G7 Dışişleri Bakanları Toplantısının Sonuç Bildirisi Açıklandı

Bildiriden: 'Libya'daki sorunun çözümü askeri değil. Libya'nın batısındaki askeri operasyonlara karşı en derin endişelerimizi dile getiriyoruz' 'Gazze'de halihazırda zor olan insani durumun ve güvenliğin kötüleşmesine karşın bir çözümün bulunmasının ne kadar önemli olduğunun altını çiziyoruz' Eylül 2018'deki ateşkes anlaşmasına rağmen, son haftalarda çok sayıda kişinin ölümüne neden olan İdlib'deki artan askeri faaliyetlerden derin endişe duyuyoruz' 'İran'ın BMGK kararlarına aykırı olan ve bölgedeki gerginliğe ve istikrarsızlığa katkıda bulunan balistik füze faaliyetlerinden derin endişe duyuyoruz'

G7 Dışişleri Bakanlarınca, Libya'daki sorunun çözümünün askeri olmadığı ve Libya'daki askeri operasyonlara karşı derin endişe duyulduğu belirtildi.

Fransa'nın Dinard kasabasında düzenlenen, ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Japonya ve Kanada'dan oluşan G7 Dışişleri Bakanları toplantısının sonuç bildirisi açıklandı.

Bildiride, "Dünya çapında şiddete yol açan antisemitizm, İslamofobik duygular ve Hristiyan azınlıklara yönelik saldırılar olmak üzere ırkçılık ve ayrımcılığın tüm biçimlerinden derin endişe duyuyoruz." ifadesi kullanıldı.

G7 ülkelerinin bunlarla mücadele etmek için eylemlerini artıracağı belirtilen bildiride, kaos ortamı yaratmak isteyen devlet ve devlet dışı aktörlere karşı demokrasinin güçlendirilmesi için G7 ülkeleri arasındaki iş birliğinin artırılacağı bildirildi.

Bildiride, dijital ortamdaki şiddetin kadınların sosyal, ekonomik ve kültürel hayatlarında engel teşkil ettiği ve bununla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

Göçmen sorununun uluslararası iş birliğiyle çözülmesi gerektiği vurgulanan bildiride, "Libya'daki sorunun çözümü askeri değil. Libya'nın batısındaki askeri operasyonlara karşı en derin endişelerimizi dile getiriyoruz." ifadesine yer verildi.

Bildiride, uluslararası topluma Birleşmiş Milletler'in (BM) Libya konusunda yürüttüğü süreci destekleme çağrısında bulunuldu.

Bu sürecin Libya'da istikrarın tesis edilmesini sağlayacağı kaydedilen bildiride, Suriye'ye ilişkin şu ifadelere yer verildi:

"Krizin çözümü askeri değil ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı kararı ve Cenevre Anlaşması çerçevesinde bulunan siyasi çözüme alternatif bulunmuyor. Eylül 2018'deki ateşkes anlaşmasına rağmen, son haftalarda çok sayıda kişinin ölümüne neden olan İdlib'deki artan askeri faaliyetlerden derin endişe duyuyoruz."

Bildiride, Suriye'deki soruna çözüm bulmak için uluslararası toplumun daha fazla çaba sarf etmesi gerektiği vurgulandı.

Yemen'in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne bağlı olunduğun altının çizildiği bildiride, ülkenin parçalamasından ve insani durumun kötüleşmesinden endişe duyulduğu kaydedildi.

Bildiride, Yemen’deki taraflara sivillerin güvenliğini sağlama konusunda çağrı yapıldı.

"Gazze'de halihazırda zor olan insani durumun ve güvenliğin kötüleşmesine karşın bir çözümün bulunmasının ne kadar önemli olduğunun altını çiziyoruz." vurgusu yapılan bildiride, Sudan'da olağanüstü halin ilan edilmesinden ve hükümet karşıtı gösterilerde çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinden endişelendiği belirtildi.

Bildiride, G7 ülkelerinin Ukrayna'nın egemenliğini, toprak bütünlüğünü desteklediği aktarılarak, "Kırım'ın Rusya tarafından ilhak edilmesini tanımıyoruz. Moskova'nın eylemleri uluslararası hukuka aykırıdır. Rusya'nın Kerç Boğazı ve çevresindeki sularda Ukrayna'ya karşı yürüttüğü eylemler karşısında endişelerimizi ifade ediyoruz. Hiçbir şey Rusya'nın Ukrayna gemilerine ve çalışanlarına yönelik güç kullanımını haklı çıkarmaz." ifadesi kullanıldı.

Bildiride, Rusya'ya uluslararası hukuka riayet etmesi gerektiği ifade edildi.

"İran'ın BMGK kararlarına aykırı olan ve bölgedeki gerginliğe ve istikrarsızlığa katkıda bulunan balistik füze faaliyetlerinden derinden endişe duyuyoruz." değerlendirmesinin yapıldığı bildiride, İran'a derhal bu faaliyetlerine son verme çağrısı yapıldı.

Kaynak: AA