FETÖ'nün Askeri Mahrem Yapılanmasının İletişim Modeli (2)

Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Dairesi Başkanlığınca hazırlanan 'Kontörlü (Büfe) Sabit/Ankesörlü Telefon Hattı İle İletişim Modeli Değerlendirmesi' raporunda, FETÖ/PDY'ye müzahir sosyal medya hesapları ve internet sitelerinde dile getirilen 'bir sabit/ankesör numarasının aynı anda birden fazla numarayla görüşmesinin mümkün olamayacağı'na ilişkin iddiaların boşa çıkarıldığına ilişkin tespite de yer verildi GSM ve sabit hat fark etmeksizin belirli teknikler kullanılarak konferans görüşmesi yapılabileceği tespit edildi Bu tespit doğrultusunda sabit telefon hattı aramalarına ait HTS verileriyle ilgili iddialara ilişkin sosyal medya paylaşımlarının, soruşturma ve soruşturmacıları yıpratma, kamuoyunu yanlış yönlendirme ve kamuoyunda algı operasyonu yapma amacını taşıdığının değerlendirildiği belirtildi Sabit/ankesörlü telefon soruşturmaları kapsamında geçen yıl aralık ayı başına kadar ülke genelinde 3 bin 817 sabit hat tespit edildi, düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 9 bin 352 şüpheliden 3 bin 631'i tutuklandı.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bünyesindeki askeri mahrem yapılanma mensuplarının birbirleriyle haberleşmek için kullandığı tespit edilen sabit hat/ankesörlü telefonlardan konferans görüşme yapılamayacağı iddialarının, soruşturmacıları yıpratma ve kamuoyunu yanlış yönlendirme amacı taşıdığı ortaya çıktı.

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Dairesi Başkanlığınca, FETÖ/PDY "askeri mahrem yapılanması"ndaki şüphelilerin iletişim için kullandığı kontörlü sabit/ankesörlü telefon hatlarına ilişkin tespit ve değerlendirmelerin yer aldığı "Kontörlü (Büfe) Sabit/Ankesörlü Telefon Hattı ile İletişim Modeli Değerlendirmesi" raporu hazırlandı.

Raporda, dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösteren ve binlerce mensubu olan FETÖ'nün, iç haberleşme, talimatlarının alınıp verilmesi, gelişmelerin güvenli ve hızlı aktarılması, faaliyetlerin sağlıklı şekilde yürütülmesine hayati derecede önem verdiği bildirildi.

Rapora göre, birçok alanda faaliyet yürüten FETÖ, iletişim yöntemi olarak "yüz yüze/buluşma", "canlı kurye", "kriptolu IP hattı", "not ile haberleşme", "basın yayın üzerinden talimat verme", "sosyal medya", "telefon" (GSM, operasyonel hat, ankesör/büfe arama) ve "iletişim/haberleşme programları" (ByLock vb.) kullandı.

Örgüt, diğer faaliyet alanlarındaki gibi haberleşmede de gizlilik içinde hareket etti.

Canlı kurye kullanılması, örgüt içinde en sağlıklı haberleşme yöntemlerinden biri kabul edildi.

Örgüt mensupları, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "çok önemli hususların yüz yüze (Ru Be Ru) görüşülmesi" talimatına uygun davrandı.

Bu kapsamda üst düzey örgüt üyeleri, talimat almak ve faaliyetler hakkında bilgi vermek için ABD'nin Pensilvanya eyaletine giderek Gülen ile görüştü.

Kiralık hatlar aracılığıyla kriptolu IP telefonlar, özellikle yurt dışındaki okullarla irtibatta kullanıldı.

- Akıllı telefonlarda kullandıkları programlar

İnternet üzerinden iletişim kurulan programlar, şifreli ve düşük maliyetliliği nedeniyle sıklıkla tercih edilen haberleşme yöntemlerinden oldu.

Bu tür programları, örgüt amaçlarına ve sistematiğine daha uygun hale getirmek için geliştirme yoluna da giden FETÖ, kriptolu haberleşme programlarını özellikle 17/25 Aralık sürecinden sonra daha yaygın kullanmaya başladı.

Süreç içinde önce "ByLock" sonra "Eagle", "Shu" ve "Falcon" programları öne çıktı.

Gizlilik prensibini her yerde uygulayan örgüt, kullandığı haberleşme programlarının fark edilmesini engellemek amacıyla arayüzlerinde değişiklik yaptı.

Bu kapsamda örgüt üyeleri, yazılım ve kullanımı SHU programına benzeyen şifreli haberleşme sisteminde "Facebook", "Google Chrome", "Internet Explorer" ve "Twitter" gibi uygulamaların ekran simgelerini kullandı.

Örgütün, "Shu", "Tango", "Wiber", "Turkuaz", "Falcon", "Coco", "Kakao", "Tictoc", "Eagle", "Line", "Cover Me" gibi programları, farklı ara yüzlerle değiştirerek kullandığı dönemler de oldu.

Haberleşme yöntemi olarak GSM hatlı telefonları da tercih eden örgüt, bu hatları tespit edilmeyi güçleştirmek için genellikle başkası ya da örgüt kontrolündeki kurum/kuruluş adına kaydettirdi.

Genellikle üç ayda bir GSM hattı ile telefonu yenileyerek tedbir uygulayan FETÖ mensupları, parçaladıkları telefonları kameraların görmediği bölgelerdeki çöp kutularına attı.

- Şifreli programların olmadığı dönemde akıllı telefonlara yasak

Örgüt, iletişim için şifreli programların kullanılmadığı dönemlerde akıllı telefonların kullanılmasını ve SMS atılmasını da yasakladı.

Raporda, "Örgüt mensuplarının, başkalarının adına açılmış GSM hatlarını temin edip bunları belirli aralıklarla cihazlarıyla birlikte değiştirmeleri dahi, legal olduğunu iddia ettikleri faaliyetlerinin illegal olduğunu ve bunları gizlemeye çalıştıklarını ortaya koymak açısından önemli bir veridir." ifadesine yer verildi.

Türkiye'de bulunan örgütün sözde "abi"lerince Almanya, ABD ya da başka bir ülkeye kayıtlı GSM hatları kullanıldı.

Telefon görüşmelerinde "hizmet, şakirt, Gülen, cemaat" gibi kelimelerin zikredilmemesine ve buluşma yerinin şifrelendirilmesine özel önem verilmesi istendi.

- "Askeri mahrem yapılanması"ndakiler telefonla nasıl iletişim kurdu?

FETÖ'nün "askeri mahrem yapılanması"ndakiler, iletişimde öncelikle randevulaşma sistemini esas aldı.

Bu doğrultuda örgüt mahrem sorumlusu, bir öğrenciyle (askeri personel) kontrol, buluşma ve toplantı amacıyla bir araya geldiğinde bir sonraki görüşmenin nerede ve ne zaman olacağını iletti.

Olağan dışı bir durum gelişmesi veya buluşmanın gerçekleşmemesi durumunda farklı araç ve iletişim yöntemleriyle haberleşildi.

Mahrem yapılanmanın sözde yöneticilerinin, öğrenci numaralarını telefonlarına yazmasının yasak olması, öğrencileri genelde dışarıdan bir telefon bulup araması gibi deşifre olmayı önleyici kurallar konuldu.

Dışarıdan bir telefon bulup arama, örgüt içinde özel bir iletişim şeklinin ortaya çıkmasına neden oldu.

İletişimde esas olan randevulaşma sistemi olsa da örgütün mahrem sorumlularının, sevk ve idaresi altındaki askeri personelin deşifre olmayı engellemek amacıyla irtibat kurma yollarından birisi de kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, şans oyunu bayisi ve lokanta gibi işletmelerde bulunan ve ücret karşılığı kullanılan sabit hat telefonlar ile ankesörlü telefonlar oldu.

- İlk ankesör operasyonu Tekirdağ'da yapıldı

Yürütülen soruşturmalarda elde edilen bilgiler doğrultusunda Emniyet Genel Müdürlüğünce, örgütün mahrem sorumlularının askeri personelle iletişimde kullandıkları büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarına ilişkin çalışma başlatıldı.

Yöntemin deşifresi ve şüphelilerin yakalanması için yürütülen çalışmalar, ilk olarak Tekirdağ'da başladı. Bu ildeki 23 kontörlü telefon bayisine ait HTS kayıtlarının incelenmesi sonucu yöntem deşifre edildi. Polis ekipleri, 31 Mart 2017'de ilk operasyon için harekete geçti.

Söz konusu iletişim yöntemine ilişkin polis ekiplerince, yurt genelinde 5 Aralık 2018'e kadar 76 ilde 677 operasyon yapıldı. Operasyonlarda gözaltına alınan 9 bin 352 şüpheliden 3 bin 631'i tutuklanırken 5 bin 10'una denetimli serbestlik cezası verildi, 553'ü de serbest bırakıldı. Firari durumdaki 735 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. Şüphelilerden yüzde 46'sı etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istedi.

Ülke genelinde 11 Aralık 2018'e kadar askerlerden sorumlu sivil itirafçı kişilerin gösterdiği ve bunlara benzer nitelikte 3 bin 817 sabit hat tespit edildi.

FETÖ'cülerin kullandığı sabit hat ve ankesörlü hatların HTS kayıtlarının incelenmesinde aramaların, ardışık arama (yakın zaman diliminde birbirini takip eden peşi sıra), periyodik arama (farklı tarih ve zaman diliminde belirli gün aralığı dahilinde) ve tek arama şeklinde yapıldığı belirlendi.

Söz konusu iletişim modelinde sadece sorumlu kişilerin arama yaptığı, görüşmenin tek taraflı ve kısa süreli olduğu ve bir görüşmenin ardından örgüte dahil bir başka kişinin ardışık arandığı anlaşıldı.

- Aranan askeri personel aynı rütbede

Sorumlu kişi tarafından aranan askeri personelin rütbe olarak genelde eşit oldukları da yapılan tespitler arasında yer aldı.

"Askeri mahrem yapılanma"da sorumlu düzeyde faaliyet yürüten örgüt mensuplarının, bir başka kişi üzerine kayıtlı operasyonel hattın (patates hat) numarasını örgüt stratejisi içinde şifrelemek suretiyle örgüt üyelerine kaydettirdikleri ve acil konularda kontörlü/ankesörlü telefonlar üzerinden iletişime geçilmesi yönünde talimat verdikleri anlaşıldı.

- Deşifre olmamak için telefon numaralarını şifreleyerek kaydetmişler

"Mahrem yapı" içinde sorumluların ve askeri personelin irtibat numaralarının, bir başkasının eline geçtiğinde deşifre olmasını önlemek amacıyla kağıtlara şifreli şekilde yazıldığı belirlendi.

Ayrıca arama yapan FETÖ'cünün, görüşme yaptığı örgüt üyesinin ardından son aradığı numaranın telefon hafızasında kalmasını önlemek için ilgisiz bir numarayı arayarak tedbir uyguladığı da tespit edildi.

"Mahrem yapı" içinde yer alan ve "hususiciler" olarak da adlandırılan FETÖ'cüler, kendi sorumlulukları altında bulunan kişilerin, telefon numaralarını "son iki rakamını 99'a tamamlama", "son iki rakamını 100'e tamamlama", "son dört rakama ait ikili blokları kendi içinde 100'e tamamlama", "son iki rakamı 10'a tamamlama", "son 4 rakamı 10'a tamamlama", "sondan iki rakamı yer değiştirme ve 10 rakamı ekleme", "son rakamı 9'a tamamlama", "son iki rakamı yer değiştirme", "sondan ikili rakam bloklarını çapraz yer değiştirme", "rakam bloklarını ters yazma", "sondan dördüncü rakamı 4 artırma", "sondan ikinci ve dördüncü rakamı yer değiştirme", "rakamları bir artırma", "rakamlara bir ekleme, bir çıkarma", "rakamlara bir çıkarma, bir ekleme", "operatör kodunu il alan koduna değiştirme", "son rakamı bir artırma veya azaltma", "son iki rakamlara bir ekleme", "operatör kodunun son rakamı ile telefon numarasının son rakamına bir ekleme", "son üç rakamlara bir ekleme veya azaltma", "rakamları başı ve sonuna rakam ekleyerek kredi kartı numarasına benzetme", "telefon numarasını T.C. kimlik numarasına benzetmek için bir rakam artırma ya da eksiltme" gibi şifreleme yöntemlerini kullanarak kaydetti.

- Bir sabit hattan konferans yapılamayacağı iddiaları

Raporda, FETÖ/PDY'ye müzahir sosyal medya hesapları ve internet sitelerinde yer alan "bir sabit/ankesör numarasının aynı anda birden fazla numarayla görüşmesinin mümkün olamayacağı"na ilişkin iddiaların boşa çıkarıldığına ilişkin tespite de yer verildi.

Konferans görüşmeleriyle ilgili yapılan araştırmada, telekomünikasyon hizmeti sunan kurumların internet sitelerinde, cep, ev ve iş telefonundan aynı anda konferans görüşme yapılabileceği ve bu görüşmenin teknik olarak nasıl yapıldığının ayrıntılı açıklandığı vurgulandı.

Bu kapsamda, GSM ve sabit hat fark etmeksizin belirli teknikler kullanılarak konferans görüşme yapılabileceği tespit edildi.

Bu tespit doğrultusunda kontörlü (büfe), sabit/ankesörlü telefon hattı aramalarına ait HTS verileriyle ilgili iddialara ilişkin sosyal medya paylaşımlarının, soruşturma ve soruşturmacıları yıpratma, kamuoyunu yanlış yönlendirme ve kamuoyunda algı operasyonu yapma amacını taşıdığının değerlendirildiği belirtildi.

Aynı zaman dilimi içinde iki farklı aranma kayıt altına alındığından hareketle aranma kayıtlarının mükerrer oluşma ihtimalinin oldukça yüksek olduğu, bu ve benzeri durumların önüne geçmek için işlem yapılan sabit hat ile hedef şüphelilerin HTS kayıtlarının alınarak sabit telekomünikasyon hizmetleri (STH) verilerinin mutlaka karşılaştırılmasının uygun olacağının değerlendirildiği kaydedildi.

(Sürecek)
Kaynak: AA