'Sınırların Ötesine Geç Kısa Film Yarışması'

Hazar Derneği tarafından düzenlenen, Türk ve Suriyeli gençlerin filmlerinin yarıştığı 'Ön yargıları Kırmak' temalı 'Sınırların Ötesine Geç Kısa Film Yarışması'nın ödülleri sahiplerini buldu NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Esra Albayrak: 'Sanatın insanlar arasındaki empatiyi, kaynaşmayı ve uzlaşmayı sağlayacak en üstün enstrüman olduğunu düşünüyorum. Zira her birimiz en büyük sanatkarın eserleriyiz. Bu anlamda sanatı ayıran, bir üstünlük kurma aracı haline getiren bir unsur olmaktan öte birleştiren, buluşturan, eşitleyen ve detaya dikkat çeken bir araç olarak görüyorum ve bu çabayı kutluyorum' Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen: 'Suriye'de milyonlarca insanın hayatı değişti, onlarla beraber bizim hayatımız da değişti. Tüm dünya 'aman bize gelmesinler' yaklaşımıyla bakarken, mülteci meselesine biz çok farklı bir pencereden bakıyoruz. 'Onların hayatlarına nasıl dokunabiliriz' mantığıyla bakıyoruz. Bu yarışma da bunun bir örneğidir'

Hazar Derneği tarafından düzenlenen, Türk ve Suriyeli gençlerin filmlerinin yarıştığı "ön yargıları kırmak" temalı "Sınırların Ötesine Geç Kısa Film Yarışması"nın ödülleri sahiplerini buldu.

Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki törene NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Esra Albayrak, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Kızılay Genel Müdür Yardımcısı Alper Küçük, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ayla Kerimoğlu katıldı.

NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Albayrak, törende yaptığı konuşmada, böyle bir organizasyonun parçası olmanın kendisi için büyük bir şeref olduğunu belirterek, "Ön yargı birbirini anlamanın ve iletişimin bittiği yerdir. Bugün hepimiz siber ağlarla daha da küçülen bir dünyada yaşıyoruz. Sanal hayatta kurduğumuz ittifaklar, maalesef gerçek dünyalarımızda kendini yansıtmıyor. Çünkü giderek iletişim kurmayan, birbirinin gözüne bakmayan, birbirinin acısıyla dertlenemeyen bireyler haline dönüyoruz." dedi.

- "Göç, toplumun bütün unsurlarıyla oluyor"

Toplumda oluşturulan ön yargıları kırmanın zorluğuna işaret eden Albayrak, Suriyeliler hakkında ön yargılara dikkati çekerek, "Suriyelilerin bir ellerinin yağda bir ellerinin balda olduğu, üniversitelere sınavsız yerleştirildikleri, vergi ödemedikleri, vatandaşlığın alelade bir şekilde dağıtıldığı ve daha benzeri birçok mit sokaklarımızda geziyor. Bunların aksi her ne kadar belgelerle açıklanmış olsa da bazılarımız bunlara inanmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Albayrak, göçün bir insan hareketliliği olduğunun altını çizerek, bir toplumun kısmen ya da toplu olarak bir yerden başka bir yere bütün unsurlarıyla göç ettiğini ve bunların içinde iyi, kötü, hırsız, güvenilir, cömert ve cimrinin bir arada olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

- "Sanat hangi dilde üretiliyor olursa olsun, dili evrenseldir"

Ön yargıları aşmanın kültür sanat faaliyetlerinin en büyük araçlardan biri olduğuna değinen Albayrak, şunları kaydetti:

"İstatistiklerle çok konuşuyoruz, 'şu kadar mülteci ağırlıyoruz', 'şu kadar yatırım yapıyoruz' diye ancak bu istatistiklerin hiçbirinin, çocuğunun küçük bedenini Suriye'ye gömüp mülteci kampında yasını tutan kadının yazdığı şiirin derinliği kadar anlamı yok. Sanat hangi coğrafyada, hangi dilde üretiliyor olursa olsun, dili evrenseldir. İstisnasız olarak, dünyada aşık olan herkesin kalbi daha hızlı atar, evinde çocuğu birazcık geç kalan annenin endişesi yaklaşık aynı endişedir. Gözyaşı döken her insanın gözyaşının içinde bir miktar tuz vardır.

Sanatın insanlar arasındaki empatiyi, kaynaşmayı ve uzlaşmayı sağlayacak en üstün enstrüman olduğunu düşünüyorum. Zira her birimiz en büyük sanatkarın eserleriyiz. Bu anlamda sanatı, ayıran, bir üstünlük kurma aracı haline getiren bir unsur olmaktan öte, birleştiren, buluşturan, eşitleyen ve detaya dikkat çeken bir araç olarak görüyorum ve bu çabayı kutluyorum."

- "Çok farklı bir pencereden bakıyoruz"

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği'nin anlamlı bir projeye imza attığını belirterek, "Romanda ve hikayede nasılsa filmde ve kısa filmde de öyledir. Kendini anlatacak bir yolu ve üslubu yakalamak, her yiğidin harcı değil. Bu anlamda yarışmaya katılan bütün yarışmacıları kutluyorum." dedi.

Yarışmanın başlığının herkese umut aşılayan bir konu olarak belirlendiğine dikkati çeken Türkmen, "Suriye'de milyonlarca insanın hayatı değişti, onlarla beraber bizim hayatımız da değişti. Tüm dünya 'aman bize gelmesinler' yaklaşımıyla bakarken, mülteci meselesine biz çok farklı bir pencereden bakıyoruz. 'Onların hayatlarına nasıl dokunabiliriz' mantığıyla bakıyoruz. Bu yarışma da bunun bir örneğidir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkmen, akademisyen ve yazar Halil İnalcık'ın "Türkiye'de üç kişiden birisi muhacirdir, ya kendisi ya annesi ya da babası." sözünü hatırlatarak, ancak ön yargıdan ve ötekileştirmeden uzak olan toplumların bir arada huzurlu bir şekilde yaşayabileceğini dile getirdi.

- "Suriyeli ve Türk gençlerin birlikte katılacağı bir yarışma"

Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ayla Kerimoğlu ise araştırmaların 8 yıla yakın bir süredir Türkiye'de bulunan Suriyeli gençlerle Türk gençlerin yüzde 50'sinin hiç temas etmediğini gösterdiğine işaret ederek, "Bu yüzden biz de çalışmamızda ön yargı meselesini merkeze aldık. Ön yargının panzehiri niteliğinde olan tanış olmayı da esas kabul ettik ve böylece 18-30 yaş arasındaki Suriyeli ve Türk gençlerin birlikte katılacağı bu yarışmayı gerçekleştirdik." ifadelerini kullandı.

Kerimoğlu, gençlerin kısa film çekme becerilerini geliştirmek için eğitimler verdiklerine de değinerek, "Yarışmaya toplam 160 kişi başvurdu. Bunlardan 64 kişi eğitimlere de dahil oldu. Eğitim alan bu gençlerimiz, ilk kez bir kısa film çekmiş oldular. Çekim kaliteleri her ne olursa olsun, onlar bu projenin hayata geçirilmesinde önemli bir role sahip oldular." diye konuştu.

Yarışmaya 43 filmin katıldığını ve bunlardan 10 tanesinin finale kaldığını ifade eden Kerimoğlu, "Yarışma kapsamında dereceye girecek olan ilk üçe ilave olarak 2 de mansiyon verileceği duyurulmuştu. Ancak bu bir sosyal sorumluluk projesiydi ve aslında katılan herkes kazanmıştı. Biz de bu yüzden finale kalan tüm filmlere ödül vereceğiz." dedi.

Suriyeli ve Türk gençlerin birlikte çektikleri filmlerin gösterimlerinin de yapıldığı "Sınırların Ötesine Geç Kısa Film Yarışması"nda birinciliği "Krampon" isimli kısa film alırken, ikinci "Zıt Renk", üçüncü ise "Terk Edilmeyen" adlı kısa film oldu.

Suriyeli gençlerin ailelerinin de katıldığı törende, sanatçı Ömer Akyol, Türkçe ve Arapça şarkılar söyledi.

Kaynak: AA