BEÜ'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Kadın ve Genç Girişimcileri Destekleme Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (BEKGEM) tarafından "8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri" kapsamında program düzenlendi.

BEÜ'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği
Üniversitenin Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Programda BEÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım’ın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı okundu. Açılış konuşmasını yapan BEKGEM Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hatice Kızıltaş, toplumun geleceğinde kadınların çok etkili olduğunu söyledi.

Dr. Öğr. Üyesi Kızıltaş, kadınların temel eğitimi veren ilk öğretmenler olduklarını belirterek: “Kadınların her alanda söz sahibi olması ve güçlenmeleri için kadının insan haklarını koruyarak, siyasal, sosyal ve ekonomik alanda kadın temsilini arttırmak demokrasinin gelişiminde önemli bir odak noktasıdır” dedi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan Dr. Öğr. Üyesi Kızıltaş, programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Böyle önemli bir programda bulunduğu için çok mutlu olduğunu ifade eden Paralimpik Milli Sporcu Nurcihan Ekinci: “Yüreği acıyan, tarih boyunca tahrip edilmiş bütün kadınların bir daha hiçbir şekilde tahrip edilmeyeceği günler yaşaması temennisiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum ifadelerini kullandı. Milli sporcu Ekinci programa konuk edildiği için memnuniyetini ifade ederek: "Ben buralara gelirken çok büyük sıkıntılar çektim, ama yılmadım ve başardım. Kendi kararlarımı kendim verdim. Hiçbir zaman bana dayatılan hayatı yaşamadım. Kendi seçtiğim hayatı yaşadım. Buradan özellikle kız çocuklarına seslenmek istiyorum. Sanat, eğitim ve sporla iç içe olun. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun. Ekonomik gücünüzü elinize alın. Hepinize çok teşekkür ediyorum" dedi.

Toplumsal cinsiyet kavramından bahseden Psikolog Cihan Züleyha Aydın Özdemir, toplumsal cinsiyetin, toplumun kadın ve erkeğe yüklediği anlam olduğunu belirtti.

Toplumsal cinsiyetin hayatımızda her şeyi belirlediği de anlatan Psikolog Özdemir; “Kameraya nasıl poz verdiğimizden, işe alınmamıza ve karşı cins tarafından kabul edilmemize kadar her şeyi etkiliyor ve bu bize zarar veriyor” dedi.

Cinsiyetçi dili kullanmayı azaltmamız gerektiğini ifade eden Psikolog Özdemir, ’kadın kısmı, kadın gibi ağlamak, sözünün eri, insanoğlu’ gibi birçok kavramın toplumda yaygın olarak kullanıldığını anımsattı. Çocuklardan beklentilerin yüksek tutulmasının önemine değinen Psikolog Özdemir, bu beklentinin çocukların yüksek yerlere gelmesinde etkili olduğunu, ancak doğru bir şekilde yapılması gerektiğini belirtti.

Çocukların istedikleri oyuncaklarla oynamaları, istedikleri renkleri giymeleri gerektiğini anlatan Psikolog Özdemir: “Çocuklarınızın özellikleri ve beceremedikleri ile değil yapabildikleri şeyler hakkında konuşun. Masallarda bize dayatılan taş kalıplar hakkında çocuklarımızla sohbet edin. Çocuklarımızın duygularını rahatlıkla ifade etmelerine fırsat sağlayın" şeklinde konuştu.

Program, toplu fotoğraf çekilmesinin ardından Dr. Öğr. Üyesi Betül Coşkun Çelik ve Dr. Öğr. Üyesi Özgür Çetintaş’ın hazırladıkları ’Renk ve Ötesi’ adlı serginin gezilmesiyle sona erdi.
Kaynak: İHA