Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyonları 5. Türkiye Buluşması
MemurSen ve EğitimBirSen Genel Başkanı Ali Yalçın:'Doğum izninde AB ortalaması 25 hafta iken bizde hala 16 hafta. Bunun bir an önce en az 24 haftaya çıkarılması gerekmektedir'
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Doğum izninde AB ortalaması 25 hafta iken bizde hala 16 hafta. Bunun bir an önce en az 24 haftaya çıkarılması gerekmektedir." ifadesini kullandı.
Eğitim-Bir-Sen'den yapılan yazılı açıklamaya göre Yalçın, sendikanın Kadın Komisyonları 5. Türkiye Buluşması'nda yaptığı konuşmada, 450 bine varan üye sayılarının 185 bininin kadın olduğunu, bu sayının erkek üyelerin sayısına ulaştırılması için katedilmesi gereken önemli bir mesafe bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'de kamu çalışanlarının ve özellikle de kadın kamu çalışanlarının sorunlarının çözümünde Eğitim-Bir-Sen olarak ter ve imzaları olduğunu belirten Yalçın, "Kamu görevlilerinde başörtüsü yasağı, topladığımız 12 milyon 300 bin imza ve başlattığımız Sivil İtaatsizlik Eylemi neticesinde 2013'te sona erdi." değerlendirmesinde bulundu.
Aileyi korumanın, kadının iş yaşamı ile ev arasındaki uyumunu kurmaktan ve kadının çalışma koşullarını aile gerçeğini dikkate alarak düzenlemekten geçtiğini ifade eden Yalçın, aile ve iş hayatının uyumlaştırılması meselesinin kendileri için önemli bir sorumluluk alanı olduğunu vurguladı.
Doğum izninin yasal statüye kavuşturulması için büyük mücadele verdiklerinin altını çizen Yalçın, şöyle devam etti:
"Doğum izninde AB ortalaması 25 hafta iken bizde hala 16 hafta. Bunun bir an önce en az 24 haftaya çıkarılması gerekmektedir. Annenin süt izninin de ikinci 6 ay için de 3 saat olması aileyi korumak açısında son derece önemlidir. Sendika olarak özellikle çalışan kadınların kolay ulaşacağı, ücretsiz iş yeri ve mahalle kreşlerinin açılmasını veya kreş yardımı yapılmasını talep ediyoruz.
İşçiler yarı zamanlı çalışma hakkından 2016'dan beri istifade edebiliyorken, kamu görevlileri, ilgili yönetmelik hala çıkarılmadığı için henüz bu haktan faydalanamıyorlar. Bu bağlamda memurlar için de alt mevzuat hükmü bir an önce çıkarılmalıdır. Aileyi olumsuz etkileyen, çok önemli bir sorun da 4/B, yani sözleşmeli istihdamla ilgilidir. Aileyi bölen bu uygulamadan derhal vazgeçilerek kadrolu istihdama geçilmelidir."
Kaynak: AA
Eğitim-Bir-Sen'den yapılan yazılı açıklamaya göre Yalçın, sendikanın Kadın Komisyonları 5. Türkiye Buluşması'nda yaptığı konuşmada, 450 bine varan üye sayılarının 185 bininin kadın olduğunu, bu sayının erkek üyelerin sayısına ulaştırılması için katedilmesi gereken önemli bir mesafe bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'de kamu çalışanlarının ve özellikle de kadın kamu çalışanlarının sorunlarının çözümünde Eğitim-Bir-Sen olarak ter ve imzaları olduğunu belirten Yalçın, "Kamu görevlilerinde başörtüsü yasağı, topladığımız 12 milyon 300 bin imza ve başlattığımız Sivil İtaatsizlik Eylemi neticesinde 2013'te sona erdi." değerlendirmesinde bulundu.
Aileyi korumanın, kadının iş yaşamı ile ev arasındaki uyumunu kurmaktan ve kadının çalışma koşullarını aile gerçeğini dikkate alarak düzenlemekten geçtiğini ifade eden Yalçın, aile ve iş hayatının uyumlaştırılması meselesinin kendileri için önemli bir sorumluluk alanı olduğunu vurguladı.
Doğum izninin yasal statüye kavuşturulması için büyük mücadele verdiklerinin altını çizen Yalçın, şöyle devam etti:
"Doğum izninde AB ortalaması 25 hafta iken bizde hala 16 hafta. Bunun bir an önce en az 24 haftaya çıkarılması gerekmektedir. Annenin süt izninin de ikinci 6 ay için de 3 saat olması aileyi korumak açısında son derece önemlidir. Sendika olarak özellikle çalışan kadınların kolay ulaşacağı, ücretsiz iş yeri ve mahalle kreşlerinin açılmasını veya kreş yardımı yapılmasını talep ediyoruz.
İşçiler yarı zamanlı çalışma hakkından 2016'dan beri istifade edebiliyorken, kamu görevlileri, ilgili yönetmelik hala çıkarılmadığı için henüz bu haktan faydalanamıyorlar. Bu bağlamda memurlar için de alt mevzuat hükmü bir an önce çıkarılmalıdır. Aileyi olumsuz etkileyen, çok önemli bir sorun da 4/B, yani sözleşmeli istihdamla ilgilidir. Aileyi bölen bu uygulamadan derhal vazgeçilerek kadrolu istihdama geçilmelidir."