinde açıklama yaptığını aktaran Oluç, "Biz bu ifadelerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Evet, çözüm yeri Meclistir. Meclisteki bütün partilerin ortaklaşa toplanıp, bu konuları tartışıp çözüm yolları bulması gerekir. Sadece anadil değil Kürt sorunuyla ilgili bütün konuların çözümü Meclis olmalıdır." değerlendirmesini yaptı.

Oluç, Meclisin gündemindeki torba teklif ile yeni askerlik sistemine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Kanun tekliflerinin "torba teklif" şeklinde getirilmesinin yasama faaliyetlerini ciddi ölçüde zedelediğini ifade eden Oluç, teklifteki TRT ile ilgili düzenlemenin siyasi kadrolaşmanın devam ettirilmesi amacı taşıdığını öne sürdü.

Yeni askerlik sistemine ilişkin kanun teklifinde yer alan bedelli askerlik ücretinin yüksek olduğunu savunan Oluç, "Aylık yaklaşık 5 bin lira gibi bir ücret üzerinden hesaplanacak. 6 aylık bir bedelden söz edilmektedir. Biz bunun düşük gelirli olan gençlerin ve onların ailelerinin faydalanabileceği bir meblağ olmadığını düşünüyoruz. Eğer bir bedel belirlenecekse bu düzenlemenin asgari ücret üzerinden yapılması ve ülkedeki emekçilerin, dar gelirli ailelerin çocuklarının da kolaylıkla faydalanabileceği bir meblağ olmalıdır." diye konutu.

Oluç, konuşmasının ardından bir gazetecinin, HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu'nun, iktidar ile partisi arasında temasların olduğu şeklindeki açıklamasına ilişkin görüşünü sorması üzerine, şöyle devam etti:

"Milletvekilimizin yaptığı açıklama, bağlamından kopartılarak haberleştirilmiş. Ali Kenanoğlu'nun orada söylediği; açlık grevleri ve ölüm oruçlarının herhangi bir insanın sağlığına zarar gelmeden sonuçlanabilmesi için hukuki adımların atılması ve talebin karşılanması gerektiği doğrultusunda, bizim çeşitli yetkililerle görüşmeler yaptığımız şeklindeydi. Bu doğrudur. Elbetteki Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile bu tür görüşmeler yapıldı. Çünkü sonuç alınmak isteniyordu. Sağlığı ciddi tehlikede olanlar vardı. Dolayısıyla bunun çözüm süreciyle ya da ona benzer bir şeyle alakası yoktur. Tamamen ölüm oruçlarının ve açık grevlerinin bir an evvel bitirilmesine dönük atılması gereken adımlarla ilgildir."

Kaynak: AA