Öğrencilere Velileriyle Kitap Yazdıran Proje
Trabzon'un Araklı ilçesindeki Merkez İlkokulunda yürütülen 'Ailenle Öykünü Düşle Bilgisayar Oyunu ile Körelme Projesi' kapsamında öğrenciler, aileleriyle birlikte 4 aylık çalışma sonunda 40 ila 80 sayfalık 24 hikaye kitabı yazdı Sınıf öğretmeni Aslı Bilgen: 'Bu projeyle öğrenciler her kitabın bir emek sonucu ortaya çıktığını ve ona saygı duymaları gerektiğini, kitap yazmanın çok basit bir şey olmadığını, onu yazan kişinin hayallerinin de o kitabın içinde olduğunu anladılar' Veli Hatice Bakırtaş: 'Proje sayesinde yıllar önce hayal ettiğim şeyi çocuğumla birlikte gerçekleştirdim. Kızımla bana unutulmaz bir anı kaldı'
DUYGU AVUNDUK - Trabzon'un Araklı ilçesinde görev yapan sınıf öğretmeni Aslı Bilgen, kitap sevgisi aşılamak istediği öğrencilerine aileleriyle kitap yazdırdı.
Araklı Merkez İlkokulu 4. sınıf öğretmeni Aslı Bilgen, okuma alışkanlığı kazandırmak istediği öğrencilerinin teknolojik aletlere ilgisi sebebiyle istediği verimi alamadı.
Emeğin ve kitabın önemini anlatmak amacıyla sınıfta anket düzenleyen Bilgen, öğrencilerin yanı sıra ebeveynlerin de zamanlarını sosyal medyada geçirdiğini tespit etti.
Bilgen, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün "Her Okulun Bir Projesi Olsun (HOPO)" programı kapsamında "Ailenle Öykünü Düşle Bilgisayar Oyunu ile Körelme Projesi"ni hayata geçirdi.
Öğrencilerin aileleriyle yürüttüğü 4 aylık çalışma sonunda 40 ila 80 sayfalık 24 hikaye kitabı ortaya çıktı.
Sınıf öğretmeni Aslı Bilgen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların hayal dünyalarını ortaya koymalarını istediğini, çalışma sonunda çok güzel 24 farklı hikaye ortaya çıktığını söyledi.
Kitapların 40 ila 80 sayfa arasında değiştiğini belirten Bilgen, "Öğrencilerimiz aileleriyle kitaplarını okula getirmeden, evlerinde yazdılar. Velilerimiz ve çocuklarımız çok mutlu oldu. Velilerimden birisinin 'Kırkından sonra yazar olabileceğimi anladım.' sözü beni çok etkiledi. Hepsini emeklerinden ve cesaretlerinden dolayı tebrik ediyorum." dedi.
Bilgen, öğrencilerinin öykü yazarken emeğin değerini de anladığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Kitap yazmak onlar için çok büyük bir şeydi çünkü böyle bir şey başarabileceklerine inançları yoktu. Bu projeyle öğrenciler her kitabın bir emek sonucu ortaya çıktığını ve ona saygı duymaları gerektiğini, kitap yazmanın çok basit bir şey olmadığını, onu yazan kişinin hayallerinin de o kitabın içinde olduğunu anladılar ve bütün bunları kendi kitaplarını yazarken öğrendiler."
Okulda "Sanalsızlar" adlı bir kulüp de kurduklarını ifade eden Bilgen, öğrencilerinin bu kulübün daimi üyesi olduğunu ve ailenin önemini anlatmak için proje kapsamında yaptıkları kuş evlerini Sinop'un Gerze ilçesindeki bir okula hediye ettiklerini aktardı.
Bilgen, kuş evlerinin projenin sembolü olduğunu söyledi.
- "Çocuğunuzla kendinize bir öykü yaratın"
Velilere tavsiyelerde bulunan Bilgen, "Ailelerin çocuklarına kitap sevdirmek için katkıda bulunmaları gerekiyor çünkü çocukların yüzde 75'i ailelerinin yaptıklarını yapıyor. Çocuklar eğer kitap okumakta zorluk çekiyorlarsa kitap yazsınlar. Keyif alıp çok mutlu olacaklar. Çocuğunuzla kendinize bir öykü yaratın." diye konuştu.
Velilerden Fazilet Yılmaz ise kitap yazarken kızının kendisine mesajlar vermek istediğini belirterek, "Bu süreçte internetten uzak kalınabileceğini öğrendik. Bu kitapta kızımın emeği ve düşünceleri yer alıyor." dedi.
Fatma Çavuşoğlu da projeyi ilk duyduklarında heyecanlandıklarını, kitap yazmanın muhteşem bir duygu olduğunu ifade ederek, oğlunun kitap yazarken salona gelip televizyonu kapattığını, kendisi ve eşinin fikirlerini aldığını anlattı.
- "Torunlarıma anlatabileceğim çok güzel bir hatıra oldu"
Hatice Bakırtaş, kızıyla yazdığı kitapta bir çocuğun ailesiyle tayin sırasında yaşadığı olayları ve hayvan sevgisini anlattıklarını dile getirerek, "Bu proje sayesinde yıllar önce hayal ettiğim şeyi çocuğumla birlikte gerçekleştirdim. Kızımla bana unutulmaz bir anı kaldı. Çocuğumun çocuklarına, benim torunlarıma anlatabileceğim çok güzel bir hatıra oldu." ifadesini kullandı.
9 yaşındaki Eymen Ilgaz Hacıhasanoğlu ise kitap yazmanın çok güzel olduğunu belirterek, maceralı ve eğlenceli güzel bir kitap yazdığını söyledi.
- "Kitap yazmak zormuş"
Berna Çebi ise kitabı hakkında şu bilgileri verdi:
"Annem, teyzem ve ben birlikte biraz maceralı ve heyecanlı bir kitap yazdık. Bir çocuğun sevebileceği türden yazmaya çalıştık. Kitabın bazı bölümlerinde annem ve teyzem anlaşamadı ve annemle ben yazmaya devam ettim. Bir kitap yazarken yazarının düşünmesi, mantıklı olması ve çok kitap okuması gerektiğini anladım."
Ali Faruk Soyyiğit ise, "Babamla kitap yazarken çok heyecanlıydık. Kitap yazmak zormuş. Babam 3 günde 5 sayfa yazabiliyordu. Kitabı ilk ben yazmaya başladım. Daha sonra devam ettirmek için babam benden fikir aldı. O zaman çok tartıştık." diye konuştu.
Kaynak: AA
Araklı Merkez İlkokulu 4. sınıf öğretmeni Aslı Bilgen, okuma alışkanlığı kazandırmak istediği öğrencilerinin teknolojik aletlere ilgisi sebebiyle istediği verimi alamadı.
Emeğin ve kitabın önemini anlatmak amacıyla sınıfta anket düzenleyen Bilgen, öğrencilerin yanı sıra ebeveynlerin de zamanlarını sosyal medyada geçirdiğini tespit etti.
Bilgen, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün "Her Okulun Bir Projesi Olsun (HOPO)" programı kapsamında "Ailenle Öykünü Düşle Bilgisayar Oyunu ile Körelme Projesi"ni hayata geçirdi.
Öğrencilerin aileleriyle yürüttüğü 4 aylık çalışma sonunda 40 ila 80 sayfalık 24 hikaye kitabı ortaya çıktı.
Sınıf öğretmeni Aslı Bilgen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukların hayal dünyalarını ortaya koymalarını istediğini, çalışma sonunda çok güzel 24 farklı hikaye ortaya çıktığını söyledi.
Kitapların 40 ila 80 sayfa arasında değiştiğini belirten Bilgen, "Öğrencilerimiz aileleriyle kitaplarını okula getirmeden, evlerinde yazdılar. Velilerimiz ve çocuklarımız çok mutlu oldu. Velilerimden birisinin 'Kırkından sonra yazar olabileceğimi anladım.' sözü beni çok etkiledi. Hepsini emeklerinden ve cesaretlerinden dolayı tebrik ediyorum." dedi.
Bilgen, öğrencilerinin öykü yazarken emeğin değerini de anladığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Kitap yazmak onlar için çok büyük bir şeydi çünkü böyle bir şey başarabileceklerine inançları yoktu. Bu projeyle öğrenciler her kitabın bir emek sonucu ortaya çıktığını ve ona saygı duymaları gerektiğini, kitap yazmanın çok basit bir şey olmadığını, onu yazan kişinin hayallerinin de o kitabın içinde olduğunu anladılar ve bütün bunları kendi kitaplarını yazarken öğrendiler."
Okulda "Sanalsızlar" adlı bir kulüp de kurduklarını ifade eden Bilgen, öğrencilerinin bu kulübün daimi üyesi olduğunu ve ailenin önemini anlatmak için proje kapsamında yaptıkları kuş evlerini Sinop'un Gerze ilçesindeki bir okula hediye ettiklerini aktardı.
Bilgen, kuş evlerinin projenin sembolü olduğunu söyledi.
- "Çocuğunuzla kendinize bir öykü yaratın"
Velilere tavsiyelerde bulunan Bilgen, "Ailelerin çocuklarına kitap sevdirmek için katkıda bulunmaları gerekiyor çünkü çocukların yüzde 75'i ailelerinin yaptıklarını yapıyor. Çocuklar eğer kitap okumakta zorluk çekiyorlarsa kitap yazsınlar. Keyif alıp çok mutlu olacaklar. Çocuğunuzla kendinize bir öykü yaratın." diye konuştu.
Velilerden Fazilet Yılmaz ise kitap yazarken kızının kendisine mesajlar vermek istediğini belirterek, "Bu süreçte internetten uzak kalınabileceğini öğrendik. Bu kitapta kızımın emeği ve düşünceleri yer alıyor." dedi.
Fatma Çavuşoğlu da projeyi ilk duyduklarında heyecanlandıklarını, kitap yazmanın muhteşem bir duygu olduğunu ifade ederek, oğlunun kitap yazarken salona gelip televizyonu kapattığını, kendisi ve eşinin fikirlerini aldığını anlattı.
- "Torunlarıma anlatabileceğim çok güzel bir hatıra oldu"
Hatice Bakırtaş, kızıyla yazdığı kitapta bir çocuğun ailesiyle tayin sırasında yaşadığı olayları ve hayvan sevgisini anlattıklarını dile getirerek, "Bu proje sayesinde yıllar önce hayal ettiğim şeyi çocuğumla birlikte gerçekleştirdim. Kızımla bana unutulmaz bir anı kaldı. Çocuğumun çocuklarına, benim torunlarıma anlatabileceğim çok güzel bir hatıra oldu." ifadesini kullandı.
9 yaşındaki Eymen Ilgaz Hacıhasanoğlu ise kitap yazmanın çok güzel olduğunu belirterek, maceralı ve eğlenceli güzel bir kitap yazdığını söyledi.
- "Kitap yazmak zormuş"
Berna Çebi ise kitabı hakkında şu bilgileri verdi:
"Annem, teyzem ve ben birlikte biraz maceralı ve heyecanlı bir kitap yazdık. Bir çocuğun sevebileceği türden yazmaya çalıştık. Kitabın bazı bölümlerinde annem ve teyzem anlaşamadı ve annemle ben yazmaya devam ettim. Bir kitap yazarken yazarının düşünmesi, mantıklı olması ve çok kitap okuması gerektiğini anladım."
Ali Faruk Soyyiğit ise, "Babamla kitap yazarken çok heyecanlıydık. Kitap yazmak zormuş. Babam 3 günde 5 sayfa yazabiliyordu. Kitabı ilk ben yazmaya başladım. Daha sonra devam ettirmek için babam benden fikir aldı. O zaman çok tartıştık." diye konuştu.