'Türkiye Sudan Ve Cezayir'deki Değişimin Yanında'

Eski Başbakan Başdanışmanı, yazar ve siyasi analist Ömer Faruk Korkmaz: 'Arap Baharı'ndan öğrendiğimiz, halkların yanında açık ve net bir şekilde durmamızın bölgedeki bazı liderleri rahatsız ettiğidir' 'Aynı görüşte olsak da olmasak da Ömer elBeşir'le Tunus ve Yemen'deki diktatörleri kıyaslayamayız' Korkmaz, Cezayir halkının ülkeyi çoğulcu ve demokratik bir şekilde yönetmek istediğini, bunun militarizmden uzak bir şekilde gerçekleştiğini söyledi.

MUHAMMED ŞEYH YUSUF - Eski Başbakan Başdanışmanı, yazar ve siyasi analist Ömer Faruk Korkmaz, Türkiye'nin Sudan ve Cezayir'deki değişimlerin yanında duran olumlu bir yaklaşıma sahip olduğunu ifade etti.

AA muhabirine konuşan Korkmaz, "Arap Baharı'ndan öğrendiğimiz, halkların yanında açık ve net bir şekilde durmamızın bölgedeki bazı liderleri rahatsız ettiğidir. Belki de Türkiye ve bu ülkeler arasındaki ilişkinin bozulmasının bir nedeni de budur." dedi.

Korkmaz, söz konusu dönemde Türkiye'deki siyasi iktidarın büyük bir dikkatle gelişmeleri yakından takip ettiğini, sadece Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ülkenin tutumunu beyan eden açıklamalar yapmakla yetinilmediğini ifade etti.

Eski Başdanışman Korkmaz, Ankara'nın Sudan'daki değişim ve Cezayir halkının taleplerine karşı yaklaşımının olumlu olduğu değerlendirmesinde bulundu.

İlk Arap Baharı'nda Mısır'da Tunus'ta ve Yemen'de yaşananlar arasında ortak noktalar olduğuna ancak bu defa durumun farklı göründüğüne değinen Korkmaz, "Sudan'da ve Cezayir'de şu anki sonucu doğuran temel nedenler tamamen farklı ancak halkın talepleri ve ekonomik sorunlar ortak." ifadelerini kullandı.

Arap Baharı ve şu anda yaşananlar arasındaki farka işaret eden Korkmaz, "Aynı görüşte olsak da olmasak da Ömer el-Beşir'le Tunus ve Yemen'deki diktatörleri kıyaslayamayız." diye konuştu.

- Beşir'in yabancı bankalarda milyon dolarları yok

Beşir'in yabancı bankalarda milyon dolarları olmadığını söyleyen Korkmaz, "Uzun süren askeri yönetimi konusunda farklı görüşte olabiliriz. Buna rağmen yeniden aday olmak istemiyordu ancak yönetimdeki ittifak ortakları devam etmesini istedi ve aday olmayı kabul etti." dedi.

Halkın taleplerinin en temel unsur olduğunu ancak bunun bölgesel müdahaleler olmadan gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen Korkmaz, Sudan'da halkın net bir şekilde değişim istediğini ve bunun gerçekleştiğini dile getirerek, artık yönetimin en kısa sürede halka geçmesini umut ettiğini belirtti.

Korkmaz, Sudanlıların mevzuyu sorunsuz bir şekilde çözeceğini ve askeri bir kalkışmaya dönüşmeyeceğini, askerin şu anda duruma hakim olduğunu, yönetimi siyasi partilere devretme vaadinde bulunduklarını ve siyasi partilerle danışmadan hiçbir karar almayacaklarını ifade etti.

- "Sudan on yıllardır ABD ambargosu altındaydı"

Askerlerin bu defa komşu ülkelerden büyük ders aldıklarını vurgulayan Korkmaz, "Askeri yönetimin darbe üstüne darbe konusunda ısrarcı olmaması halinde Sudan diğer ülkeler gibi bir döngüye girmez." dedi.

Korkmaz, halkın iradesinin gerçekleşmiş gibi göründüğüne ancak gösterilerin sürmesinin istenmeyen problemlere yol açabileceğine değinerek, "Sudan on yıllardır ABD ambargosu altındaydı. Bölgesel ve uluslararası abluka nedeniyle çok mağdur oldu. Ülke yönetimi çok büyük hatalar yaptı ancak ülkeyi korumak ve kurtarmak için de çok çaba sarf etti." diye konuştu.

Ambargoya rağmen Sudan ordusunun kendini güçlendirebildiğine ve ülke güvenliğini temine çalıştığına değinen Korkmaz, askeri harcamaların başlamasıyla halkın ihmal edildiğini, Sudan'da yaşananların da kaynakların adil bir şekilde dağıtılmasının gözardı edilmesi olduğunu belirtti.

Körfez ülkelerinin Sudan'la istenilen ölçüde iş birliği yapmadığına dikkati çeken Korkmaz, bu ülkelerin Sudan'ın bölgesel konularda tutumunu değiştirmesi için çok ağır talepleri olduğunu söyledi.

Sudan'ın sınır ötesi operasyonda Suudi Arabistan'ın yanında yer aldığını ve büyük ölçüde Körfez'in yanında olduğunu vurgulayan Korkmaz, Körfez ülkelerinin sürekli daha fazlasını istediğini, Beşir'in bu talepleri kabul etmesinin de halkı öfkelendirdiğini kaydetti.

Bölgedeki ülkelerin Sudan'a uyguladıkları ablukayı kaldırmamaları halinde ekonominin değişmeyeceğini ve maaşların yükselmeyeceğini söyleyen Korkmaz, Sudan'ın ABD'ye karşı Hasan Turabi'yi yönetimden uzaklaştırarak büyük tavizler verdiğini ancak yine de ABD'nin yaptırımları kaldırmadığını dile getirdi.

Korkmaz, şöyle devam etti:

"Hala bölgesel ve uluslararası güçler hoşnut değil ve ne kadarla hoşnut olacaklar emin değilim. Talepleri nedir? Petrole mi hakim olmak istiyorlar? Sudan halkının İslami yasaları mı kaldırmasını istiyorlar? Bunların cevaplarını gelecek dönemde göreceğiz. Benim bildiğim Sudan'da askeri doktrin ve devlet ideolojisinde büyük bir değişim olmayacağıdır."

- "Petrol ülkesi ancak halkı fakir"

Cezayir'de yaşanan gelişmelere de değinen Korkmaz, Cezayir'in 1990'lardaki tecrübeden istifade ettiğini o dönemde yönetimin çok partili sisteme geçilmesini kabul etmesine rağmen bölgesel ve uluslararası tarafların müdahalesiyle, belki Fransa'nın da bu geçişi istemediğini, büyük katliamlar ve sorunların yaşandığını hatırlattı.

Korkmaz, Cezayir'de bu kez gösterilerin başka bir şeye, Suriye'deki gibi bir askeri kalkışmaya dönüşmemesi için çok yoğun çaba sarf edildiğini ifade ederek, Cezayir halkına tekrar tuzağa düşmemeleri temennisinde bulundu.

Eski Başdanışman Korkmaz, Cezayir'in büyük bir tecrübeye sahip olduğunu yineleyerek, askeri kesimlerin de doğrudan veya dolaylı olarak devrimin yanında yer aldığını ve Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın düşmesini desteklediğini kaydetti.

Cezayir'in önemli ve büyük ekonomik imkanlara sahip bir ülke olduğunu ancak burada da halkın, ülke kaynaklarından kendine düşen payı alamadığını kaydederek, "Petrol ülkesi ancak halkı fakir." diye konuştu.

Korkmaz, Cezayir halkının ülkeyi çoğulcu ve demokratik bir şekilde yönetmek istediğini, bunun militarizmden uzak bir şekilde gerçekleşttipi takdirde Cezayirlilerin daha güçlü bir şekilde yönetime geleceklerini kaydetti.

Bunun özellikle Cezayir ve Fas ilişkilerinin iyileşmesi başta olmak üzere bölgesel barışa götüreceğini ve Tunus ile Libya’ya kadar uzanacağını vurgulayan Korkmaz, Cezayir’in bölgede baş aktör olduğuna dikkati çekti.

Fas ve Cezayir'in yakınlaşmasının uzun vadede bölgesel sorunları çözeceğini belirten Korkmaz, barışçıl değişimin Mağrip ülkeleri tarihi açısından bir dönüm noktası olacağını ancak köklü değişimden Fransa'nın hoşnut olmayabileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA