İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Ortaköy'de Sahur Programına Katıldı

Süleyman Soylu: 'Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kadim ve güzel şehri bir siyaset kavgasının merkezi haline getirmedi. Burayı bir iktidarın siyaset kavgasının başat aktörü haline de getirmedi' 'İstanbul'daki kazanımlarımızı korumalı ve asla bu güzel şehri bir ideolojik kavganın ve siyaset kavgasının merkezine düşürmemeliyiz' 'Bugün İstanbul'un karşısında aslında Türkiye'yi de tanımlayabileceğimiz bir sorun var. Ya iddiasını devam ettirecek, cazibesiyle birlikte dünyanın baş şehri olacak ya da birilerinin arka bahçesi olacak'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını aldığı günden bugüne kadar bu şehri ideolojik bir kavganın merkezi haline getirmediğini kaydederek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'u siyaset kavgasının merkezi haline, bir iktidarın siyaset kavgasının başat aktörü haline de getirmedi." dedi.

Bakan Soylu, Beşiktaş ve Ortaköy sakinleri tarafından düzenlenen sahur programına katıldı.

Vatandaşlarla sahur yapan Soylu, onlarla sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi.

Programda konuşan Soylu, Türk milletinin dünya tarihince tescillenmiş büyük bir millet olduğunu, kadim ortak ve milli duyguları olan büyük milletin birbirini her zaman anlayabildiğini kaydederek, "Bu milletin birbirlerinin ortak hassasiyetlerine her zaman büyük bir sevgisi ve saygısı olmuştur. Adına bazen birlik bazen beraberlik bazen medeniyet dedikleri bayramlarda, hep birlikte düğünlerde ya da hastalıkta bir komşunun oğlu askere gidecekse 'Allah kazasız belasız dönmeyi nasip etsin' diye birbirimize gidiyoruz. Bir birliktelik ve ortak maneviyat yaşıyoruz. Aslında bizi hem tehditlere hem tehlikelere karşı ama en önemlisi bizi kendi kimliğimize karşı sorumlu tutuyor." dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

"Toplum olarak büyük bir zenginlik içerisindeyiz. Zenginlik sadece parayla olmuyor. Zenginlik, büyük bir kültürle büyük bir medeniyet birikimiyle büyük bir anlayışla ölçülüyor. Tabii bunun sütunları var. Bir taraftan Mevlana Celalettin-i Rumi, bir taraftan Hacı Bayram-ı Veli bir taraftan da eserleriyle 400 yıl boyunca dünyayı kendine hayran bıraktıran Mimar Sinan, İbn-i Sina, Piri Reis gibi gelecek nesillere önemli eserler bırakan büyük sütunlar var. Bu büyük sütunlar bu büyük gelenekleri bu medeniyetleri ayakta tutuyorlar."

Büyük Medeniyetler coğrafyasında Türk kültürünün önemli bir yer tuttuğuna dikkati çeken Bakan Soylu, "Ülkemizde 15 Temmuz gibi hain bir darbe girişimi gördük. İlk sokağa çıkan gençlerimizdi. Oysa ki şöyle bir eleştiri ortaya koymuştuk son dönemde, 'çocukları kaybediyoruz, gençleri kaybediyoruz' şeklinde. Unutuyorlar, bilmiyorlar. tanımıyorlar diye eleştiriyorduk gençlerimizi. Oysa bir şeyi unuttuk. Aslında unutanlar onlar değil. Unutanlar biziz. Onların da bizim gibi bu topraklar üzerinde doğduğunu unutuyoruz." ifadelerini kullandı.

Süleyman Soylu, İstanbul'un inci gibi bir şehir olduğunu ve bu şehre karşı da millet olarak özel bir sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Dünya'da, Avrupa'da kime gidersek gidelim, muhatabımıza Ankara'ya mı, İstanbul'a mı yoksa başka bir yere mi gitmek istediklerini sorduğumuzda hemen İstanbul cevabını alırız. Bu incinin de büyük mücevherin de belki de kendine ait zenginliğinin dışında başka bir esrarı daha var. O da şu 'cezbediyor, çekiyor'. Hepimizin yaşadığı, belki bir çoğumuzun yaşadığı bu güzel şehir. Şimdi bu güzel şehri anlatmak için hepimizin kelime dağarcığında o kadar güzel kelimeler vardır ki. Bu güzeli taşıyabilmek de ayrı bir maharet ister. Bu güzel emaneti yarına hasarsız bir şekilde getirebilmek de ayrı bir maharet ister. Bugün İstanbul'un karşısında aslında Türkiye'yi de tanımlayabileceğimiz bir sorun var. Ya iddiasını devam ettirecek, cazibesiyle birlikte dünyanın baş şehri olacak ya da birilerinin arka bahçesi olacak. Hep bu kavgayı vermiş İstanbul. Ama bu kavgada mağlup olduğu dönemlerden bile galip çıkmış. Böyle bir hasleti var İstanbulumuzun."

İstanbul'un sadece İstanbul'da yaşayanlara ait bir şehir olmadığına ve medeniyetlerin beşiği olduğuna dikkati çeken Bakan Soylu, "Kabil'deki, Pakistan'daki kardeşlerimizin de İstanbul'u. Mekke'nin Medine'nin de İstanbul'u. Güzel kardeşi Bağdat'ın da İstanbul'u. Macaristan'a, Avusturya sınırlarına kadar gidilen her çerçevenin İstanbul'u. Ondan ötesi de var. Herkesin hülyası, herkesin rüyası ve herkesin cazibesi." şeklinde konuştu.

İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul'un her geçen gün daha da güçlendiğini, dünyadaki etkisini, standardını daha da arttırdığını söyledi.

İstanbul'un, Afrika'daki, Ortadoğu'daki geçmiş esrarlarıyla ünlü olan birçok şehri kendi güzelliklerini koruyarak yaya bırakan bir şehir olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:

"İstanbul, herkesi kendi içerisinde kabul etmiş bir şehir. Yabancısını, Alevisini, Sünnisini, Türkünü, Kürdünü, Müslümanını, Hristiyanını her birini ayrı ayrı kendi içinde kabul etmiş bir şehir. 'Ben' dememiş bir şehir. Biz bir nesiliz, çok şey gördük. Evet, görmediğimiz bir tek şey var. Büyük bir savaş ve tarumar olmuş bir şehir. Bunu görmedik Allah'a şükür. Ama onun dışında her şeyi gördük. Ekonomik krizlerden depremlere kadar, terör saldırılarından toplumsal kargaşayı oluşturacak tahriklere kadar her şeyi gördük. Ben sadece şunu söylemek isterim bu anlattıklarımdan sonra, 'bu güzel şehir bir tek şeyin ev sahipliğini yapmamalı. Bir ideolojik kavganın ve siyaset kavgasının merkezine düşürülmemeli bu şehir. Bu kadar açık ve net."

- "Erdoğan bu şehri siyaset kavgasının merkezi haline getirmedi"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını aldığı günden bugüne kadar bu şehri ideolojik bir kavganın merkezi haline getirmediğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'u siyaset kavgasının merkezi haline, bir iktidarın siyaset kavgasının başat aktörü haline de getirmediğini belirten Soylu, şunları belirtti:

"İstanbul'da herkes kendi standartlarını koruyarak hayatına devam ediyor. Bu şehir aynı zamanda hem İstanbul'u yaşıyor hem İstanbulluyu yaşıyor hem Anadolu'yu yaşıyor. Hem etrafındaki kadim coğrafyayı yaşıyor hem de dünyayı yaşıyor. Bunun örneği çok azdır. Hem geçmişi hem geleceği hem de bugünü yaşıyor. Onun için bu sahur sofrasında, İstanbul Süleymaniye'de doğan bir kardeşiniz olarak, bir İstanbul seçmeni olarak 10 milyon 500 bin seçmenden, 16 milyon yaşayandan birisi olarak, bir tek kişi olarak İstanbul adına kendi irademi ortaya koymak için bunları ifade etmeye çalıştım. Bu hakkımı anlatabilmek için. İstanbul'daki kazanımlarımızı korumalı ve asla bu güzel şehri bir ideolojik kavganın ve siyaset kavgasının merkezine düşürmemeliyiz."

Bakan Soylu, kendisinin de İstanbul'da doğup büyümüş birisi olduğunu anlatarak, "Bizler futbol oynamaya giderdik, duşların suları akmazdı. O günlerde içmeye, bulaşık yıkamaya su bulunamayan İstanbul'da şimdi suyun altından yollar, tüneller gidiyor. İstanbul'un geldiği nokta burası. Bu bir vizyon meselesidir. Bu vizyon, Cumhurbaşkanımız Erdoğan önderliğinde ortaya konuldu ve milletimiz de bu vizyona bugüne kadar hep destek oldu ve güç verdi. Sizden istediğimiz, bu vizyona tekrar güç vermenizdir." ifadelerini kullandı.

23 Haziran seçimi için yepyeni bir heyecanla çalışılması gerektiğini dile getiren Soylu, milletin desteğine bugüne kadarki seçimlerde olduğundan daha fazla ihtiyaçları olduğunu belirtti.

Programa, AK Parti Beşiktaş İlçe Başkanı Ferşat Yıldırım ile çok sayıda partili de katıldı.
Kaynak: AA